Ne derbi olaylarına ne siyasetle
ilgili bir konuya değineceğim.
Gündem cadı kazanı gibi kaynıyor. Fatih
Terim görevden alınmış, bizimkiler BMGK'ya çıkartma yapmış, Obama
Suriye ile ilgili neler neler demiş...
İşte tam da bu olayların etkisi dalga dalga
gündemimizi sararken dün akşam her sıradan vatandaş gibi önce ana
haber bültenlerimize göz attım. Sonra da kumandayı elimden
hiç bırakmadan oturdum dizi izledim.
İtiraf ediyorum hiç pişman
değilim.
Şimdi sizlerle diziye dair gözlemlerimi
paylaşacağım. Ve biliyorum ki böylesi bir gündemde bunu yazdığım
için de hiç ama hiç pişman olmayacağım.
Gündemden sıkılan varsa takılsın
peşime...
Çocukluğumdan kalma bir duyguyu, içimin
derinliklerinden buldum, çıkardım ve baş köşeye oturttum.
Oturduk beraber Çalıkuşu'nu
izledik.
Benim gibi çocukluğunuzda yakaladıysanız bu diziyi
ve her yaz tatilinde TRT'nin verdiği tekrarlarını dahi
bıkmadan usanmadan izleyerek büyüdüyseniz mutlaka
izlemişsinizdir siz de 2013 model Çalıkuşu'nun bu
ilk bölümünü.
"Hiç mukaddes hatıratımı kirletemem
hemşire!" demeyin.
Eğer Çalıkuşu'yla büyüyengillerdenseniz
illaki merak etmiş, bi' ucundan kıyısından göz
atmışsınızdır, şimdi.
Hani olmuş mu olmamış diye de mi
bakmadınız?
"Bakmadım ısrar etme"
diyorsanız sizi tebrik ederek şöyle bi' tarafa alıyoruz. Biz şimdi
dün akşam Çalıkuşu izleyenlerle konuşacağız:)
Fikrim olsun diyorsanız siz de fazla
uzaklaşmayın.
"Tutmayan dizinin raf ömrü
yoktur" kaidesiyle "tutan diziyi sezon sezon
sündür" kaidesi arasında sıkışıp kalan dizi sektörünün
gereği eserin aslından hayli uzaktı yeni
Çalıkuşu.
Yan karakterler ve yan çatışmalar daha ilk
bölümden acil durum el çantasına tıkıştırılmaya başlandı bile.
Uyanık senaristler heybeyi şimdiden
doldurmuş.
Oyuncular karakterlere deyim yerindeyse cuk
oturmuştu.
Çağan Irmak'ın ağlatırken güldüren,
güldürürken ağlatan o seri geçişleri bu dizide de kendini
gösterdi.
Özellikle ilk sahnelerde Feride'nin anne
özlemi her ne kadar aparma da olsa iyi işlenmişti, yüreklere
dokundu.
Feride'yle Kamuran arasındaki o inatlaşmalar,
sıcak çekişmeler çok güzel yansıtılmıştı.
Diziyi izlerken gözlerim hep Aydan
Şener'i aradı ama ne yalan söyliyeyim.
Ve fakat Kamuran aklıma bile
gelmedi.
Burak Özçivit tam bir Kamuran olmuş. Fazlası var
eksiği yok bana göre.
Ama ya Feride?
Aydan Şener'li Feride içimize öylesine
işlediğinden mi bilmiyorum ama Fahriye Evcen
yerini bir türlü tutmadı bende. Kötü oynadığından değil
Aydan Şener çok iyi oynağından muhtemel.
Dizi bittiğinde çocukluğumdan kalma çalıkuşu
duygularıma göz kırptım sadece. O da kulağıma eğilip:"Benim
yerimi tutmaz ama idare etcen artık" dedi ve çekip
gitti.
Eskisiyle mukayese etmeden
izlendiğinde on numara dizi olmuş kısacası. Ben sevdim, sizi
bilmem...