Ceviz Kabuğu'na ilgi büyük
Abone ol''Medyanın En İyileri 2004 Halkoylaması''nda en iyi tartışma programı seçilen Hulki Cevizoğlu'nun hazırladığı "Ceviz Kabuğu"na Osman Tığraklı'dan övgüler yağdı.
Osman TIĞRAKLI "Usta gazeteci ve televizyoncu Hulki
Cevizoğlu''nun hazırlayıp sunduğu ''Ceviz Kabuğu'' Türk halkının
ilk tercihi" başlıklı yazısında Hulki Cevizoğlu'na övgüler
yağdırdı.
Usta gazeteci ve televizyoncu Hulki Cevizoğlu''nun hazırlayıp
sunduğu ''Ceviz Kabuğu'' Türk halkının ilk tercihi
Tartışma programlarının tartışmasız birincisi . Özel Radyo ve
Televizyoncular Yayıncıları Derneği''nin düzenlediği ''Medyanın En
İyileri 2004 Halkoylaması'' sonuçlandı.
Türk halkı, Türk televizyonlarının en kaliteli tartışma program
olarak, usta gazeteci ve televizyoncu Hulki Cevizoğlu''nun FLASH
TV''de hazırlayıp sunduğu ''Ceviz Kabuğu Programı''nı birincilik
koltuğuna layık gördü.
Yıllardır çizgisinden taviz vermeden ''Ceviz Kabuğu'' programıyla
Türk halkının nabzımı tutan Hulki Cevizoğlu, oylamaya katılan 15
bine yakın insanın ilk tercihi oldu.
Cevizoğlu''nun kaliteli ve seviyeli tartışma programı ''Ceviz
Kabuğu''nu, ATV''deki Siyaset Meydanı ve KANAL 7''deki İskele
Sancak programı izledi.
Medyanın en iyilerinin seçildiği halkoylamasında TRT de Türk
halkının gözdeleri arasına girdi.
En İyi Bilgi, Eğitim, Kültür Programları arasında TRT1''deki
Gezelim Görelim birinci, yine TRT1''deki Mutluluğun Anahtarı Küçük
Şeyler Programı ikinci oldu.
Özel Radyo ve Televizyoncular Yayıncılar Derneği''nin ''Medyanın En
İyileri 2004 Halkoylaması''nda dereceye girenlerin ödülleri 15
Şubat 2005 Salı günü Sheraton Ankara Oteli Balo Salonu''nda
düzenlenecek bir yemekle sahiplerine teslim edilecek.
. Vatan hainlerine duyurulur . . Güneş gazetesi yazarı Burhan
Ayeri, DEHAP kongresinde yaşananlara sessiz kalınamayacağını
belirtti.
Ayeri, Türkiye''nin içinde bulunduğu tehlikeyi işaret ederek
şunları yazdı: . DEHAP''ın üçüncü olağan kongresinden görüntüler
bizi hiç şaşırtmadı.
İstiklal Marşı''mızın okunmayacağını zaten biliyorduk.
Apo posterlerinin dört bir yandan sallandırılması sürpriz
olmadı.
Bunların üstüne yazılan ''Tek muhatap Öcalan''dır''ı 1999''dan beri
söyleyip, duruyorlar.
Hatta, girmeye can attığımız Avrupa Birliği''nin de bütün bu meydan
okumalara arka çıktığını bilmeyen mi var? Kandil Dağları''nda
yuvalanan PKK-Kongra Gel militanlarının her türlü lojistik
desteğini kimlerin sağladığını duymayan mı kaldı? Bunların Türkiye
Cumhuriyeti içindeki siyasi görüntüsünün DEHAP olduğunun galiba bir
tek Ankara''dakiler farkında değil. Görün artık Eğer bu ülke
Apo''ya ''Sayın'' diyenlere arka çıkmaya devam edecekse vay
halimize.
İşte bütün bu gerçeklerin ışığında ''Yerel Yönetimler Yasa
Tasarısı''nı iyi değerlendirmek zorundayız.
Gaflet uykusu, ya da adına vurdumduymazlık diyeceğimiz tavır devam
edecekse, yandık.
Yavaş yavaş federasyon Şkrine de alışır, ardından bölünürüz.
Körlere ve vatan hainlerine duyurulur.
. Bu kavga mahkemede biter . Televizyon programcısı Uğur Dündar ile
Vakit yazarı Abdurrahman Dilipak arasındaki kavga sürüyor.
Abdurrahman Dilipak, Dündar''ın Arena programında kendisiyle ilgili
komplo kurduğunu iddia etmişti.
Dilipak''ı iftira atmakla suçlayan Dündar, yaptığı açıklamada,
"Adını yazmaya bile gerek görmediğim bu kişi, anlaşılan geçmişten
hiç ders almamış, yalanlarına ve iftiralarına tam gaz devam
ediyor.
Kendisiyle yargı önünde hesaplaşacağız...
Bunun gibiler ortamı müsait buldular mı, Cumhuriyetin tüm
değerlerine ve onun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk''e saldırmakta
sınır tanımazlar...Her türlü iftirayı attıkları gibi, namusuna bile
dil uzatmaktan çekinmezler.
Ama gel gelelim iş yargı önünde söylediklerinin hesabını vermeye
gelince ''Aman efendim, ben öyle demek istemedim ama montaj
yapılmış, o ses bana ait değil, şu yapılmış, bu yapılmış!...''
diyerek kıvırırlar...
Belki aynı kaseti, son yalan ve iftiralarıyla birlikte yeniden
yayınlarım...Bu adam kim, Atatürk''e dil uzatmak, iftiralar
yağdırmak kim! Haydi oradan be!..." dedi.
. Seni gidi bürokrat seni! . Radikal yazarı Türker Alkan, Başbakan
Erdoğan ve çevresinin inanılmaz bir iktidar hırsı içinde hareket
ettiklerini öne sürdü.
Alkan, AKP iktidarının kadrolaşma furyası ile ilgili olarak şu
tespitleri yaptı: "Erdoğan başbakan olur olmaz açıkça söylemişti
zaten: "Ben bürokratın çevik olanını ve vücut dilinden anlayanını
severim!" O gün bugündür bürokratlar arasında vücut dili kursu
alanlar yaygınlaştı.
Bir yay gibi eğilip kalkma refleksi gelişmiş olanlar bu
becerilerinin ödülünü hak ettiler ve aldılar.
Fakat korkarım gene de sayın Başakan''a yaranamadılar.
Sayın Erdoğan ve müsteşarı Ömer Dinçer, seçimden sonra bunca zaman
geçtiği, bunca atama yapıldığı, bürokrasi hallaç pamuğu gibi
atıldığı halde, hâlâ (askeriyle, siviliyle) bürokrasiyi
değiştirmekten söz ediyorlar.
Başbakan hâlâ ''bürokratik oligarşiden'' söz ediyor.
Bu ''oligarşi'' yıkılmalı ki, AKP''nin halka dayalı iktidarı
işleyebilsin! Ne aksaklık varsa, "oligarşik bürokratların
marifetidir!" Başkanlık sistemine geçilsin ki, Amerika''da olduğu
gibi başkan 12.000 veya 15.000 bürokratı bir kalemde
değiştirebilsin! (Kadrolaşma dediğin böyle olur işte!)"
YAZI:Osman TIĞRAKLI