Cem Ceminay kimleri temsil ediyor?

Abone ol

Müziğimizin yüzaklarından olan Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu'nun tanımamakla övünen Cem Ceminay'ın misyonu ne? Radikal'den Zeki Coşkun yazdı...

Ünlü müzisyen Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu'nun Rumelihisarı'nda vereecekleri konsere ilişkin olarak "Bu adamların ne işi var Rumelihisarı'nda. Tanımıyoruz biz bu adamları" diyen Cem Ceminay'ın 'cahil cüret'inden bahseden Radikal yazarı Zeki Coşkun, bu kez de  adlı yazısında Ceminay'ın şahsında kimlerin temsil edildiğine dair sosyolojik bir yazı kaleme aldı:

- Türküstar yarışması Anadolu Ateşi'nde önemli bir misyonu olduğuna inanan 'Sevgili Cem Ceminay'a katılıyorum. "Daha önce yaptığım çalışmalardan dolayı yarışmada önemli bir misyonum olduğuna inanıyorum. Kendimi ezdirmem" buyuru-yor. Misyonu sandığından da önemlidir bence. Onu ezmek kimin haddine!

Muhabbetin böyle gelişmesi doğal. Olan biten şu: Ceminay hazretlerinin türküyle uzak yakın hiçbir ilişkisi olmadığına işaret etmiştim. Enstrüman geliştirmeden onun hakkını vermeye; icraya, yaklaşıma, dolayısıyla 'tavır'a dek günümüzde türkü gerçekliğine sahip çıkan iki isim aransa, bunlardan birisi mutlaka Erkan Oğur olacaktır. Gelin görün ki, türkü yarışmasının asli jüri üyelerinden Cem Ceminay, Oğur'un halk müziği içindeki yerini bilmek şurada dursun; onun adından, ne yaptığından bile haberi yok. Oğur'la iki albüme ortaklaşa imza atan, yüzlerce kez aynı sahneyi paylaşan İsmail Hakkı Demircioğlu'ndan da.

Bunların önemi yok. Ceminay'ın 'Kimi tanıyıp kimi tanımadığım kimseyi ilgilendirmez. Bilmemek değil öğrenmemek ayıp' şeklindeki vakur edasını anlıyorum. Celallenmesi de doğal. Fütursuzluk ve fütursuzlar diyarındayız. Her şey olabilir, herkes her şeyi yapabilir. Ol sebepten, Ceminay yerden göğe haklı. Söylediği gibi gerçekten 'önemli bir misyon'a sahip Anadolu Ateşi adlı türküstar yarışmasında.

O misyon, Ceminay'ın radyo programında Oğur ve Demircioğlu'na şu sözlerinde çıkıyor ortaya: "Ne işi varmış Rumelihisarı'nda?
Gitsin başka yerde söylesin türküsünü!"

Tercüme ederseniz Ceminay'ın söylediği şu: Öyle her önüne gelen istediği yerde türkü söyleyemez kardeşim, Dingo'nun ahırı mı burası? Aslında açıksözlülüğünden dolayı kutlamak gerek kendisini. "Bu adamların ne işi var Rumelihisarı'nda. Tanımıyoruz biz bu adamları" derken kim adına konuşuyor?

Bizim için önemli olan beyazlıktır diye yanıp yakılan ingiltürkler adına. Etrafa bakıp bakıp "Köylüler her tarafı işgal etti, bize nefes alacak yer kalmadı" diye hayıflanan, gerçeklikten duyduğu öfkeyi "Canım Türkiyem" nidalarıyla-alayıyla dışavuran beyaz müptelası dingiller. Rumelihisarı dediğin yer onların mekanı. Orada konser, gösteri vb. olacaksa, 'Avrupa Yakası' insanına seslenmeli. Avrupa Yakası (Nişantaşı havalisi) insanının tanımadığı, bilmediği insanların, seslerin ne işi var orada?

Bir hissiyatı, bir tür insanın gerçekliğini ifadelendiriyor Ceminay. Anadolu Ateşi'nin müzik yönetmeni ve jüri başkanı konumundaki Arif Sağ'ın serüvenine bakarsanız, durum daha da açıklık kazanacaktır. Sağ'ın alt tabakaya, taşraya) seslenen kendi halinde 'türkücü'lükten Arif Hoca'lığa terfi etmesi; şehrin beyazları tarafından da 'tanınması', ancak Sezen Aksu'nun 'Işık Doğudan Yükselir'iyle gerçekleşmiştir.

Şimdi yarışmanın 'Oscar Emmi' tarzı amblebemini, Sultan's of the Dans olarak başlayıp hukuksal nedenlerle Anadolu Ateşi'ne dönüveren gösteriyle aynı adı taşımasını, arada ekrana getirilen 'Gezsen sen ne güzel bulursun

Anadolu'yu' edalı pastoral görüntüleri düşünün... Ne çıkıyor ortaya? 'Anadolu ses veriyor.'

Hangi Anadolu? Strelize edilmiş, beyazlaştırılmış memleket. Onun sesini yaratmaya çabalıyor yarışma. Tabii beyazın da beyazı var. O da Cem Ceminay. Misyon bu.

Yazı: Zeki Coşkun
Kaynak:

Günün Önemli Haberleri