Çanakkale Savaşı'nı hiç böyle okumadınız
Abone olEyüphan Erkul’dan şaşırtıcı bir Çanakkale Savaşı romanı: Savaş Ana
“Hava ışıdığında, kuşluk vaktinde dehşet manzarası da ortaya
çıktı: Süngülerle, filintalarla, Revolverlerle, mitralyözlerle ölüm
saçılmış, ortalık altlı üstlü cansız bedenlerle
dolmuştu.
Verilen emirle eski Anzak siperindeki ganimetler toplandı.
Sadıklar dolusu el bombaları, tüfekler, battaniyeler, kutu kutu
büyük bisküviler, teneke kutulardaki konserveler, tel örgüler,
kalaslar, beyaz sırt çantaları, henüz kullanılmamış onlarca kum
torbası, diz hizasında biten üniforma altları, haritalar, ortalığa
saçılmış defterler, battaniyeler, kürek sapları, kazmalar,
brandalar toplanıp köşede üst üste konuyordu.
Ölülerse geride, eski savaş meydanındaki cenazelerin üzerlerine bırakılmaya çalışılıyor veya yan taraftaki vadiye atılıyordu.”
İkisi de yirmili yaşlarında, ikisi de gözü kara savaşçıydı.
Memet, sevdalısının belalı babasından kaçarken
Osmanlı zabitlerine teslim oldu, asker edilip cepheye gönderildi.
Henry de, ülkesini "barbarlardan" korumak için
cepheye gönüllü yazıldı. Bu iki askerin yolu savaşın ilk günü
kesişecekti… Memet ve Henry gibi
bütün savaşçılar artık gerçeği öğrenmişti: Ölümsüz olan tek düşman
vardır, o da savaş denen illettir!
Eyüphan Erkul’dan şaşırtıcı Çanakkale Savaşı romanı "Savaş Ana" için Destek Yayınları "Gezi ruhunun tarihteki derinlikleri!" demeyi tercih etmiş.
SAVAŞ ANA
Eyüphan Erkul
Destek Yayınları
248 syf.
17 TL