Büyük kentin hikayecileri
Abone olEmrah Özdamar, bu kez "Yol Hikayeleri" adlı teatral konserde Asfalt Dünya adlı grubuyla birlikte bir yolculuğa çağırıyor.
Son iki yıldır dinleyicilerine "müzikli zihin
egszersizleri"yaptıran genç müzisyenin Yolculuğun başlangıç noktası
23 Şubat'ta Ortaköy Feriye Kültür Merkezi. İlk seferi kaçırırsanız
26 Şubat'ta bir şansınız daha var. "Yol Hikayeleri", müzik grubunun
adını taşıdığı oluşumun bir projesi. Onlar aslında bir dünyanın
temsilcileri; ‘Asfalt Dünya’nın. Bu dünya, içinde yaşadığımız
şehrin ta kendisi. Bizi yalnızlaştıran, kimliğimizi unutturan, aşkı
tüketen, beynimizi yıkayan, sınırları içine hapsolduğumuz,
genzimizde buruk tadını hissettiğimiz ve "keşmekeşine tav
olduğumuz" bir dünya. Emrah Özdamar'la konser öncesinde konuştuk. -
Konsere gelenler neler görecekler? - Alıştıkları anlamda sadece
şarkılar söylenen bir konser görmeyecekler. Bir tür tiyatro
gösterisi bu. Devamlılığı olan tansiyonlu, şarkılarla ve efektlerle
süslenmiş bir performans. - "Yol Hikayeleri"ne anlatıyor? - Hikaye
bir insanın çocukluk yıllarından başlıyor. Sonra çocukluktan
yetişkinliğe geçiş, gerçek hayata bakış. İnsanın hayalleri,
idealleri anlatılıyor. Daha sonra aşkla tanışma. Terkedilme,
aradığını bulamama, sonunda da en son gerçek sevgiye ulaşma. Zaman
ilerledikçe hayatla yüzleşme başlıyor. Bir hesaplaşmaya
girişiliyor. İşte bu noktada dikkatler salondaki izleyicilere
dönüyor. İnsanların çocukluk hayalleriyle bulundukları nokta
arasında bir kıyaslama başlıyor. - Daha önceki gösterilerinizde
seyirciyi edilgen konumdan çıkarıp etkin konuma getiriyordunuz. Yol
Hikayeleri'nde de sahneyi sadece müzisyen arkadaşlarınızla
paylaşmayacaksınız. Seyirci bir yandan şarkılarınızı dinlerken bir
yandan da bir teatral performans izleyecek.Bu tarza yönelmenizin
sebebi nedir? - Seyirciyle ileşitim kurmayıp sahnede sadece şarkı
öylerseniz bir süre sonra insanların dikkati dağılıyor. Bunu
farkedince aklıma böyle bir yöntem geldi. Ayrıca bu şarkılarımı
anlatmama destek olan bir yöntem. Bu tür gösterilere yönelmemin
nedenlerinden biri de şarkılarımı dinletmek istiyor
olmam.Şarkıların sözleri önemli.İnsanların onları dinlemesini
istiyorum. Bir de dinleyenlerin daha fazla eğlendiğini düşünüyorum.
- Normal bir şekilde şarkı söylersen eğlenmeyeceklerini mi
düşünüyorsun? - Şarkı sözleri sembolik. Bir örnek vermek gerekirse,
gece gördüğümüz rüyalara benziyor. Bu pek alışıldık bir biçim
değil. Tam olarak katılamadıkları için de yeterince eğlenemiyor.
Örneğin ben kendim gittiğim Eros Ramazotti konserinde şarkıları
bilmediğim için bütün şarkılar aynı gibi geldi, ama herkes
çıldırıyordu konserde. Genelde gösterilerdeki oyunlar, teatral
yapılar sözlere konsantre olmayı artırır. - "Asfalt Dünya" neyi
ifade ediyor? - Aslında Suede'in Asphalt World adlı şarkısından
esinlendim. Asfalt Dünya şehri, yani insanların kendilerine inşa
ettiği doğal ortamı ifade ediyor. Beton ve asfalt. Onun içinde
doğan ve yaşayan insanlar hayatımızı geçirdiğimiz yer şehir.
Tanımlamamızda da bu şehri ormana benzetiyoruz. Ormanın bir
ekolojik dengesi var, şehrin de insan için bir ekolojik bir dengesi
var...Bu noktada bireyi birey yapan özelliklerden uzaklaşıp, sistem
içinde kaybolma riskiyle karşı karşıya kalıyoruz. Teknolojinin
gelişmesi, odak noktasını insandan, yaşanılan hayata kaydırıyor.
Biz hem kendimiz için bir şeyler yapmak, hem de insanı insan yapan
değerleri korumak istiyoruz. İlk projemiz Asfalt Dünya konseri. -
"Asfalt Dünya"nın amacı ne? - Bir ortam yaratmak. Aynı benim gibi
özel zevkleri olan, günlük koşuşturma içinde zevk ve uğraşlarını
bir araya getirip iletişimlerini sağlamak. Amatör bir hareket
Asfalt Dünya hareketi. Müzik grubu da bu hareketin içinde. Bunun
dışında elektronik gazete var, bir yol hikayeleri kitabı,
insanların hikayelerinden oluşuyor, bu kitabı bastırmayı
düşünüyoruz. Şiir grubu, tiyatro grubumuz var.Özünde başka bir şey
var. Amatör bir insana Türkiye'de hayat şansı yok. Ama biraraya
gelerek, güçler birleştiriliyor. Enerjimizi birbirimizin projesine
aktarabiliyoruz.