Cami Duvarında İt Seremonisi!

Halk ile barışık yaşamak sadece küçük alanlar ve mekanlarda seçim öncesi yapılan propagandalar esnasında sahte ve yapmacık tavırlar ile olmaz.

Mustafa Sabri Beşer msbeser@internethaber.com

Yapılacak referandum seçim kampanyaları için her bir siyasi partinin üyeleri ya da STK üyeleri halka tercih nedenlerini” anlatabilmek için çalışıyorlar.

Bu görüntüler olması gereken ve çalışma yapılması gereken zamanlar olarak karşımıza çıkıyor. Bundan doğal bir süreç yok şu anda.

Her kesim kendi inandığı şekilde davasını anlatmaya ve devamında referandum sonucu için taraftar toplamaya çalışıyor-çalışmalı da.

Bu çalışmalar esnasında bazen gurur verici, bazen üzücü enstantaneler yaşanmış olsa da ahlak dışı çirkin görüntülerde milletin zihnine nakşedilmiş oluyor.

Yedi sülalenizi denize dökeriz!”, hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş kadar sevineceğiz!”, “afişimizi keseni hemen oraya asın! şeklinde milletimizin zihninde yer eden ahlaka mugayir, tehditkar çığırtkanlıklara bir yenisi daha eklendi maalesef.

Gene aynı partinin bir üyesi tarafından bu sefer tehdit mimikleri ve beden dili ile defol git, sarı it!” diye küfür kokan çığırtkanlığın ve ahlak dışılığın fotoğrafı yansımış oldu.

Bu siyasi parti için halkla barışıyor diye yazıp çiziyorlar, ne var ki her geçen gün biraz daha halktan kopuyor maalesef

Halk ile barışık yaşamak sadece küçük alanlar ve mekanlarda seçim öncesi yapılan propagandalar esnasında sahte ve yapmacık tavırlar ile olmaz.

Gerçekten CHP halk ile barışık bir şekilde siyasetini yapmalıdır. Zira kendi ismi içerisinde var olan Halk kavramından çok uzak bir şekilde siyaset yapıyorlar.

Barışıyoruz dedikleri halka küfür etmek, tehdit etmek, sövmek ya da faşizan bir şekilde aşağılamak ismi ile müsemma olarak siyaset yapmanın çok ötesinde…

Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu “Cumhuriyet” ve devamında yanına “Halk” eklenerek kurulan partinin hem Cumhuriyet ilkelerinden hem de Halk’tan kopuk olmaları doğal olarak karşılanabilir mi?

Zira bu kadar kopuk hareket etmek hem parti sevdalılarına hem de etrafındaki sair insanlara zarar veriyor!

Halkla barışabilmesi için CHPnin önce geçmişiyle yüzleşerek iç hesaplaşmayı yaşaması ve hesaplaşma neticesinde bunu ispat etmesi gerekiyor

Ama tam aksine gütmeye çalıştıkları siyaset gaf, nutuk, sövmelerle, kınamalarla, lânetlemelerle sürüyor..

Düşünsenize yeniden bu zihniyetin başımıza iktidar oluşunu!

Allah muhafaza zulmün çukurlarında ufalarlar halkı!

Sonra da diyorlar ki CHP neden bu ülkede iktidar olamıyor.

Evet, önce kendi geçmiş tarihlerine bakarak yüzleşmeleri ve bu duruma çözüm üretmeleri gerekiyor.

Bu tavsiyem samimi bir düşünce ile ülkemizin siyasi arenasının ve jargonunun daha temiz bir zeminde yürümesi içindir.

Zira ilk reel seçimlerde (1950) milli irade tarafından indirilen bu zihniyet, ondan sonra gerçekleştirilen bütün reel seçimleri de kaybedip iktidarsızlığa mahkûm oldu

Bu tarihten sonra da ya darbe ile ya da koalisyonlar ile iktidarların ortağı oldu.

Halkından kopuk ve halkı ile barışık olamamanın ispatı olarak bir dönem kendi halkına seçimde arzuladıklarını alamadıkları için nankör millet bile demişlerdi..!

Referandum seçim kampanyası sürecinde maalesef vuku bulan enstantaneler geçmiş seçim tarihlerinde de mevcuttu!

Geçmişinde kıtlık, karne, yokluk ve yoksulluğun yanında aynı zamanda baskı, şiddet, zulüm, hakaret, tehdit olduğu için Halk bu zihniyeti iktidara getirmiyor!

Halka tepeden bakan, halkın değerlerini yok sayan bir oluşumun üyeleri şimdi de kalkıp küfür, tehdit ve hakaret ediyorlarsa kusura bakmasınlar.

Bu halk önünüzde ayakta bekleyerek sizi dinlemez!

Bu şekilde bir siyasi strateji ile ideolojik taraftar toplamanın haricinde gerçek manada halk taraftarı toplanamaz!

Az buçuk ne diyor acaba diye meraktan önünüzde toplanan halk bu vatanın polisine ya da milletine söven bir konuşmacıyı terk eder tabi ki.

Terk eden halkın arkasından Ben buradayım, daha söyleyeceklerim bitmedi. Nereye gidiyorsunuz. Gitmeyin!”  diye bağırmakla kalırsınız!