Çağın yeni hastalığı "orthoreksiya"
Abone olKanserojen madde içermeyen, hormonsuz ve katkısız besin tüketme takıntısı yeni bir hastalığa yol açtı. Uzmanların 'Orthoreksiya' adını verdiği hastalığın belirtileri şöyle:
Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli, İngiliz Beslenme
Bozuklukları Derneği'nin (EDA) kanserojen madde içermeyen,
hormonsuz ve katkısız besin tüketme takıntısı taşıyan, aşırı ve
abartılı bir sağlık endişesi ve tam bir titizlik obsesyonu olan
"Orthoreksiya"yı, çağımız insanının gelecekte en çok yakalanacağı
bir yeme bozukluğu hastalığı olarak açıkladığını bildirdi. Verimli,
"Orthoreksiya Nervoza"nın Yunanca "Ortho" yani "Doğru" kelimesinden
türemiş, yepyeni bir yeme bozukluğunun adı olduğunu söyledi.
Günümüzde güzellik kavramının, zayıf kadın ve atletik erkek üzerine
kurulmasının bu hastalığın gelişiminde son derece etken olduğuna
işaret eden Verimli, bu hastalığın, özellikle büyük kentlerde beden
imgesi ve bedeniyle ilgili takıntıları ağırlıklı düşünen, aşırı
kaygılı ve takıntılı kişilik yapısında olan kişilerde görülen bir
yeme bozukluğu olduğunu kaydetti. Verimli, "Modern çağ hastalığı"
olarak tanımladığı Orthoreksiya ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Orthoreksiya nervozada kişi, her yediği yemeği abartılı bir
şekilde kontrol eder. Ürünlerin ambalajlarını saatlerce inceler, o
ürünün içinde kanserojen madde, hormon, boya, katkı maddesi olup
olmadığına abartılı şekilde kafa yorar. Yiyeceklerin aşırı saf ve
katkısız olmasına takıntılı bir titizlik içerisinde önem verir.
Yemek konusunda inanılmaz sabit fikirlidirler ve yedikleri besinde
1 mg katkı maddesi olması endişesi hayatlarını karartır. Bu yüzden
pek çok besini çiğ olarak yerler. Sağlıklı yemek yeme takıntısı
hayatlarına o kadar çok hükmeder ki, pek çok ürünü tüketmekten
vazgeçer ve 'Anoreksiya Nervoza'da (Yemek yememe bozukluğu) olduğu
gibi kilo kaybetmeye başlarlar." Ortorektiklerin evlerinde inek
besleyerek süt içmek ya da sebze yetiştirmek şeklinde daha da
ileriye götürebildiklerine işaret eden Verimli, hastalığın dünya
üzerinde yaygınlığı henüz kesin olarak bilinmemekle birlikte,
onbinde 5 gibi bir rakamdan söz edildiğini belirtti. Verimli,
hastalığın kadınlarda erkeklerden 2 kat daha fazla görüldüğünü, bu
sayının gelecek 10 yılda katlanarak artmasının beklendiğini
vurgulayarak, "Tedavisi için mutlaka bir psikiyatrist ve beslenme
uzmanının konsültasyonu gerekir. Terapi ağırlıklı tedavi, başarılı
sonuç verecektir" diye konuştu.