Çevre felaketi yaşanıyor
Abone olOğuzeli karpuz çatlatan pınarı büyük bir çevre kirliliğinin kurbanı oldu….
Uzun yıllardır Gazianteplilerin sıcak yaz günlerinde
serinlemek,piknik yapmak ve balık avlamak için akın ettiği Oğuzeli
karpuz çatlatan pınarı büyük bir çevre kirliliğinin kurbanı
oldu….
Karpuzatan diye de bilinen meşhur Oğuzeli Pınarı daha 2 ay öncesine
kadar alabalık yetiştirilen havuzların su kaynağıydı…
Gaziantep’e ortalama 30 Km uzaklıkta bulunan Karpuzatan tesislerini
işletmek üzere İl Özel İdaresinin açtığı ihaleyi kazanan İzzet
Karadağ(60) isimli vatandaşın tüm hayalleri kabusa dönüştü…
Karpuzatan tesislerinin işletmesini yapan İzzet Karadağ ‘benim
çocukluğum ve tüm hayatım buralarda geçti.29 Haziran 2007 tarihinde
Özel İdarenin Açtığı ihaleye girerek bu tesisin işletmesini
aldım.Tesiste toplam 8 adet alabalık üretme havuzu bulunuyor.Tüm
tesisin su ihtiyacını tesisimizin içinden çıkan Karpuzatan
Pınarından karşılıyorduk.Son 2 aydır pınarın suyunda çok ağır bir
koku ve ciddi bir kirlilik başladı.Bunun sebebini
anlayamadık.Elbette tüm yatırım planlarımız suya düştü ve alabalık
üretme programımıza son vermek zorunda kaldık.
Şuanda çok büyük bir mağduriyet içindeyiz. Bir yandan tüm
hayatımızın etrafında geçtiği pınarın kirlendiğine mi yanalım bir
yandan da yatırım yaptığımız sermayemize mi yanalım,bu tesislere
ayda 2.400 Ytl kira ödüyorum.Şimdiye kadar ortalama 33 bin ytl
paramız gitti.Asıl büyük tehlike de bu ve bunun gibi birkaç tane
büyük yer altı kaynak sularımız vardı,bu kaynak suları doğal bir
dere oluşturmuştur.
Bu dere üzerinde ortalama 30-35 köy bu sulardan
tarlalarını,hayvanlarını sulamaktadır.Yani binlerce insanın ve
türlü türlü hayvanın yaşam kaynağı olan su kaynaklarımız
ölüyor.Asıl sorun artık ağaçlarımızda çok ciddi bir tehlike altında
olduğu ve tarım,hayvancılığında sonunun geldiğidir.Tesislerimiz tam
kapasite çalışa bilseydi.3 ayda ortalama 35-40 ton alabalık
üretecektik.Buradaki çevre felaketinin daha vahim boyutlara
ulaşmaması için tüm yetkilileri ve çevre sakinlerimizi göreve davet
ediyorum’diyerek sözlerini tamamladı…
Karpuzatan Pınarı ile Alleben deresinin kesiştiği noktada ise tam
bir çevre felaketinin izleri gözlendi…Çeşitli meyve ve sebze
yetiştirilen yörede doğa tehlike çanları çalıyor…
Keskin ve tiksindirici kokusu ve içerisindeki milyonlarca atığın
çevreye saçıldığı dere kenarında çiftçiler ve yöre halkı tehlike
içerisinde de yaşamlarını devam ettirdikleri gözlendi…