Cemaat kavgası TÜBİTAK'a sıçradı!
Abone olGörevden alınan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz, hükümeti hazırladığı bir raporla ilgili baskı yapmakla suçladı.
Kamudaki cemaat krizi bu kez de TÜBİTAK'a sıçradı!
Görevden alınan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Dr.
Hasan Palaz, Başbakanlık'ta bulunan böcekle ilgili olarak kendisine
baskı yapıldığını ve hükümet çevresinden raporun değiştirilmesi
istendiğini iddia etti. İşte Palaz'ın o zehir gibi
açıklaması;
Emniyet, yargı derken kamudaki görevden almalar bu kez de TÜBİTAK'a sıçradı. İlk görevden alınan isimlerden olan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Dr. Hasan Palaz, Başbakanlık ofisinde bulunan böcekle ilgili hazırladığı raporda, tahrifat yapılmasının istendiği bu nedenle de görevden alındığını iddia etti.
YAPMASSAN GÖREVDEN ALINACAKSIN
Emniyet, yargı derken kamudaki görevden almalar bu kez de TÜBİTAK'a sıçradı. İlk görevden alınan isimlerden olan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Dr. Hasan Palaz, Başbakanlık ofisinde bulunan böcekle ilgili hazırladığı raporda, tahrifat yapılmasının istendiği bu nedenle de görevden alındığını iddia etti.
YAPMASSAN GÖREVDEN ALINACAKSIN
Görevden alınan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve Bilişim ve Bilgi
Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Başkanı Dr.
Hasan Palaz, görevden alınmasının ardından sert bir açıklama yaptı.
Dr. Palaz, 24 yıl önce çalışmaya başladığı TÜBİTAK’taki görevinden
uzaklaştırılma süreciyle ilgili açıklamasında, “İstenilen
raporu hazırlayan ve biat eden bilim adamı olmayacağım”
dedi.
Açıklamasında başarılı çalışmaları ile TÜBİTAK Başkan
Yardımcılığı ve Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler
Araştırma Merkezi (BİLGEM) Başkanlığı görevlerine kadar
yükseldiğini ancak bu görevinin 5 Şubat 2014’te ‘tüm hukuk
ilkeleri hiçe sayılarak sona erdirildiğini’ ifade eden
Palaz, “Görevden alınmama mukabil, ‘Biz ne dersek o’, ‘Biat
etmezsen sonun böyle olur’ tarzı tehdit ve intikam cümlelerine
maruz kaldım. Tamamen bilimsel eksenden kopuk ve etik dışı bu
yaklaşımlar, istenilen şeyin ‘Kukla Bilim Adamı’
olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır” dedi.
Dr. Palaz açıklamasının devamında şunları
kaydetti:
"Görevden alınmamın tek nedeni 2012 yılından hazırlayıp
muhataplarına teslim ettiğim bir bilimsel raporda aradan 2 yıl
geçtikten sonra bilimsel ilkeler hiçe sayılarak tahrifat yapma
baskısını reddetmemdir. Şöyle ki;
Ocak 2012’de Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan gönderilen bir
dinleme cihazının (daha sonraki gelişmelerden Başbakanlık da
bulunan böcek olduğunu öğrendiğim) incelenerek kaynağı ve ömrü
konusunda bilimsel rapor hazırlamam istendi. Fiziksel ve kimyasal
çalışmalarla yapılan bilimsel incelemeler ve analizlerin sonucu
hazırladığımız rapor 2012 yılı Ocak ve Mart aylarında MİT’e teslim
edildi. 2012 yılı içinde aynı konu ile ilgili Başbakanlık Teftiş
Kurulu’ndan gelen çağrı üzerine bilgi verdim ve uzmanlık görüşümü
ifade ettim. Kasım 2013’te Başbakanlık Teftiş Kurulu’na aynı konu
ile ilgili olarak tekrar çağrıldım ve yeniden bilgime başvuruldu.
Ben de bir kez daha TÜBİTAK’ta yapılan test ve analiz çalışmalarını
2012 yılındaki gibi anlattım. Bu görüşmeden anladığım, TÜBİTAK
raporundan çıkan bilimsel ve objektif sonuçların ‘beklentiyi’
karşılamadığı ve bundan memnun olunmadığıydı. İkinci kez bilgime
başvurulmasından sonra etkili bazı kişilerce; TÜBİTAK-BİLGEM’in
verdiği raporun içeriğinin ‘beklentiyi’ karşılamadığı, raporu
tekrar istenen şekilde hazırlayıp sunmaz isem görevimden alınacağım
açıkça ifade edildi. Tarafıma ifade edilen ‘beklenti’ böceğin
kullanıma girdiği tarihin gerçek tarihten başka bir tarih olarak
değiştirilmesiydi. Yani bilimsel ve objektif kriterlerle hazırlanan
raporda masa başı tahrifat yapmam istendi. Aksi halde ‘birilerinin
adamı’ olarak fişlenip görevden alınacağım belirtildi. Konunun
hassas olduğu ifade edildikten sonra “kendini yakma, kim yanarsa
yansın” şeklinde yoğun tehdit ve baskı altına alındım. Bilimsel bir
kuruluşta uzun yıllar görev yapan birisi olarak; somut, net,
bilimsel veri ve deliller içeren bir raporun aradan iki yıl
geçtikten sonra tekrar istenen şekilde masa başı tahrifatla
düzenlenmesi talebi karşısında durumun, bilimsel kriterlere
uymayacağı, etik ve yasal olmayacağını ifade ederek bu talebi
yerine getirmedim.