4 yaşındaki Leyla Aydemir'in kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeninin bulunmasıyla ilgili 1'i tutuklu 7 sanıklı davada karar çıktı. Leyla Aydemir davasında karar çıktı. Amca Yusuf Aydemir cinayet suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 'cebir ve hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılırken, diğer 6 sanık beraat etti.Mahkeme salonunda koronavirüs tedbiri Bugün sabah 09.00’da başlaması gereken duruşma SEGBİS sistemindeki yoğunluk sebebiyle 13.45’te başladı. Elazığ E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Yusuf Aydemir’in SEGBİS’le katıldığı duruşmada tutuksuz sanıklar Mehmet Ali Aydemir, Ayşe Artam, Yıldırım Artam, Musa Aydemir (29), Besim Dursun (48) eşi Hatun Dursun (56) mahkeme salonunda hazır bulundu. Pandemi kurallarının uygulandığı mahkeme salonunda herkes maskeli ve bir sandalye boş olacak şekilde oturdu. Adliye dışında ise dava sebebiyle Ağrı polisi, geniş güvenlik önlemi aldı. Tüm sanıklar beraatlerini istedi Davaya müdahil olan Aydemir ailesinin avukatı ile Ağrı Barosu ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları sanıkların cezalandırılmasını istedi. Aydemir ailesinin avukatı Erdoğan Tunca, yargılamanın uzamaması için tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesini talep etti. Tunca, “Bütün beyanlarımız somut olaylara göredir. Bir kişiye yapılmış bir suçun bütün insanlığa yapılmış bir suç olduğunu varsayarak karar verilmesini istiyoruz” dedi.SEGBİS’le ifadesi alınan küçük kızın amcası Yusuf Aydemir, suçlamaları kabul etmedi. Aydemir, “Benim suçum günahım yok, ailem koronavirüse yakalandı. Perişan haldeyiz. Adaletinize sığınır ve beraatimi isterim. Yemin ederim ki suçsuzum” dedi. (Fotoğraf: Yusuf Aydemir)Tutuksuz sanıklardan Mehmet Ali Aydemir de hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Araba kullanmayı bilmediğini belirten Aydemir, suçsuz olduğunu ifade etti. 8 aydır telefonlarının dinlendiğini, bu süre zarfında Hamur ilçesine gidip gelmediğini söyledi. Aydemir, Leyla’nın kaybolduğu ilk günden itibaren babanın yanında olduğunu anlatarak beraatini istedi.Sanıklardan Besim Dursun ise savcının mütalaasını kabul etmediğini söyledi. Dursun, “Adaletinize sığınır ve beraatimi isterim” dedi. Tutuksuz yargılanan sanıklarda Yıldırım Artan da “Bu bize atılan bir iftiradır. Leyla Aydemir’in babası Nihat’ı tanımam. Beraatimi isterim” diye kendisini savundu. Sanıklardan Ayşe Artan da mahkemedeki savunmasında şunları söyledi: “Benim de bir çocuğum var. Leyla’yı televizyonlarda gördüm. Bir dedikodu sonucu buradayım. Böyle bir şeyi nasıl yaparım. Benim de bir çocuğum var. Ben de bir anneyim, beraatimi isterim.” Savcının mütalaasında beraatini istediği Hatun Dursun, Türkçe bilmediği için tercüman aracılığıyla Kürtçe verdiği ifadesinde beraatini talep etti. Hatun Dursun, hasta olduğu için mahkeme başkanı tarafından duruşma salonu dışına çıkarıldı. Tanıkları dinlemekten vazgeçtiler Duruşmada mahkeme heyeti 3 tanığın dinlenmesinden vazgeçerken ilk duruşmada baba Nihat Aydemir şikayetçi olmadığı için katılma talebi reddedilirken, anne Şükran Aydemir’in katılma talebi mahkeme tarafından kabul edildi. Duruşmada son sözü sorulan sanık Yusuf Aydemir’den suçsuz olduğunu tekrarladı. Aydemir, “Bana bu iftirayı atanlardan hesabını soracağım. Suçsuzum beraatimi istiyorum” dedi. Kent merkezinde yaşayan Şükran- Nihat Aydemir çiftinin 7 çocuğundan 6'ncısı olan Leyla, Ramazan Bayramı dolayısıyla geldikleri dedesinin yaşadığı Bezirhane köyünde, 15 Haziran 2018 tarihinde kayboldu. Tüm Türkiye'nin bulunması için seferber olduğu Leyla'nın 18 gün sonra, köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkisinde cansız bedeni bulundu. Su içinde bulunan küçük kızın babası Nihat Aydemir'in kuzeni Mehmet Ali Aydemir (33), 18 Temmuz günü 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı. 7 sanığa dava açıldı Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Mehmet Ali Aydemir'in de aralarında olduğu 7 sanık hakkında 'Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'İştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 14'er yıla kadar hapis cezası istemiyle 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.Karar açıklandı! Amcaya ağır müebbet 6 sanığa beraat Mahkeme heyeti verilen aranın ardından kararını açıkladı. Amca Yusuf Aydemir cinayet suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 'cebir ve hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aydemir’e cezasında indirim uygulanmadı. Öte yandan, sanık olarak duruşmaya katılan Yıldırım Artam, Ayşe Artam, Besim Dursun, Hatun Dursun, Mehmet Ali Aydemir ve Musa Aydemir hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verildi.Eşinin aldığı cezayı duyunca fenalaştı Karar sonrası Yusuf Aydemir’in yakınları tepki gösterdi. Aydemir’in yakınları mahkeme salonunda gözyaşlarını tutamadı. Karar duruşmasında Yusuf Aydemir'in ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası aldığını duyan eşi Fatma Aydemir fenalaştı. Yakınlarının desteğiyle adliye dışına çıkarılan Aydemir, ambulansta tedaviyi kabul etmedi. Sanık Aydemir'in yakınları ise adliye önünde gazetecilere, polislere ve UCİM üyelerine tepki gösterdi. Polis ekipleri, Aydemir'in yakınlarını adliye önünden güçlükle uzaklaştırdı.'Leyla için adalet tam yerini bulmadı' UCİM Genel Başkanı Saadet Özkan, “Bugün Leyla Aydemir için buradaydık. Sadece 'anne' diyen bir çocuğu canice katlettiler. Yusuf Aydemir bugün ağırlaştırılmış müebbet aldı ama Besim Dursun, Hatun Dursun, Mehmet Ali Aydemir, Musa Aydemir, Yıldırım Artan ve Ayşe Artan da iş birliği içindeydiler. Biz bugün adaletin tecellisini göremedik. Çocuğu katleden bu vicdansızlar bugün beraat etti. Fakat istinaf sürecinde şikayetimizi yerine getireceğiz. Katile yardımcı olanların da cezalandırılmasını istiyoruz. 'Çocuklar vatandır' diye çıktığımız bu yolda Leyla'yı katledenlerden hesap sormak için bir üst mahkemede gereğini yapacağız. Şu anda Leyla için adalet tam olarak yerini bulmadı. Yerini bulması için mücadeleye devam edeceğiz" diye konuştu.UCİM Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan ise “İstinaf mahkemesi var, orada mücadelemizi sürdüreceğiz. 'Kol kırılır yen içinde kalır' dediler. Biz 'Kalmasın' dedik. Bugün verilen ceza bizi hiç tatmin etmedi, kamuoyu vicdanını da tatmin etmedi. Bu cinayeti bir kişinin işlemesi mümkün değil. Bütün gerçekler ortaya çıkacak. UCİM olarak sonuna kadar istinafta sonuçlandırıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.Gerekirse AİHM'e gideceğiz Leyla Aydemir'in ailesinin avukatı Erdoğan Tunca da mahkemenin ciddiyetsiz karar verdiğini savunarak, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar götürebileceklerini belirtip şunları söyledi:“Türk yargı tarihinin en önemli dosyası olan Leyla Aydemir dosyasında ne yazık ki hayal kırıklığına uğramış bulunmaktayız. Defalarca eksik soruşturma yürütüldüğünü, soruşturma ve kovuşturmanın genişletilmesi gerektiğini, sanıklar hakkında HTS ve telefon kayıtlarına bakılmasını söyledik. Mahkeme heyeti ciddiyetsiz bir şekilde sanıklardan sadece bir kişiye ceza verdi, diğerleri beraat etti. Şunu sormak istiyorum; madem bunlar beraat etti, suçsuz, o zaman kim bu Leyla'nın katili? Kimler yaptı, neden bu ortaya çıkmadı? Süreci kınıyor, yargılamanın ileriki aşamasında istinafta, Yargıtay'da gerekli işlemleri yapacağız. Gerekirse AİHM'e kadar gideceğimizi kamuoyunun bilgisine arz ederim."Baba şikayetçi olmadı anne oldu Davanın 20 Eylül 2019 günü görülen ilk duruşmasında, baba Nihat Aydemir sanıklardan şikayetçi olmadı. Anne Şükran Aydemir ise şikayetçi oldu. Mahkeme heyeti, Leyla'nın amcası Yusuf Aydemir'i 'suçu işlediğine yönelik somut deliller bulunduğu ve dinlenilmeyen tanıklar üzerinde baskı kurma ihtimali olduğu' gerekçesiyle tutuklamıştı.