Can Dündar karikatürleri gördü!
Abone olDünya Hz. Muhammed karikatürlerini konuşuyor. Peki bu karikatürlerde neler var? Nasıl bir tasvir var. Çoğumuzun görmediği olay resimleri Can Dündar gördü ve anlattı.
Danimarka'da yayınlanan Hz. Muhammed karikatürlerini Milliyet
yazarı Can Dündür gördü. diyen Dündar resimleri ayrıntılı bir
şekilde ele aldı.
Yazı: Can Dündar
Kaynak:
-İslam dünyası ayakta...
Müslümanlar öfke içinde...
Öfkenin nedeni Danimarka'da bir gazetenin yayımladığı, Hz.
Muhammed'e hakaret eden karikatürler...
Trabzon'daki rahip cinayetinin bu nedenle işlendiği söyleniyor.
Danimarkalılar "Hakaret yok" diyor.
Müslümanlar "Büyük küstahlık" diye yollara dökülüyor.
Ama infiale neden olan karikatürler yok ortada...
Olmayınca sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek de zor...
* * *
Dünyayı ateşe veren 12 karikatürü gördüm dün...
Onları anlatmadan önce olayın seyrini hatırlayalım:
Danimarka'nın muhafazakâr gazetesi Jyllands Posten, 30 Eylül'de
(yani olayların başlamasından 3 ay önce) 12 karikatürden oluşan bir
"Muhammed" serisi yayımladı.
Anlaşılan o ki, yayının amacı İslam dünyasındaki "resmedilme"
yasağını delmekti.
Olaylar, 10 Ocak'ta bir Norveç gazetesinin aynı karikatürleri
yeniden basmasıyla tırmandı.
Tepkiler, şiddete dönüşüp hele Danimarka ürünlerinin boykotuna
varınca Danimarka gazetesinin genel yayın müdürü Carsten Just,
internet sitelerinde (hem de Arapça) bir açıklama yapıp,
"karikatürlerin hakaret amacı taşımadığını, kimseyi kırmak
istemediklerini" belirtti.
"Sonuçların böyle olacağını bilsek yayımlamazdık" dedi.
Ancak özür dilemedi.
* * *
Peki karikatürlerde ne var?
Serinin Annette Carlsen imzalı ilk karikatürü, Hz. İsa, Hz.
Muhammed, Buda, bir Hint gurusu, bir hippi, Danimarkalı bir
işkadını ve bir gazeteciyi karakolda, cam bölmeli "suçlu teşhis
odası"nda yan yana resmediyor. Tek yönlü camın bu tarafındaki
"mağdur", elini çenesine koymuş "Hımm... teşhis edemiyorum"
diyor.
İkinci karikatür, yapılmak istenen şeyi daha net ortaya
koyuyor:
Karikatürcü, çalışma masasının başında Hz. Muhammed'i çiziyor.
Arkasında pencere var. Kaygılı gözleri geride... Sınavda kâğıdını
gizleyen bir çocuk gibi çizimlerinin üzerine kapanmış. Alnından
ecel terleri damlıyor.
Arne Sorensen, kendini çizmiş adeta...
* * *
Çizerlerin, yaratacakları etkiyi iyi bildikleri anlaşılıyor.
Franz Füchsel, Hz. Muhammed'i yeşil kaftan ve kara sakalla çizmiş.
Elindeki kâğıtlara bakarken arkadan, satır ve bombayla koşup gelen
iki yobaza sesleniyor:
"Sakin olun arkadaşlar, sadece inançsız bir Danimarkalının
çizimleri bunlar..."
Jen Julius'un karikatüründe cennette, bulutlar arasında bir "imam"
var; karşısında da hâlâ dumanı tüten canlı bombalar... "İmam",
"Durun... durun... burada huri kalmadı" diye bağırıyor.
Kurt Westergaard, İslam Peygamberi'ni kara sakallı, kara sarıklı,
çatık kaşlı, öfkeli bakışlı bir adam olarak resmetmiş.
Kara sarığı bir bombaya benzetmiş.
Ve bombanın fitili yanıyor.
* * *
Diğer karikatürler de benzer çağrışımlarla yüklü...
Çizimlerin çoğunun ortak özelliği, Hz. Muhammed'i kara sakallı,
nemrut bakışlı ve şiddet yanlısı olarak resmetmesi...
Müslümanları ve genelde Doğuluları aşağılayıp "öteki"leştiren ırkçı
bir yaklaşım...
Peki ifade özgürlüğünün sınırları içinde mi?
Bence inananların hassasiyetlerini hiç dikkate almayıp inançlarıyla
dalga geçmenin ve inandıkları Peygamber için "terörist" iması
yapmanın adı ifade özgürlüğü olamaz.
Tepki, elçilik binalarını yerle bir etmek mi olmalı?
Hayır.
Karikatürlerdeki önyargıyı yalanlamanın en iyi yolu, İslamın böyle
bir şiddet içermediğini göstermek olmaz mıydı?