Bush en zor günlerini yaşıyor

Abone ol

Irak savaşı, siyasi yardımcıları hakkında açılan davalar ve Yüksek Mahkeme üyeliğine yaptığı atama partisince beğenilmemesi Bush'un en kötü günleri olarak yorumlanıyor.

ABD Başkanı George Bush'un, Irak'taki savaşa ilişkin yaşanan zorluklar, bazı yakın siyasi yardımcıları hakkında açılan soruşturmalar ve davalar, halktan aldığı destek oranındaki düşüş, Katrina afetinin ardından yönetime yöneltilen suçlamalar ve en son da Yüksek Mahkeme üyeliğine yaptığı bir atamanın partisince beğenilmemesi yüzünden, yaklaşık 5 yıllık görev süresindeki en zor günlerini geçirmekte olduğu yorumları yapılıyor. Haftalık Time dergisinin yazarlarından Joe Klein, durumu, ''Başkan ve ülke için ne kadar kötü bir yıl'' diye özetlerken, Washington'daki American Üniversitesi'nin öğretim üyelerinden James Thurber, Bush'un halktan aldığı desteğin büyük ölçüde düşmesini ciddi tehlike olarak nitelendirdi. Bush'un dış politikadaki en büyük sıkıntısı, Irak'tan kaynaklanıyor. 15 Ekim'de anayasa referandumunun yapılacağı Irak'ta Sünni Arap grupları, yönetimde bulunan Şiiler ve Kürtler tarafından hazırlanan metne karşı çıkıyor. Sonuçta Sünni itirazlarının sürdüğü bir ortamda anayasa kabul edilse de, reddedilse de direnişin düzeyinde azalma olmayacağından kaygı duyuluyor. Böyle bir durumun, Amerikan askerlerinin Irak'tan çekilmesini iyice belirsizleştirebileceği belirtiliyor. Muhalefetteki Demokrat Parti'deki bazı gruplar ve başını ''barış annesi'' Cindy Sheehan'ın çektiği savaş karşıtı hareket tarafından dile getirilen Irak'tan asker çekilmesi talebinin, gelecek dönemde Başkan Bush'u daha fazla zorlayabileceği kaydediliyor. Iraklı bazı aydınlar ve uluslararası kuruluşlar da Irak'ta merkezi hükümetin yetkilerinin büyük ölçüde azaltılmasını öngören anayasanın, ülkeyi iç savaşa götürebileceğini savunuyor. -SENATO'DA İSYAN- Bush'un Irak politikalarına, kendi partisi Cumhuriyetçi Parti içinde de tepkiler artıyor. Kongre'nin üst kanadı Senato'da geçen hafta yapılan bir oylamada, Irak ve Afganistan'da ele geçirilen terör zanlılarına yapılan muameleye sınırlamalar getirilmesine dair önerge, Bush yönetiminin itirazlarına karşın, açık farkla kabul edildi. Senato'daki Cumhuriyetçi senatörlerin muhalefetteki Demokratlara katılmasıyla önerge, 9'a karşı 90 oyla benimsendi. Bush'un Cumhuriyetçi Parti içindeki siyasi rakibi senatör John McCain'in hazırladığı önerge, terör tutuklularına ''zalimce, insanlık dışı ve aşağılayıcı'' muamele yapılmamasını öngörüyor. Bush yönetimi, bu adıma, savaş ortamında Amerikan ordusunun Irak ve Afganistan'da elini bağlayacağı gerekçesiyle karşı çıkmayı sürdürüyor. Ancak Bush'un itirazına karşın Cumhuriyetçi Senatörlerin muhalefetle birlikte davranması, önemli bir gelişme olarak görülüyor. -ANKETLER- Başkan Bush'un Irak ve diğer konularda Amerikan halkından aldığı destek de tarihin en düşük düzeylerine indi. CNN ile Gallup kuruluşunun eylül sonunda yaptığı kamuoyu yoklamasına göre, Bush'un Irak politikalarına verilen halk desteği, sadece yüzde 32 olarak belirlendi. AP ajansı ve Ipsos kuruluşunun son anketine katılanların yüzde 66'sı da ülkenin kötüye gittiğini söylerken, iyiye gittiğini belirtenlerin oranı sadece yüzde 28'de kaldı. Diğer anketlerde de Bush'a verilen genel halk desteği, yüzde 40 dolaylarında oldu. -SORUŞTURMALAR VE DAVALAR- Bütün bunlar olurken, Bush'un bazı yakın çalışma arkadaşları hakkında açılan davalar ve soruşturmalar da Başkan'ı zor durumda bıraktı. Bir gizli ajanın kimliğinin medyaya sızdırılması skandalında daha önce üç defa ifadesi alınan Bush'un iç siyasetten sorumlu başdanışmanı Karl Rove, dördüncü defa ifade vermeye çağrıldı. ABD'de Başkan Bush'un imajının yaratıcısı olarak tanınan Rove hakkında dava açılabileceği belirtiliyor. Aynı konuda Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin başdanışmanı Lewis Libby hakkında da dava açılması ihtimali bulunuyor. Bush'un Kongre'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi'ndeki en yakın çalışma arkadaşlarından Cumhuriyetçi Parti'nin çoğunluk lideri Tom DeLay hakkında da yolsuzluk davaları açıldı. DeLay, seçim kampanyası sırasında verilen bağışlara ilişkin yolsuzluk yapmakla suçlanıyor. İktidardaki Cumhuriyetçi Parti'nin Senato'daki çoğunluk lideri Bill Frist hakkında da ailesi tarafından kurulan bir şirketin büyük miktarda hissesini, firmanın hisselerinin değer kaybetmesinden hemen önce satmasından dolayı soruşturma açılmıştı. -PARTİ TABANI KAZAN KALDIRDI- Başkan Bush'un, Yüksek Mahkeme'nin boşalacak bir üyeliğine eski avukatı ve Beyaz Saray hukuk danışmanı Harriet Miers'i ataması da Cumhuriyetçi Parti'nin tabanında büyük tepkilere yol açtı. Daha önce yargıç olarak hiç görev yapmamış olan Miers, muhafazakar kişiliğine karşın, Cumhuriyetçi Parti'nin çoğunluğunca, çok önemli bir görev olan Yüksek Mahkeme üyeliği için ''hafif kalmakla'' suçlandı. Bush'a her konuda yakın destek vermesiyle tanınan muhafazakar yorumcu Ann Coulter bile, Bush'u, yakın çevresini kayırmakla suçlayarak, ''Başkan, Yüksek Mahkeme üyeliği için tutup evindeki 'temizlikçi kadını' atadı. Başkan, desteğe en fazla ihtiyaç duyduğu bu dönemde, partisinden gelen seslere arkasını dönüyor'' dedi. Ataması Senato tarafından onaylanması gereken Miers'i, oturumda zor anların beklediği yorumları yapılıyor. -KATRİNA- Bush yönetimi, ABD'nin Meksika Körfezi kıyılarını vuran Katrina kasırgasının yol açtığı afette de yardım çabalarında geç kalmakla suçlanıyor. Katrina'nın ardından yapılan anketlerde, Bush'un aldığı halk desteğinin düştüğü görülmüştü. Amerikan halkının bir kısmı, son bir yılda benzin fiyatlarında meydana gelen büyük yükselişten dolayı da Bush yönetimini tedbir alamamakla suçluyor.

bus
Günün Önemli Haberleri