Ey benim, müslüman kardeşim;
Varsayalım ki;
Annen-baban bir şey öğretmedi!..
İlkokulda, orta ve lisede bir şey almadın!..
Üniversitede zaten imkanın yoktu!…
Çevrendekilerde sana bir şey vermedi!..
Kur’anı Kerim’i ve Türkçe tercümesini de merak edip
okumadın!..
Herhangi bir cemaate katılmadın…
Ama,
Her Cuma günü
İstisnaları olsa da
Cuma namazını kılmaya gittin,
Değil mi?
Hadi, ilk vaazı kaçırdın diyelim…
Ama, ilk sünnetten sonraki “hutbeyi” kaçırman mümkün değil…
Doğal olarak, çeşitli konularda toplumu bilgilendiren hutbeleri
dinledin…
O vaaz ve hutbelerde, Kur’an-ı Kerim’de belirtildiği üzere,
müslümanların hayatında; insan olmanın, kul hakkının, ana-babaya
hürmetin, kadınlara saygının, komşuluk hakkının, çevreciliğin,
barışın, dedikodu yapmamanın, hoş görünün, bilimin, aklın, sanatın,
namazın, orucun, haccın v.b. çok önemli olduğunu v.b.
defalarca dinledin…
Aklından
geçirdin,
Süzdün,
Doğru - yanlışı anladın…
Yani, sonunda ne yapacağını,
Müslümanlığın vaz geçilmezlerini nihayet! öğrendin,
Yani, “müslümanların birbirine kardeş” olduğunu öğrendin…
İyi de;
%99 u müslüman diye övündüğümüz Türkiye’nin bu hali ne?!...*
*AK Partiden ihraç edilen (MV) Fevzi İşbaşaran'ı, bugün,
twitterle Sn. Başbakan'ın sağlığı üzerinden yaptığı
provokasyon nedeniyle kınıyoruz.
Gündem: Sn. Başbakan, zaman zaman Türkçe ile ilgili
hassasiyetlerini dile getiriyor. “………-Güzel Türkçemize en uygun
klavye F klavyedir. Biz tabletlerimizi F klavye olarak
hazırlıyoruz. Özellikle bilgisayar üreticilerinin satıcılarının bu
hassasiyeti gözetmelerini istiyorum. Güçlü bir Türkçe için
Türkçemizin ne kadar zengin olduğunu dünyaya haykırabilmek için bu
adımı atıyoruz. Yabancı bilgisayar terimlerinin çocuklarımızın
Türkçesini bozmaması için sizlerden de hassasiyet
bekliyoruz…….Başbakanın Fatih Projesi Tablet Dağıtımı
konuşmasından
Ancak, nedense uygulamada gerekenler yapılmıyor. Türkçe
kullanımında sanat ve kültürde yol alınamıyor. İlgili
Bakanlıklar ve Belediyeler bu konuda duyarsız davranmaya devam
ediyor. Ve, bu durum anlaşılamıyor!…