Bütçe açığı az kulp takıyorlar
Abone olMaliye Bakanı Unakıtan bütçe açığı eleştirilerine 2002 rakamlarını örnek verdi.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, terörle mücadele ve ekonomiye
etkisine yönelik soru üzerine, ülke güvenliği söz konusu olduğunda
''herşeyin duracağını'' ifade ederek, ''Bizim hem askeri kanatla
hem diğer ilgili kurum ve kuruluşlarla çalışmalarımız vardır,
çalışmalarımız da devam ediyor. Fakat, bu konularda herhangi bir
açıklama yapmam doğru olmaz'' dedi.
Unakıtan, bu sözlerin ''son dönemde ek ödenek talebi'' bulunduğu
şeklinde algılanıp algılanamayacağına ilişkin soruya ''Sadece son
dönemde olmaz bunlar, burası Maliye Bakanlığı, gerektiği an
olabilir, her zaman olabilir'' karşılığını verdi. Unakıtan, Mayıs
ayı ve Ocak-Mayıs dönemine ilişkin bütçe verilerini açıkladığı
basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Terörle mücadele çerçevesinde kuzey Irak'a operasyon seçeneği de
gündemde. Acaba bu süreç ekonominin genel görünümünü nasıl etkiler?
Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere güvenlik birimlerinin bir
ödenek ihtiyacı, temel ihtiyaçlarını karşılamak için bir talepleri
var mıdır, varsa ne kadardır?'' şeklindeki soru üzerine Unakıtan,
terör konusunda ''herkesin içinin yandığını'' belirtti.
Hükümetin konuya büyük hassasiyetle yaklaştığını dile getiren
Unakıtan, ''Ülkemizin güvenliği denildiği zaman herşey durur''
dedi. Unakıtan, şöyle devam etti: ''Terörle Mücadele Yüksek
Kurulu'na, Maliye Bakanı olarak ben de üyeyim. Maliye Bakanının
orada üye olması, o konuda alınacak kararlar neticesinde ihtiyaç
olacak parayı Maliye Bakanının bir an önce temin etmesidir. Bu
konuda da hiçbir tereddüt yok, bugüne kadar hep böyle yaptık,
yapmaya da devam edeceğiz. Onun için diyorum güçlü ekonomi çok
önemli, güçlü bütçe çok önemli.
Türkiye'nin çeşitli zamanlarda, çeşitli öncelikleri olabilir. Bu
öncelikler karşısında güçlü bir bütçeye sahip olursanız, her
zorluğun üstesinden gelirsiniz. Bana düşen Maliye Bakanı olarak,
mali açıdan ne ise imkan, onları seferber etmektir. Biz bunu
gözümüzü kırpmadan her zaman yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu konuda çalışmalarımız vardır,
çalışmalarımız da devam ediyor, hem bizim askeri kanatla hem diğer
ilgili kurum ve kuruluşlarla fakat, bu konularda herhangi bir
açıklama yapmam doğru olmaz.''
Bakan Unakıtan bir gazetecinin ''(Askerlerle çalışmamız var)
dediniz, Maliye Bakanlığından ödenek talebi mi var, tam olarak
üzerinde çalıştığınız şey nedir?'' sorusu üzerine, ''Onların yeni
gelişen durumlara göre bazı talepleri oluyor, Terörle Mücadele
Yüksek Kurulu'nda alınan kararlar oluyor, onların bir parasal
durumu oluyor.
Karşılayabilmek için de Maliye Bakanlığı olarak biz her zaman
onlarla birlikte oturup, Maliye Bakanı müsteşarının
koordinasyonunda çalışıp, kararları veriyoruz, o meseleleri bugün
olduğu gibi hallediyoruz. Ama bununla ilgili detay bilgi vermek
durumunda değilim'' diye konuştu. Aynı gazetecinin ''Yani son
dönemde bir ek ödenek talebi var'' şeklindeki sözleri üzerine de
Unakıtan, ''Sadece son dönemde olmaz bunlar, burası Maliye
Bakanlığı, gerektiği an olabilir, her zaman olabilir'' dedi.
''AÇIK AZ, KULP TAKIYORLAR''
Mali disiplinin kalitesine yönelik kaygılar bulunduğunun
hatırlatılması üzerine de Unakıtan, bu tespite katılmadığını ifade
ederek, 2002 yılında ülke seçime giderken 40 milyar YTL bütçe açığı
bulunduğunu, bugünkü seçim ortamında bütçe açığının 3,7 milyar YTL
düzeyinde olduğunu kaydetti. Unakıtan, ''Bütçe açığı bu kadar az
olduğunda nasıl kulp takılacak, (az ama kalite düşük biraz)
deniliyor'' şeklinde konuştu. Vergi gelirlerinin arttığını, bütçe
giderlerinin kontrol altında tutulduğunu dile getiren Unakıtan,
bütçe gelir, gider ve açığına ilişin hedefler ve bunlara ne kadar
erişildiği üzerinden yorum yapmak gerektiğini söyledi.
''KARARI VEREN HÜKÜMETTİR''
IMF Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky'nin ''KDV indirimlerinin
kendilerini memnun etmediği'' yönündeki açıklamasının anımsatılması
ve niyet mektubuna neden bunların konulmadığının sorulması üzerine
de Unakıtan, mali disiplin elverdiği ölçüde bazı iyileştirmeler
yapmaktan yana olduklarını söyledi. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile
müzakere sürecinde olduğunu, oradaki standardı kendi vatandaşı için
de yaratmaya çalıştığını ifade eden Unakıtan, ''Evet bir prensip
kararı olabilir, yani (KDV'lerde şöyle davranılacak) diye. Ama o
prensip kararı, hiçbir zaman, vatandaşın lehine olan, olması
gereken kararları almamıza mani değildir. Burada kararı veren Türk
hükümetidir,
Türk hükümeti böyle karar verdi, bu şekilde de olacaktır. Biz
durumumuzu iyi biliyoruz. IMF ile ilişkilerimiz de iyidir çünkü biz
olması gerekenleri hep yaptık Türkiye için, yapmaya da devam
edeceğiz'' diye konuştu. Turizmdeki KDV indirimini örnek gösteren
Unakıtan, Türkiye'nin rakibi konumundaki ülkelerde KDV'nin düşük
olduğunu, Türkiye'nin de buna ayak uydurması gerektiğini
anlattı.
Unakıtan, ''Falanca ülkenin vatandaşları daha ucuza gıdasını temin
edecek, benim ülkemin vatandaşı daha yüksek KDV ile karşı karşıya
kalacak, olmaz öyle şey. (IMF şöyle demiş) ne yapalım derse desin,
burada kararı veren Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir'' dedi. IMF ile
ilgili ilişkilere yönelik başka soru üzerine de Unakıtan, IMF'nin
İngiltere, Almanya, Fransa, Amerika gibi bir çok ülkenin ekonomisi
hakkında görüşler ortaya koyduğunu belirterek, bunun büyük önem
taşıdığını kaydetti.
''Siz kendinize bağıra bağıra anlatın, IMF (Türkiye ekonomisi
iyidir) dediğinde farklı anlam taşır'' diyen Unakıtan, onların
hazırladığı raporlardan sakınmamak, ülkenin kendi durumuna bakarak,
mali disiplinden ödün vermemek gerektiğini söyledi. Unakıtan,
küreselleşen dünyada, kapalı ekonominin ülkeyi yoksulluğa iteceğini
kaydetti. IMF ile mevcut stand-by'ın 2008 Mayıs ayında sona
ereceğine işaret eden Unakıtan, sonraki döneme de o zamanki
hükümetin karar vereceğini kaydetti.
''İNDİRİMİN YANSIMASINI, VATANDAŞ SORGULAMALI''
Tekstil sektöründeki KDV indiriminin fiyatlara yeterince
yansıtılmadığına dikkati çekerek, yeni indirimlere yönelik sürecin
nasıl takip edileceğinin sorulması üzerine Unakıtan, serbest piyasa
ekonomisinde inisiyatifin piyasada olduğunu, tüketicilerin bunu
sorgulaması gerektiğini söyledi. Turizmcilerin ''her şey dahil''
anlayışıyla çok ucuz fiyata hizmet vermelerini eleştiren Unakıtan,
''Tur operatörlerinin elinde oyuncak olmayın'' dedi. Türkiye'deki
otellerin, yurtdışındakilere kıyasla çok iyi kalitede hizmete ve
altyapıya sahip olduğunu vurgulayan Unakıtan, daha dik durup,
''gelirsen gel'' anlayışıyla hareket edilmesi gerektiğini
söyledi.
Bir gazetecinin, Merkez Bankası Başkanı'nın enflasyon beklentisi
ile ilgili kaygıları ve uyarılarına dikkati çekmesi üzerine
Unakıtan, Merkez Bankası Başkanının bütçe disiplininin
bozulmamasını ön koşul olarak ortaya koyduğunu, kendilerinin de bu
koşula uyduklarını söyledi.
Unakıtan, sağlık harcamaları ile ilgili soruyu yanıtlarken de
Türkiye'de ''eskiden hastane kapılarında bekleyen insanların artık
tedavi görebildiğini, ilaç sırası bekleyen insanların rahatça ilaç
alabildiğini'' kaydederek, sağlık harcamalarında 2006 yılında büyük
artış meydana geldiğini söyledi. Bu tablodan ders aldıklarını
belirten Unakıtan, ''2007'de sıkıntı olmayacak şekilde ödenek
ayırdık. Bu sene, sağlık harcamaları bütçede sıkıntı getirmez bize.
Ödenek sorunumuz yok'' dedi.