Cemil Çiçek'ten herkese Erdoğan sorusu!
Abone olRadikal gazetesi yazarı Murat Yetkin, cumhurbaşkanlığı yeni töreni için hazırlacak olan davetiyelerdeki 'cumhuriyet' krizini yazdı.
Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip
Erdoğan, 28 Ağustos'ta yemin ederek görevine başlayacak. Yemin
töreni için hazırlanacak davetiyelere ne yazılacağı ise kafa
karıştırdı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Türkiye Cumhurbaşkanı mı?",
"Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı mı?" tartışmasına Türkçe
uzmanlarına sorarak noktayı koydu.
Radikal yazarı Murat Yetkin'in bugünkü yazısı şöyle:
HEP İLKLER YAŞANDI BU
DÖNEM
Makam odasına girdiğimde Meclis Başkanı Cemil Çiçek “İşte gazeteci
de geldi” diye karşıladı; “Görsün nelerle uğraştığımızı.”
Ankara’nın Ağustos sıcağında ceketi atmış, TBMM Basın ve Halkla
İlişkiler Müdürü Ali Özer ile birlikte dosyaların, yazışmaların
arasında durmadan telefonlar bağlatıyordu.
“Bu dönem zaten hep önceden örneği olmayan işlere baktık” dedi.
Şimdi önünde halkın seçtiği cumhurbaşkanının görevi devralacağı 28
Ağustos’taki yemin töreni vardı. Ve Meclis Başkanı o davetiyedeki
hitabın ne olması gerektiğini çalışıyordu.
TÜRKİYE Mİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ
Mİ?
Acaba “Türkiye Cumhurbaşkanı” mı, yoksa “Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı” mı denmeliydi?
Hafife almayın, bu meleklerin cinsiyeti tartışması değil; devleti
devlet yapan biraz böyle ayrıntılar, kurallar böyle oluşuyor.
“Türkiye Cumhurbaşkanı dendiği zaman toplumda birtakım tepkiler
dile getirenler oluyor” diye izah ediyor Çiçek; “Bazı görüş
sahipleri ‘Türkiye Cumhuriyeti demek istenmiyor” diye itiraz
ediyor. Sanki Türkiye Cumhurbaşkanı denince, cumhuriyet
unutturulmak isteniyormuş diye bir görüş var.”
En son Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven, Başbakan Tayyip
Erdoğan’ın 10 Ağustos seçimine dair mazbatasını “Türkiye
Cumhurbaşkanı diye açıkladığında bu tartışma canlanmıştı. Daha önce
de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Köşk davetiyelerini “Türkiye
Cumhurbaşkanı” imzasıyla gönderdiğinde benzeri tartışmalar
yaşanmıştı.
İŞİN BİR DE TÜRKÇE YÖNÜ
VAR
Meclis Başkanı “İşin bir de Türkçe yönünden doğru olup olmaması
var” diyor. Çiçek, Türkçe kullanımına önem veren, mesela “Alevilik
olmasaydı Türk kültürü şimdiye çoktan kaybolup gitmişti” diyen bir
siyasetçi.
Önce Meclis’in daha önce seçilen cumhurbaşkanlarına verdiği
mazbatalara ve yemin töreni için gönderdiği davetiyelere bakmış.
“Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül
için uygulamalara baktım” diyor; “Gerçi o zaman Meclis seçmiş, ama
‘Türkiye Cumhurbaşkanı’ denmiş”.
HAKKI DEVRİM'E DE
SORDU
Çiçek bir yandan anlatırken, diğer yandan telefonlar bağlanmaya
devam ediyor. ‘Dil Yâresi’ yazılarıyla hepimizin sıfırcı hocası
Hakkı Devrim, ardından görevi sona ermekte olan Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreteri Mustafa İsen.
Bu konuşmalar sırasında eline bir alıp bir bıraktığı bir de belge
var: Türk Dil Kurumu Başkanı Mustafa Kaçalin’den gelen cevap
yazısı.
“Türk Dil Kurumu ne de olsa bu konularda uzmanlaşmış” diyor Çiçek,
“Onlara sormadan kararımı vermek istemedim.”
Kaçalin, Türkçe kullanımı bakımından doğru bulduğu yedi ayrı tanım
göndermiş, aralarında “Türkiye Cumhurbaşkanı” bulunmuyor.
ÇİÇEK KARARINI VERDİ
Çiçek nihayet kararını veriyor. O arada evraklarını toplayıp
ayrılmış olan Özer’i telefonla arayıp “O gönderdiğim şekilde
basabilirsiniz” talimatını veriyor. Gönderdiği taslak ise, üzerinde
ekleme yaptığı şekliyle “Türkiye Cumhuriyeti’nin 12’inci
Cumhurbaşkanı Adına..” ifadesiyle başlıyor.
Yazıyı yazmadan önce, her ihtimale karşın TBMM Başkanlık Basın Baş
Danışmanı Rüçhan Akıncıoğlu’yu aradım; malum, devlet bu, beş
dakikada değişir bütün işler. Ankara’nın kara kutularından
Akıncıoğlu beş dakika sonra bir de davetiyenin basılmış halini
e-postayla ileterek döndü; değişiklik olmamıştı.
Yani Çiçek’in tercihi “Türkiye Cumhurbaşkanı” değil, “Türkiye
Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı” olmuş; Meclis Başkanı, Türk Dil
Kurumu Başkanının önerisini esas almıştı.