Boş duran bakan odalarının sırrı
Abone olİki kurumda, iki bakan odası bulunuyor. Bu odalara kimse girip çıkmıyor. İşte o odaların boş tutulma nedeni;
Ziraat Bankası ve Halkbankası'nda iki bakan oldası olduğunu
biliyor muyduz? Peki ya bu bakanların banka yönetimine karışıp eşe
dosta kredi dağıttığını?
Babacan, "O gün bugündür ibret olsun diye o odalar boştur" sözleriyle kendilerinden önceki iktidara göndermede bulundu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sadece kamu bankalarıyla ilgili değil, BDDK, TMSF ve Merkez Bankası kanalıyla özel bankalar için de çok ciddi kurallar getirdikleri söyledi. Bakan Babacan, iki bankanın genel müdürlüğünde bulunan, bakan odalarının da neden boş tutulduğunu açıkladı.
Babacan, 18. Dönem Bankacılık Okulunun eğitime başlaması
nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Ziraat Bankasının
2003 yılından itibaren tarım sektörüne daha fazla eğilmeye
başladığına işaret ederek, bunun bankacılıkta bazı temel ilkeler
konusunda tavizsiz bir uygulamaya başlanmasının getirdiği olumlu
bir sonuç olduğunu söyledi.
Ziraat Bankasının artık gerçek anlamda bankacılık yaptığını
belirten Babacan, kamu bankalarıyla alakalı çok ciddi prensipleri
olduğunu vurguladı. Babacan, ''Kamu bankalarının çalışma şekli,
misyon itibariyle ve karlılık açısından baktığımızda özel sektör
bankalarından artık bir farkı yoktur. Bu Ziraat Bankası ve
Halkbankası için de geçerlidir'' diye konuştu.
''İLKELERİ BELİRLERİZ''
Ali Babacan, daha önce bankaların ilgili bakanlarının bankalarda
kendilerine tahsis edilen odalarda oturduklarını dile getirerek,
buna bir anlam veremediğini söyledi. Babacan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Bakın, Ziraat Bankasının tarihi binasında bir bakan odası
vardır, Halkbankasının bugün 29. katı bakan katıdır. Bizim
hükümetimiz kuruldu, baktık oralara. Burada bir bakan niye
oturur? Yönetim Kurulu var, Yönetim Kurulu Başkanı var,
Genel Müdürü var. Bir bakan niye gider de bankanın içindeki
odasında oturur? Hiçbir anlam veremedim. İlkeleri
belirleriz, ama günlük işlerde bankaların tamamen serbest olması
lazım. Şuna kredi ver, buna verme, şu benim dostum şu işi
yap, bunu yapma. Bankaları zor duruma düşüren budur. Kamu bankaları
eğer yıllar boyunca ciddi problemler yaşadıysa tamamen politika ile
bankaların işleyişinin birbirinin içine girmesi... Bu işin maalesef
Türkiye'ye çok çok büyük zararı olmuştur.
O gün bugündür ibret olsun diye o odalar boştur.
Halkbankasının o katı boştur, Ziraat Bankasının bakan odası
boştur, ibret olsun. Hangi gün birileri gelip o odada
oturuyorsa bilin ki eskiye dönmüş ya da farklı ilişkiler, farklı
çalışma şekilleri başlamıştır. Bunu buradan ilan etmek
istiyorum.''
''KRİZDE BANKALARA KAMU KAYNAĞI AYIRMAYAN TEK ÜLKE
TÜRKİYE''
Bu işi sıkı tutuşu sadece kamu bankalarıyla ilgili yapmadıklarını
belirten Babacan, BDDK, TMSF ve Merkez Bankası kanalıyla da özel
bankalar için çok ciddi kurallar getirdiklerini, çok ciddi
kararlılıkla uyguladıkları düzenlemeler yaptıklarını, sermaye
yeterlilik rasyolarını, likitide rasyolarını yükselttiklerini ve
kimsenin gözünün yaşına bakmadıklarını söyledi.
Babacan, mali bünyesi zayıf bankalara da ''arkadaş sen bu bankayı
ya satacaksın ya getirip sermaye koyacaksın. Beğenmiyorsan TMSF var
ve gayet güzel çalışıyor, karar senin'' dediklerini kaydetti.
Bakan Babacan, 2006 yılı sonunda Türk bankacılık sisteminin çok
güçlü bir noktaya geldiğinin görüldüğünü ifade etti.
OECD ülkeleri içinde bu krizde bankacılık sistemine hiçbir kamu
kaynağı ayırmak zorunda kalmayan tek ülkenin Türkiye olduğuna
dikkati çeken Babacan, devletin kamu bankaları üzeride kontrolü
bulunduğunu, özel bankalar üzerinde de çok ciddi yaptırım gücü
olduğunu kaydetti.