Çelik Akkiraz'ı şov yapmakla suçladı!
Abone olAğrı'da seçim çalışmalarını sürdüren Çelik, İbrahim Çeçen Üniversitesi Konukevi'nde muhtarlarla kahvaltıda bir araya geldi.
AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik,
''Sadece siyasi mülahazalarla tribünlere selam verme adına,
birileri 'efendim ben istifa ediyorum' vesaire diyorsa bu bir
şovdur. Bu kimseye inandırıcı gelen bir durum değildir. Nitekim
göreceksiniz, zaten genel başkanları alacak, bunu da büyük
ihtimalle işlemeye koymayacaktır. Onun için bizim böyle zamanlarda
şova ve gösteriye değil, kenetlenmeye ve meselenin hakkını vermeye
ihtiyacımız var'' dedi.
Ağrı'da seçim çalışmalarını sürdüren Çeilk, basına kapalı olarak gerçekleştirilen programın ardından Çelik, AK Parti Grup Başkan Vekili Ahmet Aydın, AK Parti Ağrı milletvekilleri Ekrem Çelebi, Mehmet Kerim Yıldız ve AK Parti İl Başkanı Abbas Aydın ile basın toplantısı düzenledi.
Bir gazetecinin, CHP İstanbul Milletvekili Sabahat
Akkiraz'ın, milletvekilliğinden istifa için dilekçesini verdiği
yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:
BAZI İNSANLAR
TUTUKLANDI
"Bir insanın bir olayda, kusuru varsa ihmali varsa eksikliği
varsa ve bir şekilde, şu veya bu şekilde bir sorumluluk üstlenmişse
demokrasilerde istifa mekanizması çalıştırılır, çalıştırılması
gerekiyor. Şu anda Soma ile ilgili olarak Devlet Denetleme Kurulu
bir taraftan Çalışma Bakanlığı bir taraftan, bir taraftan Enerji
Bakanlığı, devletin bütün kurumları bütün teftiş ve denetim
mekanizması burada incelemeler yapıyor, araştırmalar yapıyor.
Burada idari bir inceleme, soruşturma yapılıyor, adli inceleme ve
soruşturma yapılıyor. Firmanın sahipleri de başta olmak üzere
orada, sahibi, orada çalışan teknik ekip... Orada bir dava açıldı,
savcı düğmeye bastı, bazı insanlar tutuklandı."
"KİM" SORUSU İÇİNDE HERKES
VAR
Çelik, "Bu arada, devlet kurumları içerisinde eğer birileri
görevini yapması gerekiyor da yapmamışsa bunlarla ilgili olarak da
ne gerekiyorsa yapılmalıdır ve kim ama bu 'kim' sorusu içerisinde
herkes var. Kimin kusuru, ihmali ve sorumluluk üstlenmemek gibi bir
tavrı varsa mutlak suretle onun yakasına yapışılmalıdır. 301
şehidimizin bir şekilde hesabı sorulmalıdır. Onların ailelerinin
yüreği soğutulmalıdır. Burada hiç kimsenin itirazı yok. Bunun
örtbas edilmesi, görmemezlikten gelinmesi söz konusu olamaz. Bütün
milletimizin yüreğine kor gibi, köz gibi düşen bir meseledir.
Buradaki duyarlılığımız müşterektir" diye konuştu.
ACILAR ÜZERİNDE TEPİNMEYE ÇALIŞANLAR
Soma'daki olayı istismar etmeye çalışanların olduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti:
"Bu insanların acıları üzerinde tepinmeye çalışanlar oldu. Biz bunları lanetledik, lanetlemeye devam ediyoruz. Milletimizin sağduyusu, meselesinin farkındadır. Sadece siyasi mülahazalarla tribünlere selam verme adına, birileri 'efendim ben istifa ediyorum' vesaire diyorsa bu bir şovdur. Bu kimseye inandırıcı gelen bir durum değildir. Nitekim göreceksiniz, zaten genel başkanları alacak, bunu da büyük ihtimalle işlemeye koymayacaktır. Onun için bizim böyle zamanlarda şova ve gösteriye değil, kenetlenmeye ve meselenin hakkını vermeye ihtiyacımız var. Onun için bunu çok ciddi bir girişim olarak değerlendirmediğimi ifade etmek isterim."
Bir gazetecinin, "Soma faciasından sonra Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 'Bu madenler benim alanıma
girmiyor' dedi ve topu enerji bakanına attı. Bunlar arasında
herhangi bir sorun mu var?" sorusu üzerine Çelik, şunları
kaydetti:
"BU BENİM ALANIMA GİRMİYOR"
DİYEMEZ
"Sayın bakanımız 'Bu benim alanıma girmiyor' diyemez. Oradaki çalışma şartları, iş sağlığı ve iş güvenli, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan sorulur ama bu işletmenin ruhsatlandırılması, buradaki kömürün çıkarılması bütün işlemleri Enerji Bakanlığı ile ilgilidir. Burada birçok bakanlığın farklı farklı sorumlulukları vardır. Sayın Faruk Çelik ilk günden itibaren, bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı cephesinden meselenin nasıl değerlendirilmesi gerektiğiyle ilgili gerekli değerlendirmeler yaptı, yapmış. 2012 yılında bizim İş Sağlığı ve Güvenliği yasamız çıktı. Bu Avrupa Birliği mevzuatına uygun, standartlarına uygun bir mevzuattır. Buna bağlı bazı yönetmelikler çıktı. 'Efendim mesela, hayat odaları yoktur, bu bir eksikliktir'. Bir eksiklik varsa bu tabii musibetten büyük bir ders çıkarmamız gerekiyor ve o eksiklikleri tabii ki ivedilikle gidermemiz gerekiyor ama burada iş müfettişleri denetimler yapmışlar, denetimlerde bir anormallik bulamamışlar.
Askerlik yapanlar bilir. Genellikle bu denetimlerde insanlar birbirini kandırmayı tercih ederler. Eğer burada deneticilerin bir eksikliği varsa bu yapılan adli ve idari soruşturmalar deneticilerin de özellikle bu kapsama dahil edilmesini gerektirir. Öylesine mi bir denetim yaptılar, 'dostlar düğünde görsün' kabilinden bir iş mi yaptılar, gerçekten işini hakkını verdiler mi vermediler mi? Bunun da hesabının sorulması gerekiyor."
"Bu 301 can bizim canımızdır, onlar bizim kanımızdır.
Onların geride bıraktıkları dulları, yetimleri, anneleri, babaları
bize bırakılmış olan aziz emanetlerdir. Onlara sahip çıkmak bizim
namus borcumuzdur" diyen Çelik, şöyle konuştu:
RAHATSIZLIK SEBEBİYLE
"Ben Faruk Çelik Bakanımızın bugüne kadar kendi işinin hakkını verdiğine şahit olanlardan birisiyim. İlk günlerde biliyorsunuz bir rahatsızlık sebebiyle gitmedi, gidemedi, gitmemesi gerekiyordu ve onu da kamuoyu biliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız sayın Taner Yıldız günlerce orada durdu. Durması gerekiyordu. Onun vicdani görevi buydu. Bunu, hakkıyla hükümet adına yaptı. Orada AFAD vardı, orada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı vardı. Sağlık Bakan Yardımcısı vardı, bakanlar ayrıca gittiler. Cumhurbaşkanımızdan, meclis başkanımıza kadar herkes anamuhalefet lideri, MHP Genel Başkanı, HDP Genel Başkanı hepsi gittiler."
"Bütün incelemeler sonucunda biz hanyayı, konyayı göreceğiz"
"Orada halkımızın acılarına ortak olmaya çalıştılar. Sonunda
açıklama yapanlara teşekkür ettik. İstismarcılara da gerekli
tepkimizi gösterdik" ifadelerini kullanan Çelik, sözlerini şöyle
sürdürdü:
KİMSEYE YARGISIZ İNFAZ
YAPILMASIN
"Böyle zamanlarda yargısız infaz çok modadır bizim memlekette. Kimseye yargısız infaz yapılmasın. Zaten muhalefet partileri gen soru önergesi vermiş. Enerji bakanımızla ilgili çalışma bakanımızla ilgili. Bunlar meclis zemininde de konuşulacak. Eğer bir arkadaşımızın sorumluluğu, özellikle ihmali kastı, (kast söz konusu olamaz zaten) varsa bir kusur, varsa bir ihmal, varsa bir eksiklik, bu insanların kesinlikle özellikle hayatta bıraktıkları insanların yüreğini soğutmak için bunları yerine getirmek hepimizin millet olarak borcudur. Çalışma Bakanımız sayın Faruk Çelik'in, bakanlığa başladığı günden beri işinin hakkını verdiğine yakın tanıklık edenlerden birisiyim, buna şahadet ediyorum ama bütün incelemeler soncunda biz hanyayı, konyayı göreceğiz."