Çağın hastalığı Migren
Abone olEskiden "sadece bir baş ağrısı tipi" olarak görülen migren, artık başlı başına bir nörolojik hastalık olarak kabul edilmektedir
MİGREN
Migren Nedir?
Migren, çoğunlukla ataklar halinde gelen bir baş ağrısı tipidir.
Ataklar 4 saatten 72 saate kadar değişen uzunluklarda olabilir.
Kişi ataklar arasında kendini tamamıyla normal hisseder, ancak bir
sonraki atağın endişesi içindedir. Eskiden "sadece bir baş ağrısı
tipi" olarak görülen migren, artık başlı başına bir nörolojik
hastalık olarak kabul edilmektedir.
Migren ağrısı genellikle orta şiddette ya da şiddetlidir ve kişinin
normal aktivitelerini engelleyebilir, hem migren yakınması olan
kişinin hem de yakınlarının yaşam kalitesini bozabilir. Baş ağrısı
zonklayıcı ya da nabızla birlikte atan şekilde hissedilebilir ve
başın tek bir yanında yerleşebilir. Bulantı, kusma, ışığa veya sese
karşı hassasiyet baş ağrısına eşlik edebilir.
Migren kadınlarda erkeklerden daha sık görülür; kadınlarda %18.6 ve
erkeklerde %6.5 oranında görülmektedir. Yapılan çalışmalarda bir
hekim tarafından tanı konulmamış olan migren hastası oranının kadın
hastalarda %59'a, erkeklerde ise %70'e ulaştığı gözlenmiştir.
Birçok kişide ağrı ve diğer semptomlar o kadar şiddetlidir ki,
sadece karanlık bir odada yatıp uyumak isterler. Bu da günlük
yaşantıyı aksatır. Oysa ki migren ilaçla tedavi edilebilir.
Günümüzde migreni önleyen ya da tedavi eden çok sayıda ilaç
bulunmaktadır.
Migrenin Nedeni Nedir?
Migrenin neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Migrenin
beyindeki kan damarları ve elektriksel sinir uyarısını ileten
kimyasal maddelerdeki değişikliklere bağlı olduğu düşünülmektedir,
ancak bu değişikliklerin neden oluştuğu konusunda araştırmalar
halen sürmektedir. Migren gelişme eğiliminin kalıtımla geçip
geçmediğini bilmiyoruz. Çalışmalara göre, eğer anne-babadan birinde
migren varsa, çocukta da olma olasılığı %40'tır. Eğer her ikisinde
de migren varsa, çocukta da %75 olasılıkla migren görülecektir. Tek
yumurta ikizlerinde çift yumurta ikizlerine göre migrene yatkınlık
daha fazladır.
Birçok kadında adet kanamasından hemen önce östrojen hormonu
düzeylerinin azalması migren ağrısına yol açabilir.
Birçok faktör migreni başlatabilir. Bu tetikleyici faktörlere karşı
duyarlı olan kişiler, bu faktörlerden uzak durarak migrenin
getirdiği kısıtlamalardan büyük ölçüde kurtulabilirler.
Migreni Tetikleyen Faktörler
Yiyecekler:
Eski peynir, çerez, çikolata, yoğurt, soğan, incir, karaciğer,
kafeinli yiyecekler, monosodyum glutamat (MSG), tütsülenmiş (füme)
ya da salamura balık/et, koruyucu madde olarak nitrat/nitrit
eklenmiş gıdalar (sosisli sandviç, sucuk, salam)
İçecekler:
Kahve, çay, kafeinli meşrubatlar, diyet soda, alkollü içkiler
Katkı maddeleri:
Sodyum nitrit (sosisli sandviç, işlenmiş etler), monosodyum
glutamat (MSG) (Çin yemekleri ve birçok restoran yemekleri),
aspartam (sakızlar, diyet içecekler, et, süt, yumurta ve birçok
protein içeren besinde aspartam vardır), tiramin (eski peynir,
kırmızı şarap, bakla, salamura edilmiş veya işlenmiş yiyecekler),
fenolik flavonoidler (elma, kabuksuz meyvalar, üzüm)
İlaçlar:
Antibiyotikler (tetrasiklin, griseofulvin), antihipertansifler
(nifedipin, kaptopril), hormonlar (oral kontraseptifler,
östrojenler), histamin-2 blokerleri (simetidin, ranitidin),
vazodilatörler (nitrogliserin, izosorbid dinitrat)
Duyusal ve Duygusal Uyaranlar:
Titreşen/parlak/fluoresan ışıklar, parlak gün ışığı, kokular
(parfüm, kimyasal maddeler, sigara), endişe, aşırı üzülmek veya
aşırı sevinmek, depresyon, aşırı heyecan, stresten veya baskıdan
kurtulma
Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
Zaman farkı, çok fazla ya da az uyumak, aç kalmak, kafeinsiz
kalmak, aşırı egzersiz yapma, fiziksel veya zihinsel yorgunluk, öne
eğilmek (örn. bahçe işleri yaparken), ağırlık kaldırmak veya
zorlanmak, rutin yaşam biçiminde değişiklik (örn. vardiya çalışması
veya tatiller), çok fazla veya çok az uyku, alerji, cinsel yönden
uyarılma, sigara.
Diğerleri:
Adet dönemi, hava/mevsim/barometrik basınç değişiklikleri, deniz
seviyesinden çok yukarıda bulunmak
Migreninizi hangi faktörlerin tetiklediğini bilmeniz önemlidir.
Bunun için atak geldiği sırada neler yiyip içtiğinizi
düşünebilirsiniz. Bunun için bir migren günlüğü tutmak uygun
olabilir.
Bu günlükte, "Olası tetikleyiciler" kısmına en son
aktivitelerinizi, diyet, stres ve ilaçları yazın. Bunlar sizin
neyin migrene yol açtığını anlamanıza yardım edecektir. Böylece hem
nelerden uzak durmanız gerektiğini görür, hem de bu günlüğü
doktorunuza gösterebilirsiniz.
Migrenin Belirtileri Nelerdir?
Başlangıçta bir baş ağrısının migren mi, yoksa "sıradan" bir baş
ağrısı mı olduğunu söylemek zor olabilir. Migren ataklarını diğer
baş ağrılarından ayırabilen özellikleri şunlardır:
Orta şiddette ya da şiddetli ağrı
Bulantının eşlik etmesi
Kusmanın eşlik etmesi
Işığa ve sese duyarlılık (bazen kokuya duyarlılık)
Zonklayıcı, nabız gibi atan ağrı
Ağrı asıl olarak tek taraflıdır
Ağrı hareketle artar
Bazı kişilerde migren ağrısından önce 10-30 dakika sürebilen bir
aura dönemi olur. Aura parlak ışık çakmaları, titrek, renkli zikzak
çizgiler, kör noktalar ya da bir tarafta görme kaybı gibi görsel
değişiklikleri içerebilir. Aura ayrıca kollar veya bacaklarda
karıncalanma ya da uyuşmayı veya baş dönmesini de içerebilir.
Auranın nedeni hala bilinmemektedir.
Belirtilerinizin başka bir fiziksel sorundan değil migrenden
kaynaklandığından emin olmak için, doktora gitmelisiniz.
Belirtilerinizi gözden geçirdikten ve sizi muayene ettikten sonra
doktorunuz migren olduğunuzu söyleyecek ya da diğer olasılıkları
ekarte etmek için ileri testler isteyecektir.
Migren Nasıl Tedavi Edilir?
Günümüzde, devam eden araştırmalar sayesinde hekimler migren
hakkında daha fazla şey biliyor ve migreni önlemek ya da tedavi
etmek için daha fazla seçenek bulunuyor. Çok sık atak geçiren
migren hastaları için hekimler sıklıkla önleyici ilaç tedavisini
tercih etmektedir. Tedaviler hekimlerin önerdiği şekilde
uygulanınca atakların sıklığı ve şiddeti azalabilmektedir. Ayrıca
migrenin ilaç dışı tedavi yolları da ilaç tedavisine destek olarak
kullanılmaktadır.
Migren günlük hayatınızı engelleyebilir; çalışmayı, aile hayatını
veya hobileri olumsuz yönde etkileyebilir. Migrenin neden olduğu
tüm güçlükleri gözden geçirin ve doktorunuzla konuşun, böylece
migreniniz için en doğru olanı yapabilirsiniz.
Gebelik ve migren
Migren tipi baş ağrıları genellikle periyodik olarak ortaya çıkan,
başın bir yarısında hissedilen, "zonklayıcı" niteliklere sahip ve
beraberinde bulantı ve kusma da olabilen ağrılardır.
Migren tipi ağrılar genellikle çocukluk ya da gençlik çağında
ortaya çıkar ve yaş ilerledikçe hafifleme eğilimi gösterir. Bazı
kadınlarda migren ilk kez gebelikte de ortaya çıkabilir. Kadınların
yaklaşık %15'inde erkeklerin ise yaklaşık %5'inde hafif ya da ağır
migren tipi baş ağrılarına rastlanır.
Kadınlarda migren genellikle adet öncesi ve adetli dönemlerde daha
sık ortaya çıkar ve bu kadınlarda yüksek östrojen içerikli doğum
kontrol hapları hastalığı şiddetlendirebilir.
Migren tipi ağrılar ortaya çıkmadan önce bazı prodromal (hastalık
öncesi) belirtilere neden olurlar.
Nörolojik kaynaklı olan bu belirtiler muhtemelen damarların
bölgesel olarak daralmasıyla ortaya çıkar ve damarların
genişlemesiyle de baş ağrısı başlar.
Klasik migrende bu öncü belirtiler daha çok görme alanında kör
noktalar oluşması, çınlama, fotofobi (ışığa aşırı duyarlılık),
sersemlik gibi nörolojik belirtilerdir. Daha ileri şekillerinde
migren öncesi yüzde uyuşukluk ve bazı kas gruplarında geçici
felçler de görülebilmektedir.
Migren bazen bu öncü belirtiler olmadan başlar ve bulantı kusmaya
da neden olur.
Gebelikte migren nasıl tedavi edilir?
Gebelikte özellikle birinci trimesterden sonra (ilk üç aydan sonra)
kadınların %60-70'inde migren belirtilerinde iyileşme gözlenir.
Bazı durumlarda ise tam tersi olabilir.
Gebelikte migren tedavisinde ilk basamak tedavi parasetamol
içerikli ağrı kesicilerdir ve belirtilerin ortaya çıktığı ilk anda
kullanıldığında genellikle bu tedavi başarılı olur.
Migren için özellikle hazırlanmış ergotamin içerikli ilaçlar öncü
belirtilerde kullanıldığında ağrıların ortaya çıkmasını başarılı
bir şekilde engelleyebilirler. Ancak bu ilaçların mekanizması
damarların genişlemesini önlemek olduğundan ve uterusu kasıcı
özellikleri olduğundan gebelikte çok gerekli olmadıkça tercih
edilmezler.
Parasetamol tedavisi başarılı olmadığında ağrı kesici olarak kodein
içerikli ilaçlar , bulantı giderici özelliği olan ilaçlarla
birlikte doktor önerisiyle kullanılabilirler.
Gebelikte çok sık migren atağı geçiren anne adaylarında ise sürekli
tedavi gerekebilir ve bunun için yine doktor önerisiyle propranolol
veya nifedipin içerikli ilaçlar kullanılabilir. Beraberinde
depresyon belirtileri de gözlendiğinde antidepresan ilaçların da
tedaviye eklenmesi başarı şansını artırır.
Migrenin Görülme Sıklığı
Migren en sık rastlanan nörolojik hastalıklardan biridir.
Türkiye'de baş ağrısı ve migren konusunda 1998 yılında tamamlanan
Türk Baş Ağrısı Epidemiyolojisi Çalışma Grubu'nun verilerine göre
15-55 yaş grubu arasında kişilerde Türkiye'de migren görülme
sıklığı:
Kadınlarda %21.8
Erkeklerde %10.9'dur.
Bu oran ortalama %16.4'tür.
Marmara, Orta Anadolu ve Karadeniz'de %11.4-14.7
Ege, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da %13.5-17.8
Toplumumuzda kadınlarda erkeklerden 2-3 kat fazla migrene
rastlanır. Migren baş ağrısının en çok gözlendiği yaş dilimi
yaşamın en verimli yılları olan 30-39 yaş olarak bulunmuştur.
Kırsal veya kent yerleşimli yaşam ve genel olarak sosyo-ekonomik
düzey, migrenin ortaya çıkışında anlamlı bir etki
göstermemektedir.
Sık sorulan sorular
Aşağıdaki soru ve yanıtlar migren ile ilgili bazı yayınlardan ve
internetten, aklınıza gelebilecek sorulara ışık tutmak amacıyla
derlenmiştir. Herkesin ağrı deneyimi farklıdır ve sizin deneyiminiz
diğerlerininkinden daha farklı olabilir.
Baş ağrılarımın migren olup olmadığını nasıl anlarım?
Migrene benzer belirtiler gösteren başka hastalıklar da vardır
(Beyin tümörleri ve beynin daha başka hastalıkları gibi).
Dolayısıyla daha önce teşhis konmamış ise doktor kontrolünden
geçmek ve tıbbi tanının konulması gereklidir. Bu durum; özellikle
baş ağrılarınız aniden başladıysa ve daha önce böyle bir deneyim
yaşamadıysanız daha da önem kazanmaktadır. Site içerisinde yer alan
baş ağrılarınızın migren olup olmadığını değerlendiren sorulardan
da yardım alabilirsiniz. Ancak kesin tanı için mutlaka doktorla
görüşmelisiniz.
Migren tehlikeli midir?
Her baş ağrısı migren değildir. Bazı baş ağrıları önemli bir
hastalığın işareti olabilir. Migren ciddi bir rahatsızlık hissi ve
yaşam kalitesinde düşmeye neden olmakla birlikte genellikle
yaşamınızı tehlikeye sokan bir hastalık değildir.
Migrenin kadınlarda daha sık rastlandığı doğru mu?
Evet. Migren kadınlarda daha sık görülmektedir. Türkiye'de baş
ağrısı ve migren konusunda 1998 yılında tamamlanan Türk Baş Ağrısı
Epidemiyolojisi Çalışma Grubu'nun verilerine göre 15-55 yaş grubu
arasında kişilerde Türkiye'de migren görülme sıklığı kadınlarda
%21.8, erkeklerde %10.9'dur.
Migren en sık hangi yaşlarda görülür?
Migrenin 35-40 yaşları arasında, her 2 cinste de en yüksek oranda
görüldüğü bilinmektedir. Bu dönem, hastanın en aktif ve verimli
dönemidir. Migren bu haliyle, önemli bir sosyoekonomik kayba neden
olur.
Migren kalıtsal mıdır?
Genellikle pek çok migren hastasının ailesinde başka bir migren
hastası daha bulunur. Çalışmalara göre, eğer anne-babadan birinde
migren varsa, çocukta da olma olasılığı %50'dir. Eğer her ikisinde
de migren varsa, çocukta da %75 olasılıkla migren olacaktır.
Migren hastalarında ağrı dönemi ne sıklıkla yaşanır?
Ağrının sıklığı kişiye ve migreni başlatan etkenlerin varlığına
göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle migreninizi tetikleyen
faktörleri tanımak ve bunlardan uzak durmak, migren atağı sıklığını
azaltacaktır. Migren sıklığı çoğunlukla yaş ilerledikçe azalır.
Stres baş ağrım da oluyor, bu normal mi?
Evet, migren hastaları stresten dolayı da baş ağrısı çekerler. Bu
tip ağrılar kafa derisi ve boyun kaslarını gevşetememekten olur.
Serotonin isimli hormon düzeyindeki düşüklüğün de etkisi
olabileceği gözlemlenmiştir. Bu tip ağrılar damar daraltıcı
ilaçlarla kötüleşirken, damar gevşeticilerle iyileşir.
Hava koşulları migreni etkiler mi?
Parlak güneş ışığı, sıcak, nem, hava basıncındaki ani değişiklikler
migreni tetikleyebilir. Yapılan çalışmalar her migreni olan kişide
hava koşullarının tetikleyici bir faktör olmadığını
göstermiştir.
Migrenin psikolojik olduğunu duydum, doğru mu?
Hayır. Daha önceleri migrenin belli bir psikolojik profile sahip
olan insanlarda ortaya çıktığı düşünülürdü. Ancak son 15 yıldır
yapılan araştırmalar migren hastalarının psikolojik profillerinin
normal olduğunu göstermiştir. Günümüzde migren ayrı bir nörolojik
hastalık olarak değerlendirilmektedir.
Migren günün belli saatlerinde daha mı sık ortaya çıkmaktadır?
Migrenin günün belli saatlerinde olma olasılığının daha fazla
olduğuna ilişkin bazı veriler vardır. En sık rastlanan migren
başlama saati sabahın orta veya geç saatleridir.
KAYNAKLAR
Türkiye'de Baş Ağrısı Epidemiyolojisi Çalışması Grubu
1997-1998.
www.migraineclinic.ca/faq.htm
www.zomigconsumer.com/migraineEdu/understandMigraine.html
www.fatihmed.edu.tr