Boşnak anne bir kez daha yıkıldı
Abone olBosna'da Sırplar tarafından sivil Boşnaklara yönelik işlenen katliamların acısı aradan 22 yıl geçse de hala devam ediyor.
Bosnalı 76 yaşındaki Hava Tatareviç'in savaş sırasında
Sırplar tarafından katledilen eşi ile 6 oğlunun kalıntılarına, 22
yıl aradan sonra Tomaşitsa'daki toplu mezarda
ulaşıldı.
Priyedor yakınlarındaki Tomaşitsa'da geçtiğimiz aylarda bulunan
toplu mezarda çıkartılan ceset kalıntılarında yapılan DNA
incelemelerinde kurbanlardan bazılarının kimlikleri belirlendi.
22 YILDIR HABER BEKLİYORDU
Hava Tatareviç, kimlikleri belirlenenlerden Senad (31), Sead (29),
Nihad (24), Zilhad (23), Ziyad (20) ve Nishad (18) kardeşler ile
babaları Muharrem Tatareviç'ten (56) tam 22 yıldır haber
bekliyordu.
Bosna Hersek'te acı ve trajedinin sembolü haline gelen Hava
Tatareviç'in 6 oğlu ve eşi, 23 temmuz 1992 yılında, Priyedor
yakınlarında bulunan Zetsovo köyünde, Sırplar tarafından acımasızca
katledildi. Ailesini en son 1992 yılında Sırp askerler tarafından
evinden alınıp götürülürken gören anne Hava Tatareviç, 6 oğlu ile
eşinin tabutuna 20 Temmuz'da düzenlenecek toplu cenaze töreninde
sarılabilecek.
Anne Hava Tatareviç, savaş döneminde ailesinin yaşadığı dramla
ilgili yaptığı açıklamada, oğullarını en iyi şekilde yetiştirmeye
çalıştığını ve her anne gibi, oğullarının iş ve aile sahibi
olmasını umut ettiğini söyledi.
MÜSLÜMAN DİYE
Yaşlandığında çocuklarının kendisine göz kulak olacağını,
çalışamadığı vakit çocuklarının ona bakacağı hayalleriyle
yaşadığını belirten Hava, "Ama 76 yaşında, bu evde tek başıma
kaldım, çünkü Sırplar, çocuklarım Müslüman diye, sadece farklı
inançtan oldukları için, onların yaşamaması gerektiğini düşündü"
dedi.
Ağlayarak Senad, Sead, Nihad, Zilhad, Ziyad, Nishad ve Muharrem
isimlerini sayıklayan anne Hava Tatareviç, olayların yaşandığı o
"uğursuz günde", tüm ailenin öğlen yemeğinde toplandığını
söyledi.
HEMEN GERİ DÖNECEKLERİNİ SÖYLEDİLER
Birden kapı sesi ile irkildiklerini ifade eden Tatareviç, "Masada
oturuyorduk. Askerler gelip ailemi kasabaya kadar götürdüler. En
önde eşim vardı, arkasında da 6 oğlum onu takip ediyordu. Hemen
geri döneceklerini söylediler, fakat 5 gün geçmesine rağmen
dönmediler. Bu sırada Sırp askerleri evleri soymaya, büyük ve küçü
baş hayvanlarımızı çalmaya devam etti" diye konuştu.
Hiçbir şekilde teselli bulamadığını vurgulayan anne Hava Tatareviç,
hep çocuklarının başına bir şey gelmeyeceğini umduğunu, onların
hiçbir şekilde suçlu olmadığını ve bu nedenle yüreğinin rahat
olduğunu ifade etti.
Son dakikaya kadar çocuklarının hayatta olduğunu düşündüğünü
vurgulayan Tatareviç, "Çocuklarım yok, ben şimdi nasıl yaşayayım?
En azından hepsinin ölmediğini düşünüyordum, şimdi ise başlarına ne
geldiğini biliyorum ve çok zor. İnanın, onları götürdüklerinde
hayatımdaki en büyük şoku yaşadığımı düşünmüştüm, ama şimdi
yaşadığım ondan bile büyük" şeklinde konuştu.
Yaşadığı mutlu zamanları hatırlayarak kendini teselli etmeye
çalıştığını kaydeden Tatareviç, o zamanlar yurt dışına giderek
tekstil ürünleri satın aldığını, onları Priyedor'da satarak ailesi
için geçim sağlamaya, çocuklarına daha iyi bir gelecek sunmaya
çalıştığını anlattı.
KATİLLERİ BİLMEK İSTİYORUM
Oğullarının ve eşinin kimin tarafından katledildiğini bilmek
istediğini vurgulayan anne Tatareviç, ailesinin katillerinin sadece
Sırplar'ın yaşadığı bölgeden olduğunu, fakat tam olarak kim
olduklarını bilmediğini söyledi.
Anne Tatareviç, yaşananların savaş değil, katliam ve soykırım
olduğunun altını çizerek, "Çocuklarımın önünde daha yaşayacakları o
kadar çok şey varken öldürüldüler, hem de böyle bir şeyi asla
yapmayacak olduğunu düşündüğümüz, birlikte yiyip, içtiğimiz, acıyı
ve sevinci paylaştığımız kişiler tarafından. Burada kimse
savaşmadı, sadece askerler gelip masumları öldürdü. 10 çocuğum
vardı, geriye sadece 3 tanesi kaldı" diye konuştu.
Anne Hava Tatareviç, savaşta hayatta kalan kızının bir süre önce
öldüğünü, geriye kalan 2 oğlu Semir ve Suad ile diğer kızı
Senada'nın ise yurtdışında yaşadığını ifade ederek, çocuklarının
kendisini ziyaret ettiklerini, fakat onların hayatlarına başka
yerlerde devam ettiklerini açıkladı. Kendisinin ise, yaşadığı tüm
acıya rağmen, evlendiği, aile kurduğu ve en güzel anılarını
yaşadığı Zetsovo'ya döndüğünü kaydetti.
Komşuları olan bazı Sırplar'a çocukların durumu ile ilgili açıkça
soru sorduğunu da ifade eden Hava Tatareviç, şunları dile
getirdi:
"Keşke çocuklarımı öldürmeselerdi. Diğer istediği her şeyi
yapsalar, ama onları hayatta bıraksalardı. Sırp komşularımıza da
çocuklarımı kimin götürdüğünü, onları kimin öldürdüğünü sordum ama
cevap alamadım. Ailemin yarısından fazlasını götürdükten 5 gün
sonra, bizi de almaya geldiler. En küçük oğlumla beni Travnik
şehrine götürdüler, orada daha önce akrabalarımızın yanına
yolladığımız bir kızımı ve bir oğlumu buldum. Diğerlerine ne
olduğunu hiç bilmiyordum."
Travnik'e gitmeden önce, Priyedor kenti yakınlarında Sırp
birliklerince kurulan Trnopolye toplama kampına doğru yola
çıktıklarını hatırlayan Tatareviç, o sırada çocuklarının aç ve
susuz, kurşunların ise havada uçuştuğunu kaydetti. Sırp
askerlerinin şarkı ve müzik eşliğinde kutlama yaptığını, çaresiz
Boşnaklar'ın ise elinden sadece ağlamak geldiğini belirten Hava
Tatareviç, bir grup Boşnak ile Travnik'e gitmeyi başardıklarını ve
bu şekilde kurtulduklarını söyledi.
Bu arada, Hava Tatareviç'in yaşadığı evin hemen yanında, katledilen
Senad ve Sead'ın yaşadığı evin külleri bulunuyor. Anne Hava
Tatareviç, öldürülen Senad ve Sead'ın çocuklarının Amerika Birleşik
Devletleri'nde yaşadığını ve yaz aylarında kendisini ziyarete
geldiklerini söyledi.
CESETLERİN TEK PARÇA OLDUĞUNA SEVİNDİ
Ailesinin kalıntılarının bulunduğunu zaman, cesetlerin parçalanmış
olmasından korktuğunu belirten Tatareviç, "Ama cesetlerin tek parça
olduklarını öğrenince biraz rahatladım. Bu kadar büyük suç
işleyenler, hak ettiklerini elbette bulacaklar. Benim çocuklarımı
öldürenleri hem bu dünyada hem de öbür dünyada en ağır cezanın
beklediğine dair en ufak bir şüphem bile yok. Adalet er veya geç
yerini bulacak" dedi.
Hava Tatareviç, aradan geçen 22 yıl sonra, en azından ailesinin
gömüleceği yeri bildiği, mezarlarını ziyaret edip bir dua
okuyabileceği için kendisini huzurlu hissettiğini kaydetti.
Bu arada, Tatareviç'in eşi ve çocuklarının da bulunduğu kurbanlar
için Priyedor kentinde 20 Temmuz'da toplu cenaze töreni
düzenleneceği öğrenildi.