CHPden rüşvetin belgesi
Abone olCHP'li Kılıçdaroğlu'nun iddiasına göre bir vekil iş takibi nedeniyle 1 milyon dolar aldı. Bakın o vekil kim?
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti Genel
Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'yi,
''Silivri'de bir arsanın imar durumunu değiştirme karşılığında 1
milyon dolarlık iş takibi ücreti talep etmekle''
suçladı.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, ''Akademi
Ofset A.Ş ile Şaban Dişli arasında imzalandığı ileri sürülen
belgeyi'' gazetecilere dağıttı.
''AKP'li Şaban Dişli, bir arsa alımı dolayısıyla 'kredi,
imar durumu, ticari alan çalışmaları' karşılığında kendisine 1
milyon dolar iş takip ücreti ödenmesini içeren bir belgeye imza
almakla suçlanmaktadır'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini
şöyle sürdürdü:
İKİ ŞAHİT VAR
''Yani Sayın Dişli, imar durumunu değiştirmek karşılığı 1 milyon
dolar iş takibi ücreti talep etmiş ve bu talebi ilgili şirket
tarafından yazılı bir protokole bağlanmıştır. Sizlere dağıttığım
sözleşme 31 Ağustos 2006 tarihlidir. Sözleşmede taraflardan
birisi de AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'dir. Ayrıca, iki de
şahit vardır. Arsa, Silivri İlçesi sınırları içinde olup,
E-5 Ana Karayolunun kenarında bulunan 79 Ada ve 6, 7, 8 No'lu
parsellerden oluşmaktadır. Arsa düşük yoğunluklu imarlı olarak
satın alındıktan sonra, önce İstanbul Büyükşehir Belediyesinde (02
Nisan 2007 tarihinde) imar planı değiştirilerek, gereği için
Silivri Belediyesine gönderilmiştir. Yapılan değişiklikle
otopark alanı emsale dahil olmaktan çıkarılmış, ticaret alanlarında
ise yapı boyutları tümüyle serbest bırakılmıştır.''
CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, bu değişikliğin 11 Mayıs 2007
tarihinde Silivri Belediye Meclisi toplantısında, CHP'li Meclis
üyeleri Hüseyin Noyan, İlknur Sönmez, Muharrem Aydoğan, Hatice
Ayfer Köylü ve Rauf Berktaş'ın ''Ret'' oyuna karşılık, AK
Parti'lilerin oylarıyla aynen kabul edildiğini söyledi.
AK PARTİ BU İŞ TAKİPÇİLİĞİNE NE DİYECEK?
Değişikliğin, arsa sahiplerine olağanüstü rant sağladığını öne
süren Kılıçdaroğlu, şu görüşleri savundu:
''Şimdi soruyorum, bu rantın karşılığı olarak, Sakarya Milletvekili
ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Şaban Dişli iş takipçiliğinin
karşılığı olarak 1 milyon Amerikan Doları aldı mı? Düne kadar fakir
fukara, garip gurebadan söz eden AKP yönetimi ve Sayın Başbakan bu
iş takipçiliği karşısında doğrusunu isterseniz, merak ediyorum, ne
yapacak?
İş takipçiliğinin belgesini sizlere sunuyorum... Bu belge, para
karşılığı iş takipçiliğinin sıradanlaştığının, olağan hale
getirildiğinin tipik bir örneğidir. O kadar ki Sayın Dişli, para
karşılığında iş takibi yapacağına ilişkin bir belgeyi, şahitler
huzurunda imzalamaktan kaçınmamaktadır. Bu iş takibinin
artık AKP döneminde meşrulaştığının bir ibret belgesidir.
AKP döneminde artık, iş takibi belgeleri hazırlanmakta, altına
Genel Başkan Yardımcıları imza atmakta, sanki bir banka muamelesi
yapılır gibi iş takibi işlemi yapılmaktadır.''
ŞABAN DİŞLİ KİMDİR?
''Kimdir bu Şaban Dişli?'' diye de soran Kılıçdaroğlu, ''Dişli,
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve ekonomi işleri ile ilgili MYK
üyesidir. Bu belge Sayın Dişli'nin ekonomiden, kendi ekonomisini
anladığını göstermektedir'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''temiz eller''
söylemine bir anlam veremediklerini ifade ederek, ''Çünkü
temiz eller, temiz politikacılar sayesinde hayata geçirilir. Bu
belgenin altına imza atanların elleri temiz olamaz, bunları
partilerinde himaye edenlerin de elleri ve vicdanları temiz
olamaz'' diye konuştu.
CHP'li Kılıçdaroğlu tarafından dağıtılan belgede AK Parti'li Dişli,
Akademi Ofset A.Ş adına Mehmet Karasu ve şahit Aziz Sezginer ve
şahit Mehmet Solak'ın imzaları bulunuyor.
CUMHURBAŞKANI'NA ACİLEN YAT ALALIM
CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin,
''Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bir işadamının yatı ve
otelinde tatil yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?''
sorusuna ise şu karşılığı verdi:
''Türkiye adına bir ayıp olarak değerlendiriyorum. Sayın
Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan elbette tatil yapacaklardır. Sayın
Cumhurbaşkanı ile Sayın Başbakan'ın aynı işadamının biri otelinde,
diğeri de yatında tatil yapması doğru değil. Sayın Cumhurbaşkanı
elbette ki tatil yapacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı uçağa bindiği gibi
yata da binebilir. Ama nasıl uçağını Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti alıyorsa, Cumhurbaşkanına Türkiye Cumhuriyeti yat da alır.
Eğer arzu ediyorlarsa bununla ilgili düzenlemeyi getirirler,
süratli bir şekilde parlamentodan geçiririz. İşadamlarının
yatlarında, katlarında, otellerinde tatil yapıyorlar, bir de bunlar
halk adamı geçiniyorlar. Hangi halk adamı 7 yıldızlı otellerde
tatil yapıyor? Hangi halk adamı, birilerinin yatlarında tatil
yapıyor? Halk adamı söyleminin arkasına sığınıp yurttaşların
birikimlerini bir başka şekilde kullananları toplumun affetmemesi
lazım. Çünkü o yatlarda gezilen masraf bizim vergilerimizden
düşüyor. Herhalde Sayın Cumhurbaşkanı'nın bunu çok iyi bilmesi
lazım. Sayın Cumhurbaşkanı arzu ediyorsa 'Bu masrafları kim nasıl
karşılıyor?' diye yazar Şükrü Kızılot'a da sorabilir.''