CHP’DE DİSİPLİNE SEVK EDİLEN MİLLETVEKİLİNDEN SERT AÇIKLAMA
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’na yönelik sözleri nedeniyle parti disiplin kuruluna sevk edilen CHP U...
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin
Tanrıkulu’na yönelik sözleri nedeniyle parti disiplin kuruluna sevk
edilen CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, “Parti hukukuna
aykırı olarak beni disipline verenler bazı sorulara cevap
vermelidirler” dedi.
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, yaptığı yazılı
açıklamayla parti disiplin kuruluna sevk edilmesini değerlendirdi.
Disiplin kuruluna sevk edilmesini sert sözlerle eleştiren Yılmaz,
“CHP’de çeşitli görevlerde olmalarına rağmen ilkelerini aslında
benimsemediklerini, CHP’yi dönüştürmeye ve başkalaştırmaya
geldiklerini açıkça beyan etmekten çekinmeyenler bilmelidirler ki,
CHP her zaman devrimci bir ruhla kendisini yenilemeyi bilmiştir”
dedi.
Hafta sonu katıldığı DSP il kongresindeki konuşması nedeniyle bu
partiye geçeceği yolundaki yorumlara da tepki gösteren Yılmaz, “DSP
il kongresine CHP il yöneticilerimiz ve belediye başkanlarımızla
birlikte bir nezaket ziyaretinde bulunduk. Bu toplantıya Uşak CHP
örgütü olarak katılmamıza başkaca bir anlam yüklemek sadece kötü
niyetin bir göstergesi olabilir” dedi.
Disipline sevk edilmesinin parti hukukuna aykırı olduğunu ve
disipline sevk edilmiş olmasının kendisini CHP ve ilkelerini
savunmaktan alıkoymayacağını belirten Yılmaz, “CHP’li olmak
cumhuriyet devrimlerine, Atatürk ilkelerine, çağdaş, laik
demokratik Türkiye’ye, ülke bütünlüğüne sahip çıkmak demektir. İşte
bu nedenlerle beni CHP’li olmaktan ve partimi savunmaktan hiç kimse
vazgeçiremez. Yapılan yanlışlıkları, parti içindeki hataları
düzeltmek mücadele etmek biz gerçek, CHP’lilerin görevidir. CHP’den
vazgeçmek demek Türkiye’den vazgeçmek demektir. İşte bu nedenle biz
CHP’liler ülkemize nasıl sahip çıkıyorsak aynı inanç ve ruhla
partimize de sahip çıkarız. Direncimiz ve mücadele azmimiz işte
buradan gelmektedir” dedi.
“BENİ DİSİPLİNE VERENLER BU SORULARA CEVAP VERMELİ”
Parti hukukuna ve kamuoyu vicdanına aykırı olarak kendisini
disipline verenlerin bazı sorulara cevap vermesi gerektiğini
belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
“Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu büyük önder Atatürk için
‘soykırım yapılmasına izin vermiştir’ diyen, Kurtuluş Savaşı için
‘Ege’de Rumlara etnik temizlik yapılmıştır’ diyen, PKK’lı
teröristlere ‘iyi çocuklar’ demesine tepki gösteren milletvekili
arkadaşlarına ‘ulusalcı-kafatasçı, kafasız’ gibi sözlerle basın
önünde hakaret eden Hüseyin Aygün neden disiplin kuruluna sevk
edilmemiştir? Bu söz ve eylemler parti programına ve ilkelerine
aykırı değil midir? Basın önünde ve attığı tweetlerde ‘CHP’li
değilim, ancak CHP milletvekiliyim’ diyen Faik Tunay neden disiplin
kuruluna sevk edilmemiştir? Bu söz ve eylemler parti program ve
ilkelerine aykırı değil midir? Geçen yıl gazetelere de yansıyan
Wikileaks belgelerinde, ‘gölge CIA’ olarak adlandırılan Stratfor’a
ilişkin belgelerde Tr 705 koduyla ‘PKK ateşkesleri hakkında bilgi
veren ana Kürt kaynağı’ olarak nitelendirilen, yine Wikileaks
belgelerinde Amerikan Konsolosluğu tarafından ‘Uzun zamandır
konsolosluk irtibatı’ olarak bilgi aktardığı belirtilen, ABD’ye
gittiğini ve ABD’nin Kürt sorununun çözümlenmesi için hazırladığı
planlarını bildiğini açıkça ifade eden Sezgin Tanrıkulu anti
emperyalist bir Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın sonucunda kurulmuş olan
CHP ilkelerine aykırı davranan bir kişi değil midir? Sezgin
Tanrıkulu ile Stratfor’un bağlantısını kuran Emre Doğru TÜSİAD’ı
zan altında bırakmamak için temsilcilikten istifa ederken, Sezgin
Tanrıkulu’nun hiçbir şey olmamış gibi CHP Genel Başkan
Yardımcılığını devam ettirmesi doğru mudur? Yine Ergenekon davasına
şikayetçi sıfatıyla müdahil olup, daha davanın başında görevdeki
hiçbir asker tutuklu olmadığı halde ‘Görev başındaki askerlere de
dokunulacağını’ asker-sivil her düzeyde örgütlenmiş bir yapı
olduğunu iddia ettiği Ergenekon örgütünün üzerine gidileceğini
açıkça beyan etmekten kaçınmayan Sezgin Tanrıkulu’nun kaynağını
açıklayamadığı bu bilgi ve şüpheli ilişkileri parti program ve
ilkelerine aykırı değil midir? Kapalı Grup toplantısında Şevki
Kulkuloğlu tarafından kendisine bu sorular sorulduğunda ‘haddinize
değildir bunları sorgulamak’ sözlerini sarf edip, bu hakaretamiz
sözlere karşı itiraz ettiğimde ise benim üzerime fiili saldırıda
bulunmak üzere yürüyen Sezgin Tanrıkulu’nun bu söz ve eylemleri
parti program ve tüzüğüne aykırı değil midir? CHP program, tüzük ve
ilkelerine bu denli aykırı sözler söyleyen, eylemlerde bulunan bu
kişiler sorgulanmazken, bu ağır parti suçlarının üzeri örtülürken,
bu olayları sorgulayan ve bu kişilerin partiye zarar verdiğini
ifade eden milletvekillerinden birisi olarak benim disiplin
kuruluna sevk edilmemin anlamı nedir?”
“CHP’NİN İLKELERİNİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİM”
CHP’nin ilkelerini, değerlerini savunmak, bu değerlere aykırı
davranan kişileri sorgulamak suç olarak nitelendiriliyor ise bu
suçu işlemeye devam edeceğini de belirten Yılmaz, “Ben 12 eylül
1980 darbesinde 17 yaşında işkencelerden geçmiş, her an kim vurduya
gidebilecekken tesadüfen yaşayan bir devrimciyim. l988’den bu yana
önce SHP de, sonra CHP’de parti içi demokrasi mücadelesi veren,
önseçim olmadığı için aday olmayı reddeden, örgütü defalarca
görevden alınan, direniş ruhunu sonuna kadar sürdüren bir ilin
milletvekiliyim. 1999’da CHP baraj altında kaldığında, yüreği
parçalanan partililerimizle birlikte, ilçe başkanı olarak partiyi
ayağa kaldırmak için olağanüstü mücadele veren Uşak’ın
milletvekiliyim. İşte bu nedenlerle CHP ve ülkeme sahip çıkmak için
çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için Atatürkçü, laik
demokratik çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin savunucusu bir kadın
olarak nereden gelirse gelsin hür türlü baskıya karşı sonuna kadar
direneceğim. CHP’de çeşitli görevlerde olmalarına rağmen ilkelerini
aslında benimsemediklerini, CHP’yi dönüştürmeye ve başkalaştırmaya
geldiklerini açıkça beyan etmekten çekinmeyenler bilmelidirler ki,
CHP her zaman devrimci bir ruhla kendisini yenilemeyi bilmiştir.
Atatürk’ün çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmaktan kastettiği işte bu
devrimci değişim ruhudur. Ancak hiç kimsenin gücü CHP’yi altı okta
simgelenen ilkelerinden laik, demokratik ve çağdaş Türkiye’den,
ülke bütünlüğünden vazgeçirmeye yetmez. CHP
dönüştürülemez,başkalaştırılamaz” dedi.
(İHA)