CHP'de kazan kaynıyor
Abone olCHP Kurultayı bitti ama kavga sürüyor. CHP Lideri'nin büyük sükseyle partiye davet ettiği isimler Baykal'a karşı. Muhalif milletvekilleri ise burnundan soluyor...
CHP'li muhaliflerden İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci,
''Sayın Genel Sekreter Önder Sav'ın, (Tüzük değişikliği istemiyle
toplanan imzalar, tüzük gereğince belirlenen sayının altına düştüğü
için kurultay toplanmayacak, dolayısıyla kurultay çağrısı da
yapılmayacak) şeklindeki açıklaması talihsiz, talihsiz olduğu kadar
düşündürücü bir açıklamadır'' dedi. Ketenci, Parlamento'da Amasya
Milletvekili Mustafa Sayar ve eski Adıyaman Milletvekili ve
Adıyaman Delegesi Celal Topkan ile ortak bir basın toplantısı
düzenledi. 350 noter tasdikli imzanın kendileri tarafından genel
sekreterliğe süresi içinde verildiğini kaydeden Ketenci, Genel
Sekreter Sav'ın ise dünkü açıklamasında bu sayının 348 olduğunu
ifade ettiğini anımsattı. Noter tasdikli imzaların tüzüğün
öngördüğü 15 günlük süre içinde genel sekreterliğe verilmiş
olmasının yeterlilik şart olduğunu savunan Ahmet Güryüz Ketenci,
şunları kaydetti: ''Tüzüğümüz sadece bu şartı aramıştır. Bu şartın
hukuktaki adı şekil şartıdır. Bu şartın yerine getirilmiş olması
çağrının yapılması için yeterlidir. Bunun için başkaca bir işlemin
yapılması gerekmemektedir. Bu yapılanın dışında, sonradan hangi
nedenle olursa olsun imzaların geri alınmış olması, çağrının
yapılması zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Çağrıyı yapmayanları
haklı kılmaz. Kaldı ki noter tasdikli imza sahiplerinden, kimlerin
hangi yoldan imzalarını geri aldığı bilinmemektedir. Genel
Sekreter, geri çekildiğini iddia ettiği imza örneklerini bize
tebliğ etmek zorundadır.'' Ketenci, ''Öyle anlaşılıyor ki genel
merkez yönetimi 23-24 Ekim 2003 tarihinde toplanan olağan
kurultayda kabul edilen, CHP'nin demokrasi ve özgürlükler tarihine
kara bir leke gibi düşen ve o şanlı tarihi lekeleyen anti
demokratik hükümleri muhafaza etmeyi, böylece var olan oligarşik
yapılanmayı ne pahasına olursa olsun sürdürmeye kararlı
gözükmektedir'' dedi. Genel Sekreter Sav'ın 3 Temmuz 2004 tarihinde
yapılan olağanüstü kurultay öncesi ''kurultaya katılacak delege
sayısının 1249 olduğu'' şeklindeki açıklama yaptığını anımsatan
Ketenci, olağanüstü kurultaydaki güvenoyu hesaplamasının da 1249
delege sayısı üzerinden yapıldığına dikkati çekti. Ketenci, ''Hal
böyle iken, dün sayın genel sekreterin açıklamasında kurultay
delege sayısının 1293 olarak farklı bir biçimde ilan edilmesi nasıl
anlatılabilir (Dün dündür, bugün bugündür) anlayışının partimizin
etiğinde yeri yoktur, olmamalıdır'' görüşünü dile getirdi. Ketenci,
bir soru üzerine tüzük kurultayının toplanmaması halinde demokratik
ve tüzüksel haklarını kullanmak için hukuk yolları da dahil ne
gerekiyorsa yapacaklarını bildirdi. Ahmet Güryüz Ketenci, CHP
İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'in türbana ilişkin açıklamaları
ve genel merkez yönetiminin buna gösterdiği tepkilere ilişkin bir
soru üzerine de şöyle konuştu: ''Kemal Derviş partimizin bütün
kadroları bir kenara bırakılarak A takımıyla birlikte partimize
davet edilen arkadaşlarımızdan biridir. Bugün ne Kemal Derviş ne
Zülfü Livaneli ne Yaşar Nuri Öztürk hiç birisi sayın genel başkanla
birliktedir. Ve aslında bu soru bize değil onu davet edip kamuoyuna
sunan, onunla Türkiye kamuoyundan oy isteyen insana sorulmalıdır.
Olay sadece Kemal Derviş olayı değildir. Genel Merkez DSP'den
devşirme taşınan insanların yönetimindedir.'' ''CHP'den AK Parti'ye
yeni geçişler olabilir mi?'' sorusuna da Ketenci, ''Öyle bir şey
olabilir mi? Biz kökten sürme partilileriz. Daldan aşılama değil.
Dipten geliyoruz. Biz öyle sonradan olma partili değiliz. Bunun
için başka bir sevdamız olamaz'' dedi. CHP Lideri Deniz Baykal'ın
muhalif bazı milletvekillerinin birtakım Pentagon belgelerinin
peşine düştüğü yolundaki iddialarıyla ilgili olarak da Ketenci,
''Kim olduğunu açıklamalı ve kanıtlamalıdır. O zaman isimleri
açıklananlar da ya (böyle bir şey yok) der ya hukuksal yollara
başvurur. Hiç kimseyi zan altında bırakmak genel başkana yakışmaz''
görüşünü dile getirdi. Ketenci, CHP'ye yönelik eleştirilerin
yoğunlaştığı her dönemde Genel Başkan Deniz Baykal'ın bir
paranoyayı ortaya attığını söyledi. Ketenci, ''Bunun nedir hikmeti
anlamak mümkün değil'' dedi. Kaynak: Milliyet Gazetesi