Cem Ersever'den şok açıklamalar!
Abone ol1993’te öldürülen JİTEM’in karakutusu Binbaşı Ahmet Cem Ersever’in terörle mücadele konusunda bakın neleri açıklıyor...
Doğu ve Güneydoğu’da 1990’lı yıllarda yaşanan faili
meçhul cinayetlerin sorumluları arasında gösterilen ‘JİTEM’in
karakutusu’ Ersever, konuşmalarında PKK’ya karşı yürütülen
mücadelede ‘ihaneti’ ortaya koyan bilgiler veriyor.
Ordudaki kirli ilişkileri açıklayacağını belirten Ersever, bazı
şaibeli operasyonlara katıldığını söylüyor. Ersever yaptığı
açıkalamaların birinde, “Beni de tamamen illegal
çizgiye getirdi bu adamlar. Susturmak istiyorlar ama
susmayacağım” diyerek öldürüleceğini tahmin ediyor.
CIA'DAN KORKUYOR
Bugün gazetesi JİTEM’in kurucularından Binbaşı Ahmet Cem Ersever’in
ses kayıtlarına ulaştı. Ersever, TSK’dan istifa ettikten sonra
itirafçı Mustafa Deniz ve Ali Hoca ile birlikte Mezopotamya Basın-
Yayın Şirketi’ni kurdu. Bu şirketin telesekreterine kaydedilen
görüşmeler, Ersever’in susturulacağını anladığını ortaya koyuyor. O
dönem görev yapan Albay Kurtuluş Ö. ile yaptığı görüşmede
‘CIA tarafından öldürüleceğini’ belirten Ersever,
Güneydoğu’da yaşanan aksaklıkları, askerin anlamsız bir şekilde
yetersiz kalışını ve kirli ilişkileri güvendiği komutanlarla
paylaşıyor.
"BENİ SUSTURMAK İSTİYORLAR, SUSMAYACAĞIM"
Ersever tutuklanması halinde bazı operasyonların emrini
Genelkurmay'dan aldığını söyleyeceğini belirtiyor. İşte Celal ile
Ersever arasında geçen konuşma:
ERSEVER: Öyle değil sen Turan Paşa’ya durumu söyle
durum bu yani ben de tamamen illegal çizgiye getirdi bu adamlar
susturmak istiyolar ve ben susmayacam. Celal:
Doğru haklısın tamam komutanım ben söylim, iletiyim bi görüşün
bakim telefonla da. Yani bu işi bu tür fikir bazında böyle
karşılıklı böyle şey yaparak halletmeye.
"KİM AKSİNİ İSPAT EDECEK?"
ERSEVER: Bu soruşturmayı ortadan kaldırmadan ben
şeyi durdurmam yani kesinlikle soruşturmayı durduracaklar.
Celal: Biraz yumuşayın komutanım.
ERSEVER: Onlar yumuşayacak, bu kadar sene onlar
benim ağzıma s... Bu kadar eyleme girdim, bu kadar işe girdim
çıktım. Ondan sonra gelmiş benim karşıma benim hakkımda soruşturma
açıyo bana. İki tane eylemi çıkarım derim bana genelkurmay başkanı
emir verdi. Kim aksini ispat edecek bunun.
Celal: Komutanım o işler o safhaya gelmesin
yani.
ERSEVER: Ama onlar getiriyorlar, ben gidip de
yalvarmam.
"TUTUKLAMA EMRİ YUKARIDAN..."
Celal: Gitseniz acaba tutuklama durumları
olabilir?
ERSEVER: Olacak, olacak çünkü benim anladığım
bu yukarıdan emir verilmiş onlara. Sivil savcılık olsun gideyim
tereddütsüz giderim.
Celal: Böyle bir niyetleri olsaydı sizi direkt
hani alma arama durumları pozisyonuna girdiler girebilirlerdi.
ERSEVER: Arama vardı ki. İfademi almadan
tutuklamamı tevkifi nasıl çıkartıyor?
Celal: Niye olmasın ki komutanım ya pat diye
olur, yani siz de bu işlerin içindesiniz.
[PAGE]
CIA'DEN KORKUYORUM!
Ersever’in Albay Kurtuluş Ö. ile yaptığı bir
görüşmedeki ifadeler dikkat çekiyor. Ersever, üzerinde gelinmesi
halinde ‘Bir sürü pislik açıklarım’ şeklinde
tehditte bulunuyor. İşte o sözler:
ERSEVER: Yalnız bakın dedim bir bunu tehdit olarak
algılamayın.
K. Ö: Evet. ERSEVER: Ben de
dedim bir sürü pislik açıklarım. K. Ö: Evet.
ERSEVER: Silsile dedim generallere şunlara
bunlara dedim, hepsini dedim, sayar dökerim onları.
K. Ö: Evet.
ERSEVER: E ona göre düşünün, dedim yani kiminle bu işi yaptığınızı iyi bilin, dedim komutanım ve niyetim o illegalite çerçevesine de girse ben bu mücadeleyi yürütecem.
K. Ö: Kendine dikkat et anacım.
ERSEVER: Benim korkum CIA Komutanım. Amerika’ya vurdururlar başka kimse değil onlar beceremezler çünkü.
K. Ö: Evet, evet kendine dikkat et, ee sevdiğim
bir arkadaşımsın.
ERSEVER: Sağ olun komutanım. Bunların hesabını
vermek zorundalar
ŞEHİT AİLELERİNE HESAP VERMEK ZORUNDALAR
Ersever’in hakkındaki soruşturma ile ilgili olarak Celal ve
Kurtuluş Ö. isimli iki askerle yaptığı bir başka görüşme o dönemde
gerçekleşen bazı terörist saldırıların kamuoyuna farklı şekilde
yansıtıldığını gözler önüne seriyor. İşte o şok diyaloglar:
ERSEVER: Bir şey merak ediyorlarsa sorsunlar illa
da kalkıp devletlikleri tutuyorsa bunların acaba s... bana mı
kalkıyor kardeşim. Gitsin güneydoğuya, utanmıyorlar mı? Dünkü
açıklamayı gören de tabur basıldı komando taburu, tabur komutanı
benim devre arkadaşım.
Celal: Evet
ERSEVER: 600-700 kişilik grup bastı bu taburu. Altı tane şehit verildi.
Celal: Evet
ERSEVER: Utanmadan açıklamalarında arazide
arama yapan birlik diyor. Bu şehitlerin anaları babaları,
kardeşleri, bacıları, karıları var. Bunların hesabını vermek
zorunda bu adamlar.
DEVLETİ KÜÇÜLTMEK İSTEMİYORUM AMA...
ERSEVER: Bakınız Görümlü’de akşam 6 tane şehit
var.
K. Ö: Evet Allah rahmet eylesin.
ERSEVER: Olay nasıl oldu biliyo musunuz?
K. Ö: Hayır. ERSEVER:
Koca Komando Taburu basıldı 600 - 700 kişilik bir grup
tarafından tabur komutanı benim devre arkadaşım. Hasan Basri Vural.
K. Ö: Evet.
ERSEVER: Şimdi nasıl açıklandı.
K. Ö: Karakol baskını.
ERSEVER: Yok karakol baskını da değil arazide
gezen, arazi araması taraması yapan birliğin üzerine ateş açıldı
böyle oldu. Şimdi ben devleti küçültmek istemiyorum, devlete
hakaret etmek istemiyorum ama şu var vatandaşa artık doğruyu
söyleyin. Sivil savcılık olsa göğsümü gere gere giderim.
"GÖĞSÜMÜ GERE GERE GİDERİM..."
Cem Ersever’in Ergenekon tutuklusu olan ve o dönemde Aydınlık
Dergisi’nin muhabiri olan Soner Yalçın ile yaptığı telefon
görüşmesi, çarpıcı kayıtlar arasında yer aldı. Yalçın’la birçok kez
görüşen Ersever, yaptığı son görüşmelerinden birinde hakkında
açılan askeri savcılık soruşturması ile ilgili olarak dert yanıyor.
Soruşturmayı sivil savclığın açması halinde ‘Göğsümü gere
gere giderim’ diyen Ersever’le Yalçın arasında şu
diyaloglar yaşanıyor:
ERSEVER: Sanıyorum iki gün sonra illegal duruma
geçiyorum. Tevkif müzekkeresi çıkar bumücadele devam edecektir.
YALÇIN: Öyle mi? İfade verseniz.
ERSEVER: Gittiğim anda beni tutuklarlar, çünkü
bu bir gözdağıdır.
YALÇIN: Şimdi illegal duruma geçmeden önce orda
mahkemede de bunları savunmak ceza verirlerse de legal şekilde
mücadeleye yasal platformlarda devam ettirmek daha iyi değil mi?
ERSEVER: Yasal yollardan mücadelesini vermek isteyen çok insan oldu. Çok kişi girdi çıktı. Ben cezaevine girip çıkmak suretiyle bir mücadele vermek istemiyorum. Eğer bu sivil savcılık olsaydı göğsümü gere gere kalkar gelir verirdim. Söylediklerim kesinlikle suç unsuru değildir. Suç unsuru olsaydı Devlet Güvenlik Mahkemesi Terörle Mücadele Kanunu’na istinaden hakkımda dava açardı.