Bursa'da sağlık skandalı
Abone olBursa'da acil uyarısıyla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesine gönderilen hasta, hayati tehlikesi yok diye evine gönderildi...
Bursa'da, Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi'nden"acil"
uyarısıyla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk
edilen hasta, "Hayati tehlikesi yoktur" denilerek evine gönderildi.
Tıp Fakültesi Hastanesi'nden sonra Yüksek İhtisas Hastanesi'ne
götürülen hasta, yoğun bakıma kaldırıldı. 5 gündür yoğun bakımda
solunum cihazına bağlı olarak yaşam mücadelesi veren hastanın
yakınları, "Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki" ilgisizliğe ve hastanın
solunum cihazına bağlanmamasına tepki gösterirken, Tıp Fakültesi
Hastanesi Başhekim Vekili Reşit Mıstık, hastane olarak ihmalleri
varsa araştıracaklarını söyledi. Hasta Fazlı Tan'ın oğlu Mustafa
Tan, Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşadıkları kötü muameleden dolayı
yöneticilere tepki gösterdi. Mustafa Tan, SSK'dan emekli olan
babasının ileri derece de prostat kanseri teşhisiyle SSK Şevket
Yılmaz Hastanesi'nden öncelikle Yüksek İhtisas Hastanesi'ne oradan
da Onkoloji Hastanesi'ne sevk edildiğini ifade ederek, "Doktorların
dediğine göre kanser nedeniyle babamın idrar yolları kapalı. Ayrıca
böbreklerinden biri çalışmıyor. Bütün bunlara ilave olarak bir de
solunum rahatsızlığı mevcut. Onkolojideki doktorlar, babamın
rahatsızlıklarını hastane hastane gezerek çözmemiz yerine Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde bütün rahatsızlıklarına çözüm bulunacağını
vurgulayarak, üniversite hastanesine sevk ettiler. Acil damgalı
evraklarla fakülte hastanesine gitmemize rağmen ilk gün babama bir
serum takılması haricinde hiçbir şey yapılmadı" dedi. Babasının ilk
gün sedye üzerinde bekletildiğini, ikinci gün sedye dahi
bulamadıklarını anlatan Tan, "İkinci gün tekerlekli sandalye
üzerinde akşama kadar bekledik. Baktık birşey yapılmıyor, evimize
gittik. Ertesi gün ise daha vahimdi. İdrarın böbrekden
boşaltılmasını sağlayan nefrostomi denilen aleti, haberimiz
olmamasına rağmen neden temin etmediğimiz söylendi ve acil şekilde
bulmamız istendi. SSK'lı olduğumuz için bürokrasiyi aşarak aleti
temin etmemiz akşamı buldu. Akşam aleti getirdiğimizde genç
doktorlar takamadı. Böbreğin kendisine gelmesi için birkaç gün
sonra tekrar gelmemiz istendi. Biz de Tıp Fakültesi Hastanesi'nden
umudu keserek tekrar Yüksek İhtisas'ın yolunu tuttuk. İhtisas
Hastanesi'nde hastamızı hemen yatırdılar. Ertesi gün babamın durumu
ciddileşince yoğun bakıma kaldırıldı. Şimdi cihazlara bağlı olarak
yaşam mücadelesi veriyor" diye konuştu Tıp Fakültesi
Hastanesi'ndeki vurdumduymazlığın insan hayatını tehlikeye
düşürmesinin hesabının sorulmasını isteyen Mustafa Tan, "Bizim
gözümüzde büyüttüğümüz fakülte gözden düştü. Benim bildiğim,
yasalara göre herhangi sosyal güvencesi olmayan birisi acil olarak
herhangi bir hastaneye gittiğinde sosyal güvencesi olup olmadığına
bakılmaksızın her türlü tedavisi yapılır. Böyle bir muameleye
SSK'lı olduğumuz için mi maruz kaldık, bilemiyorum. Dilerim böyle
bir muameleye sadece biz maruz kalmışızdır" dedi. Yüksek İhtisas
Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Özcan Atahan ise Fazlı Tan isimli
hastanın yoğun bakımda solunum cihazına bağlı olarak tedavi
gördüğünü doğruladı. Atahan, "Bize son döneminde gelmiş bir
hastaydı. Üresi çok yüksekdi ve ileri derecede mesane kanseri
olduğu için tümör idrar yollarını tıkamıştı. Biz üresini düşürdük,
idrarını yapabilmesi için böbreklerine idrarı dışarı atmasını
sağlayacak belinden tel takdık. Kanseri için ilaç tedavisi
gerekiyordu. SSK'nın bizimle anlaşması olmadığı için hastayı
Onkoloji'ye sevketmişler. Onkoloji de, bizim böbreklere taktığımız
tel çıkmış. O teli, tıp fakültesinde de takamamışlar. Hastanın
kendine gelmesi için yoğun tedavi uyguluyoruz" dedi Tıp Fakültesi
Hastanesi Başhekim Vekili Reşit Mıstık, diğer hastanelerden tedavi
de ilerleme kaydedilemediği için son çare olarak hastaların
kendilerine gönderildiğini söyledi. Mıstık, "Ayrıca bizim SSK ile
anlaşmamızda, müdahale edilen hastaların bütün malzemelerinin SSK
tarafından karşılanması şartı mevcut. Fazlı Tan isimli hastanın
yakınlarına geldikleri ilk gün reçete yazılarak nefrostomi denilen
aleti SSK'dan temin etmeleri istenmiş. Aletin temini ikinci gün
akşamı bulmuş. Arkadaşlarımız, aleti takamamışlar. Hastanın
yakınları tepki göstermişler. Bizden kaynaklanan bir ihmal varsa,
bunun sorumlulularını ortaya çıkarmaya hazırız" şeklinde
konuştu.