Bursa'ya gelen pişman olmuyor

Her yıl küçük bir Anadolu kenti nüfusu kadar göç alan Bursa, göçle gelenlere hayat standartlarını yükseltme imkanı veriyor. Anket sonuçlarına göre Bursa, dengeli gelir dağılımı olan bir şehir. Bursa'ya göç eden insanların yüzde 13'ü Erzurum, yüzde 8.6'sı Artvin, yüzde 6.3'ü Samsun, yüzde 4.3'ü Trabzon, yüzde 3.9'u Muş, yüzde 3.7'si Ankara, yüzde 3.3'ü Balıkesir, yüzde 3.2'i İstanbul, yüzde 3.1'i Diyarbakır, yüzde 2.6'sı Kars, yüzde 2.4'ü Rize, yüzde 2.1'i Giresun, yüzde 1.7'si Gümüşhane, yüzde 1.6'sı Sivas, yüzde 1.5'i Adana, Elazığ ve Konya, yüzde 1.4'ü Ağrı, Bilecik ve Erzincan, yüzde 1.3'ü Kütahya, yüzde 1.2'si İzmir, Niğde, Ardahan ve Tokat, yüzde 10.4'ü yurt dışı ve yüzde 12'sini de diğer illerden gelen vatandaşlarımız oluşturuyor. Yurt dışından göç edenlerin yüzde 61.8'i Bulgaristan, yüzde 14.7'si Yugoslavya, yüzde 8.3'ü Yunanistan, yüzde 4.6'sı Azerbaycan, yüzde 3.2'si Makedonya, yüzde 2.8'i Almanya, yüzde 1.4'ü Avustralya ve Özbekistan, yüzde 1.5'ini de Arnavutluk, KKTC ve Türkmenistan oluşturuyor. Rakamlar, göçlere rağmen Bursa'da oturmuş, yerleşmiş bir Bursalı nüfusu olduğunu da gösteriyor. BURSA'YA GÖÇ EDENLERİN EKONOMİK DURUMLARI DÜZELİYOR 22 Temmuz 2005-6 Eylül 2005 tarihleri arasında Bursa'nın merkez ilçelerinde 2 bin 60 vatandaşla yapılan ankete katılanların yüzde 64'ü 451 YTL ile bin 200 YTL arasında aylık gelire sahip. Anket, Bursa'ya göç edenlerin yüzde 64.8'inin, bu şehre yerleştikten sonra ekonomik durumlarının düzeldiğini de ortaya koydu. Bursalı olmayıp Bursa'ya göçle gelenlere yöneltilen "Bursa'ya geldikten sonra ekonomik durumunuz nasıl bir değişim gösterdi?" sorusuna yüzde 64.8 'olumlu yönde değişti', yüzde 10.3'ü ise 'olumsuz yönde değişti' cevabını verdi. Bu soruya cevap verenlerin yüzde 23.8'i 'Ekonomik durumumda değişiklik olmadı' derken, yüzde 1.2'si ise fikri olmadığını belirtti. Aslen Bursalı olup köylerden merkez ilçelere yerleşenlerin de yüzde 66.8'i ekonomik durumlarının düzeldiğini söyledi. Bursalı olup merkez ilçeye yerleştikten sonra ekonomik durumunun olumsuz yönde değiştiği cevabını verenlerin oranı yüzde 2.4'te kaldı. Ekonomik durumunda bir değişiklik olmadığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 28.9 olarak belirlendi. Ankete katılanların yüzde 73.1'i sosyal güvencesinin olduğunu, yüzde 26.9'u ise olmadığını bildirdi. Sosyal güvencesi olan bireylerin mensup oldukları kuruluşlar ise yüzde 65.4 SSK, yüzde 19.7 BAĞ-KUR, yüzde 11.9 Emekli Sandığı, yüzde 1.9 Yeşil Kart, yüzde 0.9'u özel sigortalı şeklinde dağılım gösterdi. Bireylerin oturdukları konutların mülkiyet durumu ile ilgili yapılan araştırmada da, yüzde 63.8'i oturduğu evin kendisine ait olduğunu belirtti. Ankete katılanların yüzde 33.2'si kiracı, yüzde 2.7'si de bedelsiz oturduğunu, yüzde 0.4'ü lojmanı kullandığını söyledi. BURSALILAR MUTLU "Bursa'da yaşamaktan mutlu musunuz?"sorusuna, yüzde 62.1'i 'çok mutluyum', yüzde 21.7'si 'mutluyum', yüzde 11.9'u 'ne mutluyum ne mutlu değilim', yüzde 2.6'sı 'mutlu değilim', yüzde 1.7'si 'hiç mutlu değilim' şeklinde cevaplar verdi. Bursa'ya neden geldiğini bildiren vatandaşlar arasında iş bulma, iş kurma ve ticaret yapmak için gelenler ilk sırada yer alıyor. Üçüncü sırada ise Balkan ülkelerinden zorunlu göç geliyor. Anket, evlilik, tayin, akrabalar gibi bildik faktörlerden başka özellikle son 10 yılda tanıştığımız bir başka ülke gerçeği olan terör konusu, her ülkede olmayan bir göç sebebi olarak tabloda ortaya çıkarıyor. Anket sonuçlarını değerlendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, "Ortaya çıkan rakamlar, Bursa'nın yaşanmaktan mutluluk duyulan, sevilen ve benimsenen bir kent olduğunu gösterdi. Kent kültürü ve kentlilik bilinci projesi ile Bursalılar'ın kent bilincini daha da yükseltmeyi amaçlıyoruz. Bursalılar'ın yaşamaktan mutluluk duydukları ve sevdikleri bu şehri kendi evi gibi kabul edip, onu koruyarak, sahip çıkmalarını istiyoruz. Bursa'yı 21. yüzyılın dünyaya yön veren kentlerinden biri haline getirmeyi hedefliyoruz. Bursa'nın aydınlık geleceğe taşınması için kentlilik bilincinin yaygınlaştırılması gerekiyor. Bir kentte yaşayanlar, yaşadıkları kente kendilerini ne kadar ait hissederler ve hissettikleri kenti benimseyip ona sahip çıkarlarsa, o kentte yerel yönetim hizmetleri daha etkin ve düşük maliyetli olur" dedi.