’’Bu ülkenin itibarı, herkesten önce bizim meselemizdir’’
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ülkenin dirliği, düzeni, gücü, itibarı herkesten önce bizim meselemizdir. Bu ülkenin zararına olacak hiçb...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ülkenin dirliği, düzeni,
gücü, itibarı herkesten önce bizim meselemizdir. Bu ülkenin
zararına olacak hiçbir adımı atmayız, atılmasına da göz yummayız.
Biz hangi işin içerisindeysek onu milletimizin, ülkemizin yararına
gördüğümüz için yaparız” dedi.
Başbakan Erdoğan, Tekirdağ Valiliği tarafından onuruna verilen
yemeğe katıldı. Yaptığı konuşmada, Tekirdağ’da, yapılan yatırımlara
değinen Erdoğan, 206 yeni eserin resmen açılışını
gerçekleştirdiklerini belirterek, toplam bedeli 1 milyar lira
tutarındaki yatırımların Tekirdağ’a hayırlı olmasını diledi.
Türkiye’nin iş adamlarının günümüzde dünyanın dört bir yanında iş
bağlantıları kurduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bir yerde eğer
ön kesiliyorsa, iş adamımız ’burada önüm kesildi durayım’ demiyor,
atlıyor Afrika’ya gidiyor, kimsenin gitmediği yerlere bizim iş
adamlarımız gidiyor orada ekmeğinin kapısını aralıyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, kadınların da iş dünyasında "ben de varım"
diyebildiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, “Artık alan el değil,
veren el olan bir Türkiye vardır. Göreve geldiğimizde 45 milyon
dolar veren el durumunda olan bir Türkiye şimdi ise 2,5 milyar
dolar veren el olan bir Türkiye var, dünyada artık Türkiye’ye bu
gözle bakılıyor. Bütün bunları korkuları aşarak, Türkiye’yi
büyüterek gerçekleştirdik" diye konuştu.
“Balkanlara gidin Kosova, Bosna Hersek her yeri dolaşın orada iş
adamımızı göreceksiniz, aynı zamanda iş adamımızın yanında Türkiye
Cumhuriyeti devletini göreceksiniz” diyen Erdoğan, "Tüm oradaki
tarihi eserleri ayağa kaldırmış olan bir Türkiye Cumhuriyeti
devletini göreceksiniz. Bütün o ecdadımızın orada inşa ettiği o
eserler, kötü durumdayken biz ayağa kaldırdık. Namı değer Mostar’ı
biz ayağa kaldırdık, gidin Kosova’ya Fatih Sultan Mehmet’in adına
inşa ettiği camiyi biz aya kaldırdık. Prizren’de Sinan Paşa
Camii’ni biz ayağa kaldırdık, inşa ettik. Aynı şekilde Gazi Mustafa
Kemalin Babasının doğduğu büyüdüğü evi biz ayağa kaldırdık.
Bunların hepsini biz ihya ettik, bunlar şimdi oralarda bir çekim
alanı oluşturdu. Yine Gazi Mustafa Kemal’in Selanik’te şu an müze
olarak kullanılan evi biz ihya ettik. Bugüne kadar iktidara
gelenler Balkanlarda bizim izimiz var gidelim bakalım demediler.
Çünkü onlar dertli değildi sevdalı değildi bu ülkede de yaptıkları
birşey yok tu ki. Tüm bunlara hizmet aşkı ile yaklaşmaları
gerekiyordu, yaklaşmadılar, ideolojik yaklaştılar. Onun için
Türkiye’nin esamesi okunmuyordu” diye konuştu.
“BU ÜLKENİN ZARARINA OLACAK HİÇBİR ADIMI ATMAYIZ”
Hükümetin attığı her adımın, yapılacak her reformun karşısına
10-20, bazen 100 yıllık korkuların çıkarıldığını söyleyen Erdoğan,
"Bölünüyoruz, parçalanıyoruz, dağılıyoruz" dendiğini ifade ederek,
"Bunları söyleyenlerin görüp de bizim göremediğimiz hiçbir şey yok.
Biz bu vatanın evladıyız, bu milletin hep beraber gururlu
mensuplarıyız. Bu ülkenin birliği bütünlüğü, herkes kadar bizim de
meselemizdir. Bu ülkenin dirliği, düzeni, gücü, itibarı herkesten
önce bizim meselemizdir. Bu ülkenin zararına olacak hiçbir adımı
atmayız, atılmasına da göz yummayız. Biz hangi işin içerisindeysek
onu milletimizin, ülkemizin yararına gördüğümüz için yaparız. Bakın
korku beceriksizliğin ve tembelliğin mazerete olabilir. Ülke
bölünecek, dağılacak korkusuyla adım atmayanlar, reform yapmayanlar
Türkiye’ye en büyük zararı verdiler. Benim her zaman bir ifadem
var, Ekonomi ve Siyaset risktir, yaşam da risktir. Risk alamayan
bunların hiçbirini başaramaz. Risk almaya mecbursunuz, eğer risk
alırsanız başarıyı yakalarsınız. Ülke tehlike altında diye
demokrasiyi ortadan kaldıranlar, Türkiye’ye Demokrasiye,
kardeşliğimize en büyük zararı verdiler. Aynı zihniyet şu anda da
yapılan her reforma aynı tepkiyi verdi. Tekirdağ’ın büyükşehir
olmasın karşı çıktılar” dedi.
Tekirdağ’ın büyükşehir olduğunu vurgulayan Erdoğan, anamuhalefet
partisinin buna karşı çıkarak Anayasa Mahkemesi’ne götürdüklerini
hatırlattı. Erdoğan, İstanbul ve Kocaeli’den örnek vererek,
buradaki büyükşehir belediyeciliğinin, mülki sınırları kapsayan
büyükşehir belediyeciliği olduğunu söyledi. İstanbul’un Çatalca’ya,
Silivri’ye, buranın köylerine kadar hizmet götürdüğünü anlatan
Erdoğan, Kocaeli’nin aynı şekilde olduğunu kaydetti. “Bu büyükşehir
anlayışı olmasaydı, büyükşehir ellerini oraya uzatamayacaktı” diyen
Erdoğan, "Şu anda diyelim Edirne, öbür tarafta Kırklareli sadece
muhtarın eline kalmıştır. Kaymakamların imkanları dahilinde ne
yapılacaksa o yapılacaktır. Ama orada bir belediyenin imkanları
yoktur. Köy tüzel kişiliği dediğinizde orada mimar mı var? Orada
mühendis mi var? Orada bir muhtar, bir ihtiyar heyeti var"
dedi.
“ZENGİN, MİLYONERE DENİRDİ”
"Türkiye’nin, pasaportumuzun, bayrağımızın, paramızın itibarını bu
dönemde artırabildik" diyen Erdoğan, Türk parasının 6 sıfırlı
olduğunu anımsattı. Erdoğan, "Bu sıfırı koyanları tarih affeder mi?
Paramız delik deşik oldu. Eskiden tuvalete 2,5 kuruşa 5 kuruşa
giderdik öyle zaman oldu ki 1 milyona tuvalete gider hale geldik.
Zengin, milyonere denirdi. Eğer bir kişi milyonerse zengindi. Ama
öyle hale geldik ki milyoner artık tuvalete o parayla gider hale
geldi. Altı sıfırı atacağız dedik Bazı köşe yazarları bize ağır
bindirdiler. ’Attığınız zaman, enflasyon patlar’ dediler. Ne oldu
enflasyon patladı mı? Çatladı çatladı, ne patlaması. Ortada her
şey. Çok ilginçtir bunların içerisinde çok ağır bir şekilde, ’Bu
halledilsin, Taksim Meydanı’nda anırırım’ diyenler oldu. Ama
meydanı bulamadılar herhalde. Bu vakalar var. Ne oldu? Biz
geldiğimizde enflasyon 30’du. Şimdi 6-7 buralarda dolaşıyor. Bu
enflasyon canavarından ülkeyi kurtaran biz olduk. Mesele ufuk
meselesi. Mesele, ekonomide özellikle bu işin inceliklerini
yakalama meselesi. Paramız şimdi itibar kazandı. Bakın biz şimdi
Rusya ile karşılıklı olarak, kendi paramızla alışveriş
yapabiliyoruz. Anlaşmalarımız var. Son gidişimde yeni bir adımı
daha attık, şimdi merkez bankalarımız arasında yapılacak bir
anlaşma ile dövizde swap uygulamasına geçeceğiz. Rus parası ile
Türk parası karşılıklı olarak diğer paraların kur baskısından ciddi
manada kurtulmuş olacak. Çin’le, İran’la da yaptık bu anlaşmayı.
Bunlar bizim aramızdaki ekonomik ilişkilerde, hem fiyatların
düşmesinde çok ciddi imkan sağlayacak hem de ticari
ilişkilerimizdeki inanıyorum ki rakamı dış ticaret hacmini daha da
artıracaktır” dedi.
Anamuhalefet genel başkanının ’Hani bunlar hayvan getirmeyecekti’
dediğini hatırlatan Erdoğan, “Arkadaşlar, biz iki kurbandır hayvan
ithal etmiyoruz, tam aksine şu anda yanılmıyorum Kasım ayı
itibarıyla biz ihraç etmeye başladık. Hayvan ihracına başladık.
İnsan biraz dürüst olur. Doğru konuş. Böyle bir şey yokken, bunu
gelip Trakya’da burada bu konuşmayı yapıyor. Dürüst, doğru olalım.
Şu anda biz hayvan ihraç eden bir ülke konumundayız” dedi.
“BU SÜTLER BOZUK DİYE KAMPANYA YAPILDI”
“Süt havyacılığında şu anda elimizde sütün fazlası var. Onun içinde
öğrencilerimize ücretsiz süt dağıtıyoruz” diyen Erdoğan, “Bu sütler
bozuk" diye kampanya yapıldığını ve medyanın destek verdiğini
söyledi. Erdoğan, “Bu sene hiç sesleri çıkmadı, herhalde de
çıkmayacak. Peki biz bunu niye yaptık? Bu adımı atmamızın altındaki
sebep, üreticimizi bu noktada aracı diyebileceğimiz kurumlara
ezdirmeyelim, yavrularımıza sağlıklı beslenme imkanı sağlayalım
dedik. Bunların hepsi değerlendirmeleri yapılarak atılan adımlar"
dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari’deki olaylara değinerek,
“Bir yıldır sıkıntı yaşamıyoruz ama 2 gündür yine Hakkari’yi
karıştırmak isteyenler var. Kamu binalarına bir taraftan
saldırıyorlar, bir taraftan özel bir öğrenci pansiyonunu işgal etme
girişiminde bulunuyorlar. Bunların bir defa ülkeyi sevmek gibi bir
dertleri yok” dedi.
Başbakan Erdoğan, Tekirdağ Valiliği’nin onuruna verdiği akşam
yemeğine katıldı. Yemekte sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri,
iş adamları ve diğer katılımcılara hitap eden Erdoğan, “Tekirdağ ve
Çorlu’ya 11 yıllık süreçte çok önemli projeler kazandırdık. 11
yılda Tekirdağ’ın geneline yaptığımız yatırımın eski rakamla tutarı
6,5 katrilyon. Tüm bu yolların hepsi iktidarımız döneminde
yapılmıştır. Raylı sistemle Tekirdağ bizim dönemimizde buluşmuştur.
Limandan Muratlıya kadar orayı biz yaptık. Şimdi inşallah raylı
sistemle Anadolu’ya geçiş de bununla sağlanacaktır Marmamayla. 153
yıllık rüya hayal gerçek oldu. 2015’te üçüncü köprüyü açacaklarını
belirten Erdoğan, TIRların ikinci köprüyü kullanmayacağını
söyledi.
Ergene’deki kirliliğe değinen Erdoğan, “Ergene’ye fabrikaların
atıkları gidiyor. Bunları inceledik. Nerde ne var hepsini
biliyoruz. Kapsamlı bir eylem planını maalesef belediyeler
beceremedi başaramadı uyarılarımıza rağmen onların sorunuydu. Ama
yapmadılar artık iş dedik başa düştü eylem planın hazırladık ve
2011 de bunu açıkladık” dedi.
“PARA CİVA GİBİDİR”
‘Güven ve istikrar’ın iki sırlı kelime olduğunu belirten Erdoğan,
şunları söyledi:
“Eğer bir ülkede girişimci güveni bulamıyorsa güveni görmüyorsa o
ülkede istikrar olmaz. Önce güveni görecek dolayısıyla geleceğini
yakalayacak ki ne yapsın istikrarı da bulsun. Ama geleceği
göremiyorsa güvenle bakamıyorsa yarın kalktığında acaba ne olacak
bu soruyu kendine sık sık soruyorsa orda netice alamazsınız. Hep
söylerim para civa gibidir. Kendisi için hep uygun limanı arar
oraya kaçar. Onu oraya kaçırmamak lazım. Bunu ortadan kaldırdığımız
da inşallah hep beraber buna destek vermemiz lazım.”
HAKKARİ’DEKİ OLAYLAR
Hakkari’deki olaylara değinen Erdoğan, “Bir yıldır sıkıntı
yaşamıyoruz ama 2 gündür yine Hakkari’yi karıştırmak isteyenler
var. Kamu binalarına bir taraftan saldırıyorlar, bir taraftan özel
bir öğrenci pansiyonunu işgal etme girişiminde bulunuyorlar.
Bunların bir defa ülkeyi sevmek gibi bir dertleri yok. Şimdi biz
gittik Şırnak’ta havalimanı yaptık. Şimdi birileri diyebilir ya
Şırnak’ta havalimanı ne gerek var. Hayır arkadaş her yerde
yapıcağız. Tabii ki fizibil olacak, biz bunların incelemesini
yaptık, fizibil olduğunu gördük. Ama biz gittik. Fakat bakıyorsunuz
ki o bölücü terör örgütü mensupları müteahhit firmaları tehdit
ediyorlar. Şu anda onu da bitirmiş olacaktık. Fakat müteahhit
kaçıyor, iş yürümüyor. Şimdi yılsonuna kadar yükleniyoruz işe, her
şeye rağmen diyoruz ’orayı da bitireceğiz, orayı da açacağız’.
Çünkü biz Hakkari’de de benim vatandaşımın yaşadığına, insan
yaşadığına inanıyoruz, oraya da bizim hizmeti götürmemiz gerekir
diyoruz. Çünkü birilerinin elinde biz koz bırakmak istemiyoruz.
Bunlar hem terör eylemini yapar, bir taraftan da kalkar ’devlet
buraya el uzatmadı’ der. Ama bizim devletin oraya da el uzattığını
bunlara göstereceğiz” diye konuştu.
“ARKADAŞLARIMA VERDİĞİM İSTİKAMET 81 VİLAYETİMİZİN 81’İNE DE
ÜNİVERSİTE YAPACAĞIZ”
“Son zamanlarda bir tane şöhret arayışı içerisinde olan zat var.
Bir gün Meclis’te şu ifadeyi kullandı, dedi ki ’acaba Tunceli’ye de
üniversite yapacak mısınız, görelim’ dedi. Halbuki bizim hiç aykırı
bir düşüncemiz söz konusu değildi” diyen Erdoğan, “Arkadaşlarıma
verdiğim istikamet 81 vilayetimizin 81’ine de üniversite yapacağız.
E yaptık, ne oldu. Gelip de aynı kürsüden bunu yapanlara bir
teşekkür mü ettin. Yok. Aynı şeyi biz Hakkari’de de yaptık, orada
da üniversitemiz var, o da devam ediyor. 780 bin kilometre kare
vatan topraklarında biz her yere hizmeti götürmenin gayreti içinde
olacağız" şeklinde konuştu.
“EDİRNE’DE NE VARSA VAN’DA DA O OLACAK”
"Edirne’de ne varsa Van’da da o olacak, Sinop’ta ne varsa Hatay’da
da o olacak. Kayseri, Konya hepsinde aradığımızı bulacağız" diyen
Erdoğan, çocukluk dönemindeyken ağabeyinin ve dayısının gemilerde
çalıştığını ve kendilerine çikolata ve defter getirdiklerini
hatırlattı. O zamanlar imam hatip örgencisi olduğunu belirten
Erdoğan, teksir notlarıyla okuduğunu belirterek, “Bütün bunların
hepsi geride kaldı. Artık bizde hani AVM’lere karşı çıkanlar, belli
yerlerde bilmem nelere karşı çıkanlar filan vesaire şu anda
Türkiye’de arayıp da bulamayacağınız ne kaldı artık. Her şey artık
ülkemizde var. Tam aksine, şimdi tekstil, konfeksiyona bakıyorsun
benim ülkemdeki tekstil, konfeksiyoncu dünyanın markalarına biz
gönderiyoruz, ama maalesef üzerinde tabi onun markası olduğu için
biz bilinmiyoruz, bilinen o oluyor. Satılan mal aslında Türk malı.
İşte onun içinde hep arkadaşlarımıza girişimcilerimize onu
söylüyorum kendi markalarımızı meydana getirmemiz şart, kendi
markalarımızda yürümemiz şart. Onun için şurada 2023’e kadar biz
kalkalım 15-20 tane markayı üretelim, 15-20 markayı dünyada biz
meydana getirelim ve bu markalarla dünya piyasalarında biz yerimizi
alalım. Alır mıyız, evelallah alırız" dedi.
“IMF’YE 5 MİLYAR DOLAR BORÇ VERECEĞİZ”
“İnşallah kimseyi incitmeden kırmadan gönülleri yıkmadan yeni
Türkiye’yi inşaa edecek 2023’e dünyanın ilk on ülkesi arasında bir
Türkiye olarak gireceğiz” diyen Başbakan Erdoğan göreve geldikleri
dönemde Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolar
olduğunu belirten, rezervin şu anda 135 milyar doların üzerine
çıktığını söyledi. Erdoğan, “IMF olan borucumuzu 14 Mayıs’ta
sıfırlandık IMF’ye 5 milyar dolar borç vereceğiz bu noktaya geldik”
dedi.
Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Ben şuna inanıyorum, eğer bizim bu gücümüz olmamış olsa inanın
bütün bu kredi değerlendirme kuruluşları filan var ya, bunlar
bizimle çelik çomak oynar gibi oynardılar. Ama onlar zaman zaman
bazı bize yönelik siyasi kararlar aldılar. Bu siyasi kararları
alırken biz de kendilerine çok açık söyledik, ’batan bir komşu ülke
var, siz batan bir komşu ülkeye 6 basamak birden artırıyorsunuz.
Bunu nasıl yaparsınız’ dedik. Bunu yapıyorsunuz öbür tarafta bu
kadar güçlü olan bir Türkiyevar, güçlü olan bir Türkiye’ye hala
dereceyi arttırmada hesapta bulunuyorsunuz. E ne oldu, dünyanın
parasını aldılar Avrupa Birliği’nden, Avrupa Birliği’nin kendi
kaynaklarından, yine hala belini doğrultamıyor, bakın hala her gün
grevler, grevler devam ediyor. Bizde tam aksine işi sağlam kazığa
bağladık. Emin adımlarla geleceğe yürüyoruz. Her gün attığımız
adımları düşünerek atıyoruz. Asla suistimale, gayrimeşruluklara
fırsat vermiyoruz."
(İHA)