Bu zulüm karşılıksız kalmasın!
Abone olHAS Parti ve BBP'den 28 Şubat operasyonuna ilişkin iki ayrı açıklama geldi.
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, 28 Şubat
soruşturmasıyla ilgili, ''Millete yapılan bu zulmün karşılıksız
kalmamasını bekliyoruz'' dedi.
Kurtulmuş, yaptığı yazılı açıklamada, soruşturmanın başlamasını çok
doğru bir adım olarak karşıladıklarını belirtti. Soruşturmanın
halkın da beklediği bir gereklilik olduğunu ifade eden Kurtulmuş,
''Millete yapılan bu zulmün karşılıksız kalmamasını
bekliyoruz'' ifadesini kullandı. 28 Şubatçıların
yargılanması için geçen ocak ayında başvuruda bulunduklarını
anlatan Kurtulmuş, ''Amacımız kişilerle değil bir zamanlar
Türkiye'ye çok pahalıya mal olan, on binlerce insanın mağdur olduğu
bir dönemin aydınlatılmasıdır'' dedi.
Kurtulmuş, 28 Şubat'ın sadece Türkiye'nin siyasetine değil, aynı
zamanda Türkiye'nin sosyolojisine yapılmış bir müdahale olduğunu
ifade ederek, şöyle devam etti:
''Bu darbe, kitlelerin yukarı doğru hareket etmelerinin
önünün kesilmesi amacıyla yapılmıştır. Nice akademisyen arkadaşımız
görevlerinden uzaklaştırılmış, binlerce öğrenci arkadaşımız
okullarından atılmış ya da okuma imkanı verilmemiştir. 28 Şubat
siyasetin yanı sıra ekonomiye, iş dünyasına, bürokrasiye,
eğitimcilere, üniversitelere, öğrencilere, özetle Türkiye'nin tüm
kılcal damarlarına kadar etki etmiştir. Bu bakımdan 28 Şubat, 27
Mayıs'tan ve 12 Eylül'den daha kapsamlı ve derin izler bırakmış,
yaralar açmıştır. Ayrıca 28 Şubat ihtilali sadece askerin eliyle
yapılmamıştır. Bu işin içinde siyasiler ve siviller de vardır.
Medyada da yer alan birçok farklı yöntemle operasyonlar yapılmış ve
darbe süreci hazırlanmıştır. Özellikle Amerika ve İsrail 28
Şubatçılara destek vermiştir.''
GÖZALTILAR BİRİNCİ DALGA
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de yaptığı yazılı açıklamada, 28
Şubat sürecinin mimarlarının yargılanmasının, hukukun önüne
çıkarılmasının takipçisi olduklarını belirtti.
Bununla ilgili somut girişimlerde bulunduklarını ve geçen yıl başta
Çevik Bir olmak üzere sürecin aktörleriyle ilgili İstanbul
adliyesinde suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Destici, 12
Eylül referandumundan ''evet'' sonucunun
çıkmasının demokrasi adına nasıl olumlu sonuçlar doğurduğunun bugün
yaşandığını vurguladı. Destici, bugünkü gözaltıları, sürecin
birinci dalgası olarak değerlendirdiklerini ifade ederek, şöyle
devam etti:
''İki ve daha fazla dalganın olmasını bekliyoruz. Bu işin
asıl mimarlarından mutlaka hesap sorulmalıdır. Yalnızca askerler
değil sürecin uygulanmasında görev alan bütün kesimler (siyaset,
medya, yargı, üniversiteler) bu sürece dahil edilmelidir. Mesela,
ikna odalarının mucidi ve organizatörü Nur Serter'in
dokunulmazlığının kaldırılarak onun da millete ve mağdurlara hesap
vermesini sağlamak gerekir. O dönemde yaklaşık 70 milyar dolara
yakın boşaltılan bankaların kimlerin lehine boşaltıldığı tespit
edilmelidir.''
Bu kişilerin mal varlıklarına el konulması ve işledikleri fiille
ilgili cezalandırılmaları gerektiğini belirten Destici,
''Başta başörtüsü mağdurları ve öğretim üyeleri olmak üzere
bütün hakları iade edilmeli ve uğradıkları mağduriyetlerden dolayı
karşılaştıkları kayıplar adil bir şekilde hesaplanarak, tazminat
ödenmelidir'' ifadelerini kullandı.