Bozdağ BM’yi çok sert eleştirdi
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Birleşmiş Milletler küresel barışın seyircisi değil, sigortası olmalıdır. Ama bugün maalesef küresel bar...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Birleşmiş Milletler küresel
barışın seyircisi değil, sigortası olmalıdır. Ama bugün maalesef
küresel barışın sigortası değil, savaşın adeta seyircisi
durumundadır" dedi.
Bir otelde düzenlenen “Uluslararası Dini Araştırmalar ve Küresel
Barış Sempozyumu"na Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Konya Valisi
Aydın Nezih Doğan, AK Parti Konya Milletvekilleri Mustafa Kabakcı,
Hüseyin Üzülmez, Cem Zorlu, Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr.
Bekir Karlığa, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fatih Yılmaz, Din
İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, YÖK Yürütme
Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu, Necmettin Erbakan
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, yerli ve yabancı
bilim adamları, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler
katıldı.
"ULUSLARARASI ALANDA İŞBİRLİĞİNE İHTİYAÇ VAR"
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, dini araştırmaların herkesin
üzerinde hassasiyetle durduğu bir konu olduğunu vurgulayarak,
“Bazıları korktuğu için hassasiyetle duruyor, bazıları ihtiyaç var
bu doğru bir iş dediği için hassasiyette duruyor. Bazıları da başka
çekinceleri var onlar da o çekinceler tahtında bir hassasiyet
gösteriyor” dedi. Dini konuların hayatın bir gerçeği olduğunu
kaydeden Bozdağ, “Bilmemiz lazımdır ki hiçbir ne cemaat, ne
tarikat, ne mezhep, ne düşünce, ne fikir, ne Kur’an’dır, ne de
sünnettir. Bunların hepsi Kur’an ve sünnet, doğru anlama konusunda
bizim için bir rehberdir, bir kandildir, ışıktır. Eğer bir yerde
bir kişi, mezhepçilik, tarikatçılık, cemaatçilik, grupçuluk, terör
nedeniyle ırkçılık, ayrımcılık nedeniyle başkalarına kem gözle
bakıyorsa veya eline silah alabiliyorsa ölmeye veya öldürmeye
koşabiliyorsa, İslam alimleri vazifesini tam anlamıyla yapmış
değildir. Uluslararası alanda da işbirliklerine ciddi anlamda
ihtiyaç var. İslam dünyasının dört bir yanında şu anda sıkıntılar
var. Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da, başka ülkelerde sıkıntı
var. Sürekli insanları mezhep eksenli ayrıştırmak, birbirinin
karşısına dikmek, birbirinin hasmı yapmak isteyen hastalıklı
anlayışlar var. Bu anlayışların karşısında da İslam bilim
insanlarının bir araya gelmesi ve uluslararası ortaklıkları
çoğaltması ve bu noktada yerelden genele doğru, Peygamber Efendimiz
evrenselse o zaman da İslam’ın da evrensel mesajını her yere yayan
bir noktaya gelmesinde büyük fayda var. Bunu da ancak bizim bilim
insanlarımız yapabilir, siyaset kurumları bunu yapamaz. Bu
yapıların hedefine varmaması için de en büyük güç bilgidir,
bilimdir. En büyük çalışma bilim insanlarımızın yapacağı
çalışmalardır” şeklinde konuştu.
“BM SAVAŞIN SEYİRCİSİ DURUMDADIR”
Uluslararası barışı tesis noktasında sadece İslam ülkelerinin
değil, bütün dünya ülkelerinin ortak hareket etmesi gerektiğini
savunan Bozdağ, “Birleşmiş Milletler bugün kuruluş zamanındaki
gayesine hedefine bugün hizmet edebiliyor mu diye baktığımız da,
gerçekten hizmet edemiyor. Çin’in, Rusya’nın menfaatleri ile
bağdaşmıyor diye yüz binlerce insan ölmeye devam mı edecek?
Birleşmiş Milletler küresel barışın seyircisi değil, sigortası
olmalıdır. Ama bugün maalesef küresel barışın sigortası değil,
savaşın adeta seyircisi durumundadır. Suriye’de halkın yüzde 85’i
silahı almış kalkmış ayağa. Rejim gökten ölüm yağdırıyor, balistik
füzeleri kullanıyor, çoluk çocuk, kadın yaşlı, hasta demden
insanlar öldürülüyor. Kimse de ses yok. Bunun vebaline seyirci
kalan elini kıpırdatmayan herkes ortaktır. Esad, bugün bu ölümleri
kusuyorsa, bu ölümleri önlemek için parmağını oynatmayanlar Esad’ın
kustuğu ölümlerden, onlar da kendi paylarına düşen hisseyi Allah
indinde alacaklarına ben yürekten inanıyorum. Çünkü dünyanın
neresinde olursa olsun akan kanı durdurmak bütün ülkelerin ortak
görevidir” ifadelerini kullandı.
“IRKÇILIK BÜTÜN ÜLKELER İÇİN TEHDİTTİR”
Irkçılığın aşırı bir şekilde geliştiğine dikkat çeken Bozdağ,
“Ayrımcılık güçleniyor, kendilerinin dışındakilere tahammül edememe
gelişiyor. Maalesef ülkelerde siyasal olarak yönetime talip
olanlar, iktidara talip olanlar da oy avcılığı ile bu hastalıklı
anlayışların serpilmesine, bütün vücudu kaplamasına, sözleriyle ve
eylemleriyle yardımcı oluyorlar. Irkçılıktan, ayrımcılıktan,
ötekileştirmeden hiçbir ülke kendi lehine fayda sağlamamıştır. Bu
anlayışlar yayıldığı zaman bütün ülkeler için tehdittir. Bütün
ülkelerin iç barışı, huzuru için, dünya barışı için büyük bir
tehlikedir. Onun için bu tehlikeler karşısında da bilim
insanlarının ayakta durması lazım. Ülkemizde de bunu körüklemek,
ötekileştirmeyi çoğaltmak isteyenler var. Ona karşı da İslam’ın
güzelliğini ve bu konudaki anlayışı ortaya koymak lazım. İnsanları
birbirinden üstün kılan şey anası babası değil, doğduğu ülke, rengi
değil. Çünkü bütün bunları yaratan Allah, sahibi tek. Üstün eden
şey alın teridir, emektir, zaten takva olması için de emek vermemiz
lazım" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a Necmettin
Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker tarafından
tablo hediye edildi.
(İHA)