Bomba iddia! Katliamcılar sorgulanıp bırakılmış!
Abone olDokumacılar Grubu iddianamesinde Alagöz’ün Suruç katliamı öncesi tapeleri bulunuyor. Alagöz ağabeyine “Bu son görüşmemiz” demiş. Ankara bombacısı Dündar da gözaltına alınıp bırakılmış.
Ankara katliamına giden sürece ilişkin çarpıcı bilgi
ve belgeleri içeren IŞİD’in Dokumacılar Grubu olarak bilinen
adıyaman yapılanmasına ilişkin hazırlanan iddianamede ilginç
ayrıntılar yer alıyor.
İddianamede, ailelerin Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’na
yaptıkları şikayetin ardından Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nca
başlatılan soruşturma süreci aktarılıyor. IŞİD militanlarının
telefonlarının dinlendiği, adreslerinin bilindiği anlaşılırken,
Ankara bombacısı Yunus Emre Alagöz’ün Suruç katliamı öncesi ağabeyi
ile yaptığı telefon konuşmalarının da dosyaya girdiği ortaya çıktı.
Alagöz’ün görüşmede ağabeyine “Son görüşmemiz Hem Abdurrahman’ın
hem benim inşallah” sözlerinden iki ay sonra Abdurrahman Alagöz,
Suruç’ta; 5 ay sonra da Yunus Emre Alagöz Ankara’da canlı bomba
eylemi gerçekleştirdi. Ağabey Alagöz’ün teknik takibe yakalanan bu
görüşmeden iki ay sonra gerçekleşen Suruç katliamından yine iki ay
sonra ifadeye çağrıldığı da ortaya çıkarken zanlılardan Ömer Deniz
Dündar’ın ise gözaltına alınıp serbest bırakıldığı öğrenildi.
2013’te başlatılan 2014/248 numarasıyla hazırlanan iddianamede
Dokumacılar Grubu’na yönelik teknik takibin Suruç katliamına kadar
sürdüğüne ilişkin telefon tapeleri de yer alıyor. Dosyada biri
Suruç’ta diğeri Ankara’da canlı bomba olarak kullanılan Alagöz
kardeşlerin görüşmelerinde ilginç ifadeler yer alıyor.
CENNET NİMETLERİ
Tutanağa yansıyan tapede şu ifadeler yer alıyor:
Y.E.A.: Allah için Yusuf başlarını boş bırakma
(anne ve babasını)
Y.A.: Tamam inşallah.
Y.E.A: Tamam valla onlarla ilgilen Yusuf bu belki
seninle son görüşmem. Hem Abdurrahman’ın hem benim inşallah tamam
dedim bir arayım görüşeyim inşallah Allah için sana vasiyetim yani
aileye sahip çık Yusuf. Vallahi onları pisliğin içinde bırakma ne
sen kendin kal ne de onları bırak Allah için al buraya gel tamam
alo alo.
(...)
Y.A: Ne abi
Y.E.A: Tamam Yusuf valla artık şu dünyalı Allah
için bırak kenara vallahi hepsi yerin dibine batsın a’dan z’ye her
şey yerin dibine batsın vallahi boş billahi boş. Cennet nimetleri
dururken Allah c.c’nin cemalini görmek dururken vallahi niye böyle
şeylerle uğraşşasın ki hepsi yerin dibine batsın vallahi tez elden
ver orayı elinden çıkar Allah’ın izniyle gel bu tarafa tamam.
Y.A: İnşallah abi.
(...)
Y.E.A: Vallahi burası kadar güzel bir yer yok.
Daha iki kardeşi gömdük tez hemen gömdük gittiler abilerine
kavuştular. Yani daha bir saat olmadı kendim gömdüm yani kardeş
Allah yolunda paramparça olmuşlardı.
Y.A: Allah kabul etsin inşallah.
Y.E.A: He vallah inşallah dua et belki bugün belki
yarın inşallah hem Abdurrahman hem gideriz inşallah. Allah inşallah
bizi sadıklardan eyledi rabbim sözlerimizden bizi doğrular inşallah
vallahi eğer gidersek biz boz bir şeye gitmiyecez. Rabbimizin
mazisine gidecez. Ama sen kendi durumuna üzül kendin durumuna yan
vallahi. Bunun sonu yok Yusuf. Dünya hayatı bir yere kadar vallahi
göreceksin. Dünya hayatı bir yerden sonra hiç zevk vermiyor.
Vallahi zevk vermiyor gözün önünde giden kardeşlerini görüyom
Allahuekber Allah anlıyor boş ver Allah müminlerden canlarını ve
mallarını karşı ahiret olmak öze satın almış yani değil mi ayetle
sabit.
Y.A: Tamam. Bir daha aramam
Y.E.A: Allah razı olsun belki daha aramam yani
muhtemelen.
Y.A: Tamam abi.
Y.E.A: Bak Allah için onların üstünden elini çekme
vallahi sorumlusu sensin al gel buraya inşallah.
2 AY SONRA İFADE
Ağabey Alagöz’ün ifadesinin ise Suruç patlamasından 5 gün sonra, 25
Temmuz’da Adıyaman Terörle Mücadele Şubesi’nde alındığı anlaşıldı.
Burada Alagöz’e o tarihte yaptığı bu konuşma tapesi de soruluyor.
Ağabey Alagöz ise ifadesinde kardeşlerinin Suriye’de olduğunu ama
ne iş yaptığını bilmediğini belirterek, “En son 3-4 ay önce evde
görüştük. Hal ve hareketleri normaldi, böyle bir eylemde
bulunacağını hiç düşünmezdik. 2015 Mart ayında bize haber vermeden,
vedalaşmadan evden ayrıldı. Bazen sık sık ‘Gaziantep’e medreseye
gidiyorum’ diye evden ayrılırdı. 15-20 gün kalır gelirdi. En son
haber vermeden çekip gitti” diyor.
DEVLET YILLARDIR TAKİP
EDİYOR
CHP İstanbul milletvekili Eren Erdem ve Ali Şeker, iddianameye
ilişkin bilgiler verdi. Bazı belegeleri gösteren Erdem, “Devletin,
Hükümetin IŞİD terör örgütünün Türkiye yapılanmasını yıllardan beri
takip ettiğini, telefonlarını dinlediğini, nereye gittiğini çok iyi
bildiğini gösteren belgelerdir. Bu şahısların telefonları 2013’ten
beri dinleniyor, ne yapmak istedikleri çok açık şekilde biliniyor.
21 kişilik listedeki iki kişi katliamı gerçekleştirdi. Kalan 19
kişinin eylem gerçekleştirmesini mi bekliyorsunuz, neden bir
girişimde bulunmuyorsunuz? Herkesin sorumluluğu vardır. MİT,
emniyet istihbarat başkanları, İçişleri Bakanı ve tüm sorumlular
istifa etmek zorundadır” dedi. Zanlılardan Dündar’ın soruşturma
çerçevesinde gözaltına alınıp bırakıldığı bilgisini de kamuoyuyla
paylaşan Erdem, “IŞİD’le organik ilişkisi olduğu halde bu ismi
serbest bırakanlar, katliamın da sorumlularıdır” diye konuştu.
Şeker de, “Biz CHP olarak 6 araştırma önergesi verdik. Bu kadar
pervasızca seyretmeyin diye 154 soru önergesi verildi. Bunların
belediyelerde çalıştıklarını, eğitim gördüklerini, eylem yapmaya
hazırlandıklarını söyledik” dedi.