Cemil Çiçek'ten Uludere açıklaması
Abone olTBMM Başkanı Cemil Çiçek, Uludere'de 35 sivilin hayatını kaybettiği operasyonu değerlendirdi
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Irak'ın Uludere sınırına yakın
kesiminde meydana gelen olayı analiz etti.
Çiçek, Irak'ın Uludere sınırına yakın kesiminde meydana gelen olaya
ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, ''Bu türlü olayları
değerlendirirken ayaküstü, alelacele açıklamalar yapmak beraberinde
başkaca sıkıntılar da getirir'' ifadesini kullandı.
NEDEN TEDBİR ALINMADI?
Konunun çok yönlü olarak araştırıldığına dair açıklamalar
yapıldığını anımsatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Belki bunu biraz beklemekte fayda var. Ankara'dan bazı
şeyleri değerlendirmek kolay oluyor. İlk önce o araziyi bilmek, bu
olaydan evvelki olayları, yaşananları bilmek önemli. Geçmişte bazı
olaylar da o bölgede cereyan etti. 'Neden tedbir alınmadı?' diye
soruldu. Karakol baskınlarında da aynı şekilde bu olay üzücüdür
tabi. Hayatını kaybedenler de bizim insanlarımızdır, insan olarak
üzülürüz. Geçmişteki olaylarda üzüldüğümüz gibi ama olayı
değerlendirirken sağlıklı bilgilere ihtiyaç var. Terör sebebiyle o
bölgede yaşananların hepsini birlikte değerledirerek. Oradaki
psikolojiyi, oradaki arazi şartlarını iyi bilmek lazım. Sınır ötesi
operasyon yetkisini verdi bu Meclis. Meclis bu yetkiyi neden verdi?
'Bu yetki neden verilmiyor?' diye hükümetlerin de suçlandığını
düşünün. Çünkü, Türkiye'yi rahatsız eden terör olaylarının tamamı
Kuzey Irak ile bağlantılıydı. Maalesef bu örgütünün halen orada
eğitim kampları var. Sınırımıza yakın yerde var, sınırımızdan uzak
yerde var. Kandil'den planlandığını biliyoruz. Oradan temin ettiği
insanlarla, oradan temin ettiği patlayıcılarla sınırdan
geçiyor.''
"OLANLARA ÜZÜLDÜK"
Terör örgütü üyelerinin sınırdan katırlarla, binek hayvanlarla
geçtiğine dikkati çeken Çiçek, bu yolla ülkeye patlayıcıların, ağır
silahların sokulduğunu anlattı. Terör örgütü üyelerinin daha sonra,
bu malzemeleri kullanarak, sınır karakollarını bastığını belirten
Çiçek, ''Sonra biz dedik ki 'Devletin orada güvenlik
güçleri yok mu eli kolu yok mu, nasıl oluyor da bunları fark
edemiyor?' 'Biz bunu hayvan zannettik, kaçakçı zannettik'
denildiğinde ise 'Nasıl olur da siz bunu böyle zannedersiniz? Sonra
bu kadar vatan evladı şehit oldu' türü suçlamalar da yapıldı. Onun
için son olay üzücü tabiatıyla. Onda hiç tereddüt yok. Bir hata
varsa onu da kabul etmek gerekir ama oradaki insanların
psikolojisini de görmek lazım. Son olay üzücü, onda tereddüt
yok.'' diye konuştu.
GEÇMİŞE DE BAKIN
12 Haziran seçimlerinden sonra terör olaylarında
ciddi bir artış olduğuna dikkati çeken Çiçek, ''Yeni bir
anayasa çalışmasına 4 parti, 'evet' dediği gün birçok askerimiz
şehit oldu. Anayasa hazırlık çalışmalarını ilk başladığımız gün
'siftah, bismillah' dedik. Sabahleyin geldiğimizde 24 askerimiz
şehit edilmişti. Terör olaylarında giderek bir tırmanış var. Bu
tırmanış tabiatıyla ister istemez güvenlik güçlerinde
tedirginlikleri meydana getiriyor. Bununla bir şeyi savunmak gibi
bir niyetim olmaz ama sadece bu olay değil de geçmişte olanlara
bakmak gerekiyor. 12 Nisan 2007'de yapılan açıklamalara bir
bakın'' dedi.
SINIR ÖTESİ OPERASYONUN NEDENİ
Sınır ötesi operasyon yetkisinin verilme nedeninin ortada olduğunu
belirten Çiçek, devletin elindeki imkanları kullanarak, başındaki
belayı ülkesinden defetmeye çalıştığını ifade etti.
Türkiye'nin bugüne kadar birçok sınır ötesi operasyon yaptığını
hatırlatan Çiçek, sözlerinin devamında şu ifadeleri
kullandı: ''TSK, bu operasyonlarda, sivillere zarar
vermemek için her türlü hassasiyeti gösterdi. Bu kadar çok
operasyona rağmen sivil can kaybı olmadı. Bize verilen bilgilerde,
terör örgütü dışında siviller yaşamıyor o bölgede. Yerleşim
bölgelerinin dışına yapılmış operasyon. Bu yetki kullanıldığından
beri, bu bölgede hava kuvvetleri de kara kuvvetleri de operasyon
yaptı. Bugüne kadar sivillere zarar vermeme noktasında devlet
olarak ve güvenlik güçleri olarak azami hassasiyet gösterildi.
Demek ki başlangıçtan bakıldığında o bölgede terör örgütü esas
itibarıyla faaliyet gösteriyor. Neticede böyle bir hata olduysa
bunu yok farz etmek doğru değil. İnceleme konusu yapıldı. Onun için
ayaküstü bir değerledirme yapmak yerine biraz daha sükunetle
sabırla, soğukkanlıca değerledirmek ve olayın her tarafını ortaya
koyarak değerlendirme yapmak doğru olur.''
DEVLET ÖZÜR DİLEMELİ Mİ?
''Burada bir kaza varsa, bu tespit edilirse
devlet özür dilemeli mi?'' sorusuna Çiçek, şu cevabı verdi:
''İncelemenin sonucu bir ortaya çıksın. Tabiatıyla ölen
kişiler bizim vatandaşlarımız. Ne olursa olsun. İster kaçakçı,
ister şudur, budur. Devlet kendi vatandaşının hukukunu korur. Varsa
kendi eliyle yaptığı bir sıkıntı, bir zarar bir şekliyle telafi
etmeye çalışır. Bunda tereddüt yok ama olay sıcaklığını koruyor,
incelemesini yaptırmak lazım. Türkiye, neden Kuzey Irak meselesi
üzerinde duruyor? İşin o kısmına da biraz bakmamız lazım. Kendimi
hükümetin yerine koyarak 'şu olsun', 'bu olsun' diyemem. Bu tür
olaylarda şarta bağlı açıklama yapmak doğru değil. İncelemenin
sonucunu bekleyelim."