Çalışanlar dikkat! Paranızdan olabilirsiniz
Abone olÇalıştığı yerden ücretini dövizle almayı kabul eden çalışanları büyük bir tehlike bekliyor. Paranızı kaybedebilirsiniz...
Çalıştığı yerden ücretini dövizle
almayı kabul eden çalışan bir ay sonra işten çıkarıldığında kıdem
tazminatını daha düşük rakam üzerinden almak zorunda
kalıyor.
Çalışanın kabul etmek zorunda olmadığı bu şekil anlaşma yasaya
da uygun değil.
Personele ücreti dövizle ödeyen bazı şirketler, döviz kurunun hızlı
artması nedeniyle çalışanlarına ücretleri artık TL ile ödeme ya da
kuru 2.60 - 2.70 TL gibi rakamlarda sabitleme teklifinde bulunmaya
başladı. İşçilerin, ücrette düşüş anlamına gelecek sözleşme
değişikliklerini kabul etme zorunluluğu bulunmuyor. Ücret
değişikliğini kabul eden işçiler ise bir ay sonra veya daha ileri
bir tarihte işten atıldıkları takdirde kıdem tazminatını daha düşük
rakam üzerinden almak zorunda kalacaklar.
BAZI ŞİRLETLER SABİT KURLA ÇALIŞIYOR
Döviz kurunun düştüğü dönemlerde ücretleri dolar veya Euro gibi para birimleri üzerinden öderken TL bazında kazançlı çıkan Türkiye'deki yabancı şirketler ile ücretleri dövize endeksli olarak ödeyen bazı yerli şirketler, 3 yıldır artış trendinde olan dolar kurunun yılbaşından bu yana da yüzde 30'a yakın artması üzerine tedbir arayışına girdi. Bazı şirketler çalışanlarına sabit kurla ödeme yapmaya başladı. Örneğin, net bin dolar üzerinden ücret ödeyen şirket, her ay artan kur üzerinden ödeme yapmak yerine doları 2.60-2.70 TL gibi bir kur seviyesinde sabitleyerek, bu kur üzerinden ücret ödüyor. Bu durumda, örneğin ağustos ayı için 2 bin 920 lira ücret alması gereken kişi 2 bin 600 lirayla yetinmek zorunda kalabiliyor.
İŞÇİNİN ONAYI
GEREKİR
Zaman zaman bazı yerli şirketler de ekonomik gerekçeler göstererek
ücrette düşüş önerisi getirebiliyor. Üçüncü sınıf bir noterde kâtip
olarak çalışan bir okurumuz, 18 yıl hizmeti bulunduğunu,
gelirlerdeki azalmayı gerekçe gösteren işvereni noterin personele
"Ya personel sayısını azaltmak ya da ücretlerde indirim yapmak
zorundayım, kararı siz verin" dediğini, bu teklif karşısında ne
yapmaları gerektiğini sordu.
TL İLE ÖDEME YAPLARI GEREKİYOR
Yasaya göre kural olarak ücretlerin Türk parası ile ödenmesi gerekiyor. İş sözleşmesinde yabancı para üzerinden belirlenen ücretler de 'ödeme günündeki rayice göre' Türk Lirası ile ödeniyor. Kıdem tazminatı ve diğer alacaklar, bu rayiç üzerinden hesaplanıyor. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında 'esaslı bir değişiklik' yapılabilmesi için işçinin rızası gerekiyor.
YAZILI BİLDİRİM ZORUNLU
Ücreti düşürme şeklindeki değişiklikler 'çalışma koşullarında esaslı değişiklik' anlamına geliyor. Çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik yapılabilmesi için öncelikle işverenin işçiye yazılı bildirimde bulunması zorunlu. Yazılı olarak yapılmayan ve işçi tarafından 6 işgünü içinde gene yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamıyor.
6 GÜN YANIT VERMEZSE KABUL ETMİŞ SAYILIYOR
Önceki yasada işçi 6 gün içerisinde teklife yazılı yanıt vermezse 'teklifi kabul etmiş' sayılırken, artık tam tersi bir durum geçerli. İşçinin 6 gün içinde herhangi bir cevap vermemesi durumunda teklifi 'kabul etmemiş' sayılıyor.
İŞTEN ATILIRSA DAVA
HAKKI
İşçi 6 iş günü içerisinde değişiklik önerisini kabul etmezse,
işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını kanıtlayarak
veya başka bir geçerli neden göstererek iş akdini feshedebiliyor.
Haklı bir gerekçeye dayandırsa bile işverenin işçinin kıdem
tazminatını ödemesi gerekiyor. İşçi bunun haklı bir gerekçe
olmadığı iddiasıyla dava açma hakkına sahip. Eğer mahkeme de
işçinin talebini kabul ederse işe iadesine karar verebiliyor. İade
davasını kazanan işçiyi işe başlatmayan işveren en az 4 ve en çok 8
aylık ücret tutarında tazminat ödemek zorunda kalabiliyor.
NOTERİN KIDEMİ TAZMİNAT
FONU'NDAN
Noter çalışanlarının kıdemleri Türkiye Noterler Birliği Kıdem
Tazminatı Fonu'ndan ödeniyor. Ancak, ücretin düşürülmesini kabul
edilmesi durumunda fondan ödenecek kıdem, son brüt maaştan
hesaplanıyor.
BİR AY SONRA İŞTEN ÇIKARSANIZ HESAP
YENİ ÜCRETTEN YAPILIR
Ücrette düşüş anlamına gelecek sözleşme değişikliğini kabul eden
işçilerin kıdem tazminatı kaybını göze alması gerekiyor. Yasa
uyarınca, kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden
yapılıyor. İşçiye çalıştığı her yıl için 30 günlük brüt ücreti
üzerinden kıdem tazminatı ödeniyor. Eğer ücrette düşüşü kabul
ettikten bir ay sonra iş akdi feshedilirse işveren kıdem
tazminatını yeni ücret üzerinden ödeyecek.
BÜYÜK BİR MADDİ KAYIP SÖZ KONUSU OLABİLİR!
Örneğin, noter kâtibi okurumuzun 18 yıllık çalışma süresi bulunduğu için kıdem tazminatından dolayı büyük bir maddi kayıpla karşı karşıya kalması söz konusu. İki bin TL net ücret alan söz konusu okurumuz 2 bin 974 lira brüt ücret üzerinden 53 bin 532 lira kıdem tazminatı alma hakkına sahip iken, net ücretinin bin 500 TL'ye düşürülmesini kabul ettiğinde 2 bin 230 lira brüt ücret üzerinden 40 bin 140 lira kıdem tazminatı ile yetinmek zorunda kalacak.
HER YIL BAŞINA 900 TL KAYIP
Sadece kıdem tazminatından kaybı 13 bin lirayı aşacak. Aynı şekilde, bin dolar düzeyindeki ücretini cari kur üzerinden dövize endeksli olarak almakta olan kişi 2.60 liralık sabit kuru kabul ettiğinde çalıştığı her yıl için en az 900 lira daha az kıdem tazminatı alacak.
BORDRONUN İMZALANMASI YA DA
SUSKUNKALMAK, ONAYLAMAK ANLAMINA GELMİYOR
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2012/6259 esas ve 2014/11164 sayılı
kararında, ücreti düşürüldükten sonra 2 yıl bordroyu imzalayan bir
işçinin, iki yıllık dönemdeki aylık ücretleri ile hafta tatili,
ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin ve
ikramiyelerinin eksik ödendiği gerekçesiyle açtığı davada işçiyi
haklı buldu. Yasaya göre iş şartlarında esaslı değişikliklerin
işçinin yazılı ve açık kabulüne bağlı olduğuna dikkat çekilen
Yargıtay kararında, işçinin ücretinin düşürülmesinin iş şartlarında
esaslı değişiklik anlamına geldiği ve işverence tek yanlı olarak
ücret miktarında işçi aleyhine değişiklik yapılamayacağı
belirtildi.
KABUL ETMİŞ OLMAZ
İşçinin yapılan değişikliğe karşı çıkmamış olması ve suskun
kalmasının yasanın açık düzenlemesi karşısında bu değişikliği kabul
ettiği anlamına gelmeyeceği kaydedilen kararda, şöyle denildi:
"Bordroların ihtirazi kayıtsız imzalanması ya da ücret düşürülmesi
gerekçesi ile fesih yoluna gidilmemesi işçi aleyhine yorumlanamaz.
Dava konusu dönemde bu alacakların talep edilmemesinin iyi niyet
kurallarıyla bağdaştırılması mümkün değildir. Dosyada mevcut
sözleşmeye göre davacının aylık brüt ücreti bin 250 TL olup ücret
ve benzeri alacak unsurlarının bu ücret seviyesine göre ödenmesi
işverenin yükümlülüğündedir."
ÜCRETİ 20 GÜN İÇİNDE ÖDENMEYEN İŞÇİ
İSTERSE ÇALIŞMAMA HAKKINA SAHİP
Ücreti 20 gün içinde mücbir bir sebep olmaksızın ödenmeyen işçi,
çalışmama hakkına sahip. Birden fazla işçinin bu nedenle çalışmama
hakkını kullanması grev olarak nitelendirilmiyor. Gününde ödenmeyen
ücretler için en yüksek mevduat faizi oranı uygulanıyor.
Ücretlerini alamadıkları için çalışmama hakkını kullanan işçilerin
iş akitleri, çalışmadıkları gerekçesiyle feshedilemiyor, yerlerine
yeni işçi alınamıyor, işleri başka işçilere yaptırılamıyor.
İşverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası
alınması, iflası veya iflas erteleme istemesi gibi durumlarda
işçiler Ücret Garanti Fonu'ndan yararlanmak üzere Türkiye İş
Kurumu'na başvurabilirler.
SON 3 AY ÖNEMLİ
Fondan işçilere, son üç aylık net ücretleri tutarında ödeme
yapılabiliyor. Ücret Garanti Fonu'ndan hem ücretini almadan
çalışmaya devam etmekte olan işçiler, hem de işten ayrılmış olanlar
yararlanabilir. Ücret Garanti Fonu'ndan yararlanabilmek için
işçinin işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl
içinde aynı işyerinde çalışmış olması gerekiyor. İşsizlik Fonu'ndan
yapılan ödemeler asgari ücretin yüzde 80'i ile sınırlı iken Ücret
Garanti Fonu'ndan asgari ücretin 6.5 katına kadar ödeme
yapılabiliyor. Bu da, 2015 yılı ikinci yarısı için aylık 8 bin 277
liraya kadar ödeme yapılabileceği anlamına geliyor.