CHP Kurultayı - Kemal Kılıçdaroğlu konuştu
Abone olCHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu 18. olağanüstü kurultayda konuştu. Konuşmasında çok önemli mesajlara yer veren Kılıçdaroğlu, rakibi Muharrem İnce'yi bu sözlerle vurdu.
Genel başkanlık koltuğu için rakibi Muharrem İnce ile yarışan,
944 delegenin ve milletvekillerinin büyük çoğunluğunun destek
verdiği CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu 18 Olağanüstü CHP kongresinde
konuştu. Kılıçdaroğlu konuşmasında, "CHP elitist bir
parti diyorlar. Elitlere saygım var, aydındır. Ama bir elitistler
var. Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar. Bunlardan partiyi
temizleyeceğim. Bunu herkes iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım,
rakı sofralarında konuşan adam değil" ifadelerini
kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hakkari'de 'yerel yönetim özerklik şartını getireceğiz' dedim. CHP Kurultayında yine söylüyorum; CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz" dedi.
"CHP SAĞA KAYDI DİYORLAR..."
Kılıçdaroğlu, CHP'nin 18. Olağanüstü Kurultayı'nda yaptığı
konuşmada, partinin "sağa kaydığı, Atatürk'ü dışladığı" yönünde
eleştiriler olduğunu dile getirdi.
"Diyorlar ki elitist parti, devleti yönetemez, çağdaş değil... Ben
de şunu söylüyorum; CHP çağdaş, büyük bir partidir. CHP'nin
genlerinde Kuvayi Milliye vardır" diyen Kılıçdaroğlu, Muharrem
İnce'nin "ikinci büyük devrimi yapacağız" dediğini anımsattı.
HÜSEYİN AYGÜN'DEN KILIÇDAROĞLU'NA RAKI
CEVABI HABERİ İÇİN TIKLAYIN
CHP'nin cumhuriyeti kuran parti olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu,
"Şimdi ikinci devrime değil, dördüncü devrime hazırlanıyoruz;
özgürlük ve demokrasi devrimi" dedi.
Salondakilerden kendisini iyi dinlemelerini isteyen Kılıçdaroğlu,
CHP'nin 12 Eylül Darbe yasalarına karşı olduğunu, yüzde 10 seçim
barajının kaldırılmasını savunduklarını söyledi.
"DOKUNULMAZLIĞIMI KALDIRMAZSANIZ
NAMERTSİNİZ..."
"Şimdi biz sağa mı kaydık? Siyasi Partiler Yasası'nın değişmesini
ve lider sultasının kaldırılmasını savunan parti CHP'dir. Özel
yetkili mahkemeleri benim kadar eleştiren başka bir siyasi parti
olmamıştır. 'Bu Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sopasıdır' diyen
kim, eleştiren kim? Benim. Silivri'den Ankara'ya gelmeden AKP'li
savcılar fezlekemi gönderdiler. Fezlekenin karşısında,
'dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsizin' diyen de benim.
'Efendin sen doğuda başka, batıda başka şey söylüyorsun.' Nereye
gittiysem, aynı şeyi söyledim. İki tane temel örnek vereceğim. Bir;
Hakkari'de 'yerel yönetim özerklik şartını getireceğiz' dedim. CHP
Kurultayında yine söylüyorum; CHP iktidarında yerel yönetim
özerklik şartını mutlaka getireceğiz. Niye söylüyorum? Bakın bizim
büyükşehir belediye başkanlarımız var. Ortak hukuku egemen kılmak
zorundayız. Sadece CHP'li olduğu için kentsel dönüşüm kararnamesi
2,5 yıl bekledi. Ama yerel yönetim özerklik şartı olsaydı, bunların
hiçbirisi olmayacaktı. Biz Trabzon için de Elazığ için de Tekirdağ
için de Diyarbakır için de aynı hukukun olmasını isteriz. Yerel
yönetici Maliye Bakanının kapısında saatlerce beklememelidir. Onun
yeterli gelire kavuşması da CHP'lilerin görevidir."
"BEN ŞİMDİ SORMAK İSTİYORUM"
Kendisine "Demokrasiyi ve özgürlüğü yeterince savunamadı"
eleştirisinin de getirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Batman'a
gittim, belediye başkanları, hiçbirisi CHP'li değil. Ellerine
kelepçe vurulmuş arkadan. Sıraya diziliyor, fotoğrafları medyaya
servis ediliyor. O insanlar bizim insanlarımız, buna tahammül
edemedim doğru değil dedim, yine diyorum" diye
konuştu.
CHP'nin "sağa kaydığı" eleştirisini yineleyen
Kılıçdaroğlu, "Ben sormak istiyorum, hangi CHP Genel Başkanı Deniz
Gezmiş'in mezarını ziyaret etti. Üç fidana sahip çıktım ben.
Onların mezarına gidip karanfil bıraktım ben. Bizim devrimciliğimiz
'kağıttan devrimcilik' değil, bizim devrimciliğimiz yürek ister,
yürek" diye konuştu.
Baskıcı devlete her zaman karşı çıktığını vurgulayan Kılıçdaroğlu,
siyasetlerinin odağında insan olduğunu söyledi.
"TAKSİM'İ GENÇLERE BİZ AÇTIK"
Kurultayda, Gezi eylemlerinden bir video gösterildiğini anımsatan
Kılıçdaroğlu, "Taksim'i gençlere kapatmışlardı. Bir diktatör
bozuntusunun talimatıyla kapatılmıştı. Bizim Kadıköy'de mitingimiz
vardı. O mitingini iptal edip, Taksim'e yürüdük. Eğer Taksim
Meydanı Gezicilere açıldıysa, bunu yapan CHP'dir. Bizim demokrasi
anlayışımızdır" dedi.
Her kimliğe ve her inanca saygılı olduklarının altını çizen
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Kimliğe ve inanca saygı göstermek sağa kaymak demek değildir. Her
inanca, kimliğe saygı göstereceğiz. Her mitingde söyledim; insan
Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır, inancıyla, kimliğiyle
başımızın üstündedir. 'Sen solcuları sevmiyorsun, sağcıları
seviyorsun." Açıkça söylüyorum; bütün dünya dinlesin, ben sağcı
solcu ayırımı yapmadan bütün insanları seviyorum. Çünkü bizim
anlayışımıza göre, iktidar olduktan sonra sadece solculara değil,
bütün insanlara hizmet edeceğiz, benim için vatandaşın mutluluğu,
Türkiye'nin çıkarları var. Ben bunu savunacağım. Camide, kilisede,
havrada, cemevinde nerede ibadet yaparsa yapsın, onun ibadetlerine
saygı göstereceğiz. Belediye başkanlarına talimat verdim 'bütün
ibadet yerlerini tertemiz yapacaksınız' diye."
'3 FİDANIN MEZARINI ZİYARET ETTİM'
Bize sağa kaydi diyorlar...3 fidanın mezarına gittim, onların mezarına karanfil bıraktım ben. Bizim devrimciliğimiz kağırttan devrim değil. Yürek ister, yürek! Baskıcı devlete karşı çıktım, hep çıkacağım. Vatandaşına hesap veren devleti benimsedik, istedik.
Her kimliğe saygılıyız. Kimliğe ve inanca çıkmak saygı göstermek sağa kaymak değildir. Bu bizim görevimizdir. Her zaman söyledim yine söylüyorum; Allah insanın yarattığı en büyük varlıktır, hiçbir zaman ayrım yapmadım. Ben sağcı solcu ayrımı yapmadan tüm insanlarımı seviyorum. Çünkü bizim anlayışımıza göre iktidar olduktan sonra sadece solculara hizmet etmeyeceğiz. Ülkemdeki tüm insnalara hizmet edeceğim. Herkesin ibadetine saygı göstereceğim.
"EN TEMEL SORUN YOLSUZLUK"
Ülkenin en temel sorununun yoksulluk olduğunu savunan Kılıçdaroğlu,
yoksullukla ilgili Aile Sigortasını geliştirdiklerini
anımsattı.
"Sağ elin verdiğini, sol el görmeyecek"
dediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, aile sigortasını da bu felsefe
üzerine oturttuklarını anlattı.
Uygulama ile ihtiyaç sahibi ailede kadının banka hesabına belli bir
miktar para yatıracağını belirten Kılıçdaroğlu, "Yoksulluğu
yenmek ne zamandır hedeflerimizin dışına çıktı. Bu ülkede
yoksulluğu tarihe gömeceğiz. 'Türkiye'de hiçbir çocuk yatağa aç
girmeyecek' dedim. Ben şimdi sağcı mı oldum, CHP sağa mı kaydı? Yok
böyle birşey" değerlendirmesini yaptı.
Merdiven altlarında sigortasız çalışan başı örtülü binlerce kadın
olduğunu ve bunların sorunlarını oy versin vermesin her zaman dile
getirdiğini de ifade eden Kılıçdaroğlu, "CHP'ye oy versin,
vermesin onları sigortalı yapmak, onların geleceğini hazırlamak
benim boynumun borcudur" diye konuştu.
"RAKI SOFRALARINDA OTURANLAR..."
CHP elitist parti diyorlar. Elit ayrı elitist olmak çok ayrı. Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bana çalışan adam lazım rakı sofralarında konuşan adam değil. Projeleri ürettik çıkıp anlattılar mı? Her şey genel başkandan beklenemez. Adam gibi çalışacağım. Elitizmi reddediyorum. Dersimli Kemal’im, devrimci Kemal’im ben. İnsanıma aşığım ben, Siyasetten bir şey bekliyorum millete hizmet etmek. En büyük ablam, annem okuma yazma bilmez. İçlerinde üniversiteye giden tek çocuk benim. Ben Cumhuriyet çocuğuyum. Haram lokma yemedim. Kitabımda hırsızlık, kul hakkı yemek yoktur...
KORKARAK SİYASET OLMAZ
2015 seçimlerimiz kadın ağırlıklı bir seçim olacak. Parti ağalarını sileceğim. CHP yeri zamanı gelirse elbette geçmişi ile yüzleşir biz geçmişimizle onur duyarız. İlk kez anayasa mahkemesini telafuz eden parti biziz. Elbetteki yüzleşeğiz. Korkarak siyaset olmaz. Söyledğin arkasında duran insanla olur siyaset.
ATATÜRK KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL
CHP Atatürk'ü dışladı diyorlar. Atatürk kimsenin tekelinde değil. Atatürk'ten bahsedildğinde tüm CHP'lilerin gözü dolar. Ben Kenan Evren Atatürkçüsü değilim. İlhan Selçuk'un dediği gibi 'gardrop Atatürkçüsü' değilim. Ben yüreğinde Atatürk'e yer açan biriyim. Atatürkçülük kimseye el açmamak, kimsenin önunde diz çökmemektir. Atatürkçülük ne ezen ne ezilen bir düzen demektir. Biri çıkmış 'ben Atatürkçüyüm, beni partiye almadılar, o zaman bunlar Atatürkçü değil' Kişiye endeksli Atatürkçülük mü olur?
“YANDAŞLARIM KÖŞEYİ DÖNECEK DİYE BİR MÜCADELE İÇİNDE
DEĞİLİM”
Halkıma sesleniyorum. Kimliğinle şeref duy kimliğine saygı duyulsun
istiyorsan adresin bellidir: CHP
Barışı, umudu, geleceği vaat ediyorum. Yandaşlarım köşeyi dönecek
diye bir mücadele içinde değilim. Birileri köşeyi dönecekse bu
halktır. 60 yıldır kalkınmakta olan Türkiye ya da gelişmekte
olan Türkiye diyorlar. Ya neden gelişmiş Türkiye değil.
CHP İKTİDAR OLSAYDI TÜRKİYE GELİŞMİŞ OLURDU
60 yıldır bize gelişmekte olan parti diyorlar. Eğer biz iktidar olsaydık bize gelişmiş ülke denecekti.Çocuklarımızı kobay gibi kullanıyoruz, hangi okula girecekler belli değil. 2 buçuk yılda bir Milli Eğitim Bakanı değişiyor. İşsizlik sorunu ne kadar derinse, Kürt sorunu da o kadar ağırdır. Bu sorunda en net konuşan CHP'dir.
Sokaktaki adam siyasetle ilgilenmiyor çünkü geçim dedinde , borç içinde. O arkadasıma sesleniyorum o borçtan seni kurtarmak boynunum borcudur. Desteği ver, göreceksin...
KÜRT MESELESİ SİLAHLA ÇÖZÜLMEZ
Kürt meselesi silahla çözülmez. Bu sorun silahla çözülmes, parlamentoda çözülür, bunu biz çözeceğiz. Özgürlük ve demokrasiyle çözülmeyecek hiçbir sorun yok.
Dış politikada büyük sıkıntılarımız var, buna en çok karşı çıkan benim. Ortadoğu bataklığına dikkat çeken benim. Filistin meselesini Mısır çözdü. Üç büyük başkentte büyükelçimiz yok: Tel Aviv'de, Kahire'de, Şam'da elçimiz bulunmuyor.
CHP kimliğini aldıktan sonra progmanın tüzüğünün dışına çıkamazsın. Seni de beni de sınırlayan odur.
SİZE SÖZ VERİYORUM...
Herkesle kucaklaşmak zorundayız. Kavgaya izin vermeyeceğim herkes bunu bilsin. 24 saat çalışmaya, tüm Türkiye'yi kucakmaya, kadın erkek eşitliğine, hukukun üstünlüğüne, işisizliği gündemden çıkaran bir Türkiye'ye var mısınız? Söz mü? Ben de size söz veriyorum. 24 saat çalışacağım sözüm söz...