BM: Türban yasağı kabul edilemez!
Abone olBirleşmiş Milletler, Türkiye’de birçok genç kızın okula gitmesini engelleyen başörtüsü yasağının eğitimde eşitsizliğe yol açtığını vurguladı. İşte BM'li yetkililerin
BM yetkilileri, Devlet Bakanı Güldal Akşit’ten konuya açıklık
getirmesini istedi. Akşit de sorunun, hükümetin vereceği karardan
öte, özerk durumdaki üniversitelerin alacağı kararlarla ve
mutabakatla çözülebileceğini ifade etti. Güldal Akşit, 20 Ocak’ta
New York’ta toplanan BM Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın
Önlenmesi Komitesi’ne Türkiye’deki kadınların durumuyla ilgili
devlet raporunu sundu. Uçan Süpürge’nin önderliğindeki 300’ü aşkın
sivil toplum örgütü de ‘Gölge Rapor’u BM’ye iletti. Akşit,
dosyasında ‘türban’ sorununu gündeme getirirken, sivil toplum
örgütleri “Kadının öncelikli sorunu şiddet. Türban sınırlı kesimi
ilgilendiriyor.” gerekçesiyle başörtüsüne değinmedi. Toplantıyı
Zaman’a değerlendiren Bakan Akşit, komite üyelerinin kendisine bazı
sorular yönelttiğini ifade etti. Üyeler, başörtüsü yasağını eğitim
ve inanç özgürlüğü bakımından kabul edilemez bulduklarını
belirtmiş, Akşit de yasağın kız öğrencilerin öğrenimi açısından
soruna yol açtığını vurgulamış. BM’nin “Türbanlı kızların okula
kabul edilmeyişleri eğitimde eşitsizliğe yol açmıyor mu?”
şeklindeki sorusuna Akşit, şu cevabı vermiş: “Ortaöğretimde ve
diğer kamusal alanlarda yasal düzenlemelerle başörtüsü
yasaklanmıştır; ancak üniversitelerimizde dünyanın pek çok
ülkesinde olmayan bir şekilde başörtülerinden ötürü, yani
inançlarından ötürü kız öğrenciler eğitim almakta güçlük
çekmektedirler. Böyle bir sorunun varlığını inkar etmek, çok
gerçekçi olmayacaktır ve Türkiye’de halen böyle bir sorun
mevcuttur.” “Üniversitelerdeki türban yasağına karşı hükümet ne
düşünüyor?” sorusuna Güldal Akşit, “Tabii ki bu sorunun çözümü de
özerk olan üniversitelere düşmektedir. Bu, hükümetin alacağı bir
karardan öte, üniversitelerin alacağı kararlarla ve mutabakatla
çözülebilecek bir sorundur.” karşılığını vermiş. Töre cinayetleri
de soruldu Uzmanlar, aile içi şiddet, töre cinayetleri ve kadına
karşı şiddet konularını da gündeme getirdi. Bunun üzerine Yeni Türk
Ceza Kanunu’ndaki töre cinayetleriyle ilgili düzenlemeler hakkında
bilgi veren Bakan Akşit, yasada geçen ‘töre cinayetleri’
kavramının, ‘namus cinayetleri’ anlamında da kullanıldığını ifade
etti. Akşit, “Ülkemizde işlenen namus cinayetlerinin ardında, büyük
çoğunlukla töre var, gelenek var. Önemli olan, bu gerekçeyle
işlenen cinayetlerin kasten adam öldürme olarak işleme tabi tutulup
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmış olmasıdır.”
dedi. w Akşit, CEDAW Komitesi’nin Türkiye’de kadının durumuna dair
hazırlayacağı raporun olumsuz çıkmasına ihtimal vermiyor.
Hazırlanacak raporun Türkiye açısından son derece önemli olduğuna
işaret eden Akşit, kadının statüsüyle ilgili yaptıkları yasal
düzenlemeleri Avrupa Birliği üyeliği sürecinde bir vitrin olarak
kullanmak üzere gerçekleştirmediklerini vurguluyor. Bakan Akşit,
“Gerek kadınlarla ilgili olsun, gerek diğer alanlarla ilgili olsun
yapılan tüm yasal düzenlemeler, Türkiye’nin ihtiyacı olan ve
Türkiye’nin yapması gere- ken düzenlemeler olduğu için
yapılmıştır.” diyor. Haber: Göksel Geçin Kaynak: Zaman