CHP, hükümete karne verdi

Grup Başkanvekili Oğuz Oyan, ''Hükümet bütünlemeye kalmıştır. Hükümet, kötü bir yönetim sergilemiştir, bundan sonra da iyi bir yönetim sergileyeceğine dair hiçbir işaret yoktur'' dedi. CHP TBMM Grup Başkanvekilleri Parlamento'da düzenledikleri basın toplantısında AK Parti Hükümeti'nin icraatlarını değerlendirdiler. Oğuz Oyan, Acil Eylem Planı'nda öngörüldüğü halde pekçok konunun hala yaşama geçirilemediğini ileri sürdü. Oyan, yerine getirilmediğini iddia ettiği tahhütleri şöyle sıraladı: ''Ekonomi yönetiminin tek çatı altında toplanması, kamu yönetiminde bürokratik formalitelerin azaltılması, Vatantaşın Bilgi Edinme Hakkı ile ilgili yasa tasarısının Meclis'e sunulması, kamu vakıf ve derneklerinin tamamen kaldırılması, teşvik tedbirlerinin yeniden düzenlenmesi, vergi denetimlerinin etkinleştirilmesi, Eximbank'ın yeniden yapılandırılması, kriz ve sermaye yetersizliği nedeniyle kapanan veya düşük kapasite ile çalışan tesislerin ekonomiye kazandırılması ve yeni yatırımların gerçekleştirilmesini sağlamak, Sayıştay'ın denetim kapsamının genişletilmesi, bir kısım sektörlerle ilgili çerçeve kanunların çıkartılması.'' HÜKÜMET YASAMA FAALİYETLERİNDE SINIFTA KALDI Bu yasama döneminde 9 Haziran tarihi itibariyle 103 yasa çıktığını, ancak bunlardan 47'sinin eski hükümetler döneminde hazırlanan ve önemli bir bölümü uluslararası sözleşmeleri içeren yasalar olduğunu kaydeden Oyan, şöyle dedi: ''Meclis'ten geçen yasalardan 8'i ise Cumhurbaşkanlığı'ndan geri döndü. Geri dönen yasalardan 6'sı yeniden görüşülürken 2'si tekrar gündeme getirilmedi. Özetle Hükümet, Meclis'e kendi döneminde hazırlayarak gönderdiği ve önem verdiği 16-17 kadar tasarıyı yasalaştırmış durumda. Bu ciddi bir eksikliktir. Hükümet yasama faaliyetlerinde sınıfta kalmıştır.'' KADROLAŞMA CHP Grup Başkanvekili Oyan, AK Parti Hükümeti'nin iş başına geldiği günden beri yaptığı tek şeyin kadrolaşmak olduğunu ileri sürdü. Oyan, ''Hükümet'in başarısız olduğu doğrudur ama bunun sorumluluğu iktidar için yeterli hazırlık yapmayan, yetenekli, dürüst kimselere görev vermeyen AKP Hükümeti'ne aittir'' diye konuştu. Yolsuzluklarla mücadelenin siyaset düzeyine taşındığına işaret eden Oyan, bu konuda sonuç alabilmek için dokunulmazlıkların derhal kaldırılması gerektiği, dokunulmazlıklar kaldırılmadan ''yolsuzluklarla mücadele ediyoruz'' demenin kandırmacadan ibaret olduğu görüşünü savundu. Her ne pahasına olursa olsun özelleştirme yapmanın yanlış olacağını kaydeden Oyan, Özelleştirme İdaresi'nin uluslararası Trichem değerlendirme şirketine yaptırdığı değerlendirmeye göre değeri 3.2 milyar dolar olan PETKİM'in ihalede verilen en yüksek fiyat 605 milyon dolar diye satılmak zorunda olmadığını söyledi. CHP'li Oyan, ''Özetle Hükümet kötü bir yönetim sergilemiştir, bundan sonra da iyi bir yönetim sergileyeceğine dair hiçbir işaret yoktur. Hükümet siyasi krizler ve Türkiye'nin temel niteliklerinde gedik açmaya dönük hareketlerle ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bu toplantı aynı zamanda Cumhuriyetin temel nitelikleri konusunda siyasi krizler yaratmaması konusunda Hükümet'e bir uyarı niteliğindedir'' dedi. ''Bugün karne günü Hükümet'e bir karne vermiyor musunuz?'' sorusu üzerine de Oyan, ''Hükümet bütünlemeye kalmıştır'' dedi. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç da Hükümet'in başarısızlığının ortada olduğunu kaydederken, ''Başbakan'ın söylemi bol, eylemi ise ceket belinde şarkı söylemekten ibaret'' şeklinde konuştu. CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek de gazetecilerin soruları üzerine, ekonomik tüm dengelerin bıçak sırtında olduğunu, ancak büyük hatalar yapılmazsa, programa sadık kalınırsa sonbaharda kriz için bir neden olmadığını söyledi. ORUŞTURMAYA DESTEK Özyürek, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun ticari sır kavramı olduğu sürece başarılı olabilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Bu nedenle de ticari sır kavramının kaldırılmasına dönük bir yasa teklifi verdiklerini belirten Özyürek, soruşturma önergelerine ise destek vereceklerini bildirdi. Mustafa Özyürek, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan ve ailesine ait olan ÇEAŞ ve KEPEZ'e el konulmasının Hükümet'in siyasi rakiplerini sindirmeye yönelik bir hareket olup olmadığı yönündeki bir soruya karşılık ise şunları söyledi: ''Olay hukuki ve ekonomik bir olaydır. Siyasi boyutu da olduğu ileri sürülmektedir. Ancak, konuyu çok detaylı olarak incelemiş değiliz. Bu nedenle siyasi yönü olup olmadığına şimdiden karar vermek çok zordur. Bizim dileğimiz, hukuki gereklerin yerine getirilmesidir. Hukuku aşan girişimler bizi üzer ve hukuk devleti açısından çok yanlış olur. Hükümet'ten isteğimiz benzer sözleşmelerin de aynı titizlikle incelenerek gereğinin yapılmasıdır.''