Bu dizi Muhteşem Yüzyıl'dan tehlikeli
Abone olYönetmen İsmail Güneş, TRT'de yayınlanan "Bir zamanlar Osmanlı: Kıyam" adlı diziyi ve TRT'yi sert bir dille eleştirdi...
A Haber'de Selin Ongun'un sunduğu Bi Sormak Lazım
programına katılan yönetmen İsmail Güneş, Türk sinemasındaki "ezan"
tartışmasında Yılmaz Erdoğan'ın sözlerine katıldığını söyledi,
"Erdoğan'ın sözlerinin altına imzamı atarım" dedi. Güneş, dizilerle
ilgili olarak ise TRT'de yayınlanan Kıyam dizisini eleştirdi,
"Kıyam, Muhteşem Yüzyıl'dan daha tehlikeli" ifadelerini
kullandı.
"YILMAZ ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİN ALTINA İMZAMI
ATARIM"
"Medyatik insanlar bir şey söylediklerinde daha fazla yer buluyor.
Yönetmenler düşünce insanlarıdır. Onların dedikleri haber değeri
taşır. Ben 25 yıldır haber değeri taşıyan sözler söylüyorum. Ama
genelde görmemezlikten geliyorum. Yılmaz Erdoğan'ın söylediklerine
imzamı atarım. Filmine yansıtıp yansıtmaması gerekmiyor. Bir filmin
yerel olması için cami ya da ezanın kullanılması gerekli değil.
Tercih ettiğiniz fotoğrafa bağlıdır. Bunları ille de görmek
istemezseniz toplumdan koparsınız."
"BU TOPRAKLARDA BURAYA DÜŞMAN OLANLAR VAR"
"Bir Hıristiyan ülke düşünün ne kilise görünüyor, ne çan çalıyor.
Bunlar gözükse de bir şey olmaz, gözükmese de. Bu coğrafyada
özellikle buraya düşman olanlar var. Derdi bu olanlar var. Sonuçta
bu halka film yapılıyor. Halk bizi anlamıyor diyemezsiniz. Onları
dönüştüren işler yaparsanız karşılığını bulamazsınız."
"MUHAFAZAKAR İŞADAMLARI FİLMLERE SPONSORLUK
YAPMIYOR"
"Muhafazakârların bu ülkede bir şey yapmaları çok zor. Bunun
hikayesi çok uzundur. Muhafazakâr işadamları yapımcılık da
sponsorluk da yapmıyorlar. Başka alanlara yöneliyorlar. Daha pop
corn işlere sponsor oluyorlar. Türkiye'de popüler olan tercih
ediliyor. "Fetih" filmi insanları gaza getiren, hamaset duygularını
getiren bir filmdir. Bunu başkası yapsa olması zordur. "
"MERDİVENDEN ÇIKAN MERDİVENİ YUKARI
ÇEKİYOR"
"8-10 yıldır bir iktidar var ve onun en yakınında olan Mesut Uçakan
film çekemiyor. Film çekmek istemediği için değil, bir imkân
bulamadığı için çekemiyor. Şöyle bir gelenek var. Merdivenden
yukarı çıkan kişi merdiveni yukarı çekiyor. Başkası gelmesin diye.
Böyle hastalıklı bir yapı var."
"ZENCİYDİLER, BEYAZLAŞTILAR, DAHA DA
BEYAZLAŞIYORLAR"
"Sponsorları yok. Bir süre sonra da seyircilerini kaybediyorlar.
Aslında onların iyi bir seyircisi vardı. Rahmetli Yücel
Çakmaklı'nın "Minyeli Abdullah"a, Mesut Uçakan'ın "Yalnız
Değilsiniz", "Sonsuza Yürümek" filmlerine rağbet vardı. Sonra bir
kırılma yaşandı. 28 Şubat süreci oldu. Türkiye çalkalandı. Daha
sonraki dönemde oraya gelen destek olabilecek bürokratlar yardım
edebilecek durumdayken hayatlarını başka bir yöne çektiler. Burada
da güzel hayatlar varmış diyerek, herkesin çalıştığı isimlerle bir
araya geldiler. Zenciydiler. Beyazlaştılar. Her geçen gün daha da
beyazlaşıyorlar."
"SAĞ GELENEK İTAAT ÜZERİNE KURULUDUR"
"Sanatçı eleştirecektir ama böyle bir gelenekleri yok. Sağ gelenek
itaat üzerine kuruludur. Küçükler susar, büyükler ne yaparsa
doğrudur. Yıllardır bunu bozmaya çalışıyorum. Tüm sağ dünya Fatih'i
beğenir ama onun gibi birçoğu olsa döverler. Burada laf etmek, söz
söylemek zordur ve tepki çeker. Beni seven kadar nefret eden de
çoktur."
"FARZ NAMAZLARINI DİZİLERİN REKLAM ARALARINA GETİRENLER
VAR"
"Muhteşem Yüzyıl dizisini muhafazakârlar lanetliyorlar ya sanki bir
ben izliyorum tek başıma. Bu ülkenin neredeyse yarısı bu diziyi
izliyor. Farz namazlarını reklam arasına getiren insanlar var.
Tasvip etmedikleri dizileri izliyorlar ve şöhret ediyorlar.
Kirlenme meydana geliyor. Bu dizilerin tamamı 60-70'lerin
şablonları."
"KIYAM DİZİSİ MUHTEŞEM YÜZYIL'DAN DAHA
TEHLİKELİ"
"Bence Muhteşem Yüzyıl'ı şöhret eden Bülent Arınç'tır. Çünkü o
infial insanlarda merak yarattı. Sonrasında güzel güzel kıyafetler
gördüler. Hâlbuki ondan daha tehlikelisi devletin kanalında
yayınlanıyor: Kıyam. Lale Devri'ni anlatıyor ve inanılmaz güvensiz
bir ülke. Lale Devri biliyorsunuz müziğin, lalelerin, edebiyatın,
sanatın geliştiği bir dönemde insanlar inanılmaz güvensiz
gösteriliyor, bildiğimiz Batı dramaları gibi anlatılıyor.
Sanırsınız ki bunu Londra'da birileri yapmış. Oryantal bir bakış
var. Şöyle bir imajı var TRT'de olursa doğrudur diye bakılıyor.
Yanlış bir şey gösteriliyor ama "bu doğrudur" deme duygusu yüksek
oluyor. Buna bakmak lazım. Orayı tedavi etmek gerek. Tamam, orada
insanlar öpüşmüyor, sevişmiyor, ahlaka mugayir bir şey yapmıyorlar
ama asıl başka bir yeri yıkıyorlar. Farkında olmaları
gerekir."
"FİLMİMİ İLK GÜN SADECE BİR KİŞİ İZLEDİ"
"Bir filmimin ilk gün sinemada seyirci sayısı birdi. Ateşin Düştüğü
Yer'i Ahmet Hakan'ın yazısına rağmen baktık ki sadece bir kişi
izlemişti. İkinci kişinin gitmemesini ne sağlıyor? Bunun nedeni
sanal dünyada konuşulur olmanız gerek. Aynı hikâyeyi çekin farklı
oyuncularla çekin kaderi farklı olurdu."