Buğra Kavuncu'dan İmamoğlu'na 'particilik' tepkisi

İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Buğra Kavuncu, CNN Türk ekranlarında yayınlanan Tarafsız Bölge programında Hürriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtladı.

Kavuncu'nun açıklamalarından önce çıkan başlıklar şöyle:

Seçmen bir an önce 31 Mart gelsin istiyor. Ben aynı zamanda İstanbul milletvekiliyim ve il başkanıydım zaten. Dolayısıyla sahadaydım. Seçim benim lehime sonuçlanmazsa, çalışmaya devam edeceğim. Yorucu ama keyifli bir süreç içerisindeyim. Haksız eleştiriler var, bu tavır ve eleştiriler beni gaza getirmek için uğraşıyorlar. Benim çalışmamım bir adayın lehine diğer adayın aleyhine olacağını düşünüyor. Biz zaten sahadayız, çalışıyoruz. Biz sabah 10, gece sahura kadar çalışıyor. Bunu kasıtlı yapıyorlar. Bunlar saçma düşünceler. Bir vesayetçi kafanın hortladığını düşünüyorum.

(İmamoğlu'nun 'particilik yapmayın' sözleri) Biz ayrı bir partiyiz, tüzüğümüz ayrı. Biz partimizin geleceğine herhangi bir siyasi figürün vereceği kararlara göre şekillendiremeyiz. "Efendim partizanlık yapmayın, sandıkta partinizi bir tarafa bırakın" çağrısı yapılıyor. Ya bu çağrıyı yapan kişi aynı zamanda kendisi bir partinin mensubu. O zaman logonu çıkar, bağımsız aday olarak çık milletin karşısına; yani CHP rozetiyle değil ben bağımsız adayım de o zaman bunu söylemeye hakkın var. CHP'nin rozetiyle bu çağrıyı yapmak anlaşılabilir bir şey değil. Ama bir parti adayı olarak bu çağrının bir anlamı yok.

(İBB'deki İYİ Parti üyelerinin İmamoğlu'na desteği) Bu durumdan rahatsızım, o arkadaşlar adına üzülüyorum. Biz parti olarak karar vermek zorundaydık. Ya ittifak devam edecekti veya etmeyecektik. Bu iki kutuplu yapı Türkiye'ye zarar veriyor. Anadolu'ya gittiğimizde İttifak'ın zararını gördük. İç Anadolu'yu kast ediyorum.  

(Seçime ayrı girme kararı) Ben yaklaşık 2 aydır sahadayım. 'Keşke ittifakı bozmasaydınız' diyenler var, 'keşke daha önce yapsaydınız' diyenler daha fazla.

(Akşener'in Yavaş ve İmamoğlu'na eleştirileri) 14 Mayıs'tan 1 yıl önce, Ben Yavaş'ın ve İmamoğlu'nun adının sahada daha önde olduğunu söylemiştim. Biz Cumhuriyet'in 100. yılında seçimi kazanmayı çok istemiştik. Parti olarak biz o masayı zorladık. O görevler geldiğinde sorumluluk alınmaydı. Seçimde bir çağrı yaptık biz kazanma adayı noktasında. O çağrıya hayır dendiği gün benim için bitmişti zaten.

(CHP-DEM Parti ilişkisi) Biz hiçbir kurumun düşüncesinin veya fikrine veya silah yoluyla fikrini anlatmaya çalışmasını meşru göremeyiz. Bu ülkenin askerine polisine kurşun atana karşı çıkmayanla yan yana gelmemiz mümkün değil.

(İmamoğlu'nun 5 yıllık İBB dönemi) İstanbul'da çivi bile çakılmadı demek doğru değil, hakkaniyetli değil. Kentsel dönüşüm ve trafik konusunda karnesi çok kötü. Deprem ile ilgili bir adım atılmadı. İstanbullunun 1 yılda 288 saati trafikte geçiyor. Neden depremle ilgili bir şey yapılamıyor bu şehirde? Acilen İstanbul'a özel bir deprem yasası yapılması lazım. En temel 4 başlığımız var; deprem, ulaşım-trafik, sosyal belediyecilik, düzensiz göç. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının İstanbul'dan başka bir odağı olmamalı. İkinci yüzyılın kurtarıcısı İstanbul'daki deprem sorununu ortadan kaldıran olacaktır.

(Bu seçimden ne bekliyorsunuz?) Bizim için çıta kazanmak. Biz bir karar verdik. İYİ Parti'nin İstanbul'da aday çıkarması, almış olduğu kararda ne kadar samimi olduğunu gösteriyor. Ben ülkem için, sonra da partim için en iyi olacaksa hazırım. Ben genel başkanıma gidip, 'bu göreve talibim' dedim.

"Partiye bir el müdahale ediyor"

Net şekilde inanmış ve iman etmiş 500 bin üyemiz var. Meclis üyeleri vs giden gitti. Bazı burukluklarımız var. Bir ilçe başkanı, belediye meclis üyeliği listeleri hazırlanmadan 4 gün önce istifa ediyor. İstifa ettiği güne kadar da sürekli Buğra Kavuncu için olumlu paylaşımlar yapıyor. Destekliyor yani. Partimizin ilçe başkanı, bu bir de değil. Bunlardan bir kısmı da başka partiye gitti. Mesela AK Parti'ye giden de oldu. Ama onlar bir yerden aday olmadı. Bunlar, listeler açıklanmadan istifa ediyorlar ve bir bakıyorsunuz CHP listesinden çıkıyor. Burada bir müdahale var belli ki. Bir karar almışız, ya partinin Grup Başkan vekilisin, kendisiyle de konuştum. Üyeler de bu duruma da kızgın. Partiye bir el müdahale ediyor.

"İbb afişlerimizin asılmasını engelledi"

Afiş mevzusu karanlıkta bırakıldı. O afişler hem iktidarı hem CHP'yi rahatız edebilecek afişlerdi. Bizim iki tarafla ilgili de eleştirilerimiz var. En nihayetinde bizim ajanstan duyduğumuz, İBB'den bir yazı gelmiş, belediye bu afişlerin asılmasını istemiyor. Biz afişlerimizi geri çektik. Demokrasi diyenler bir afişe bile tahammül edemez hale gelmiş. Bir iki gün önce Kadıköy'de çocuklara bir parkta kitaplar dağıtacaktık. Valilik'ten, Kaymakamlık'tan izin aldık. Belediye 'uygun değildi' deyip müsaade etmemiş. Biz iktidardan gördüklerimizi eleştiriyorduk, şimdi bu taraftan görüyoruz.

(Oy hedefiniz nedir?) Bu bir mücadele, ben gerçekçi birisiyim. Bir tarafta iktidarın adayı var bir tarafta İBB Başkanı var. 2023'te 8.1 aldık ama belediye seçimlerinde yüzde 10-15 alan partilerinden tamamı daha düşük alır. Bu bir karardı ve adaylığımız tüm Türkiye'yi etkileyecek. Güçlü bir adayın varlığı, İYİ Parti'nin duruşunu gösterir. 2029'daki İYİ Parti İBB adayı benden çok daha iddialı olacak. İstanbul'da iddialı olduğumu ilçeler var; Ataşehir gibi, Arnavutköy gibi, Eyüp gibi... Bu bir süreç, belki biz bunu 2019'da yapsaydık belki ben çok daha iddialı olacaktık.

(Murat Kurum veya Ekrem İmamoğlu ile karşılaştı mı?) En son Genel Başkanımızın ablasının cenazesinde karşılaştık. Cenaze ile ilgili sorular sordu. İkimiz de kader ortağıyız. Kurum da öyle. İstanbul'un iyiliği için çaba gösteriyoruz.