BM ağırlığını kaybetti
Abone olDışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı BM'nin yaptırım gücü olmayan bir kurum haline geldiğini söyledi.
Harp Akademileri Komutanlığı’nda düzenlenen sempozyumda konuşan
Büyükelçi Bilhan, Birleşmiş Milletler’in (BM) 1945 yılında
savaşların önlenmesi için kurulduğunu hatırlattı. Kitle imha
silahlarının gelişmesi ve yayılması ile tehdit ve risk
anlayışlarının değiştiğini ifade eden Bilhan, günümüzde “düşük
yoğunluklu savaş” ve “asimetrik tehdit” gibi kavramların ortaya
çıktığını söyledi. Bilhan, 1990’lı yıllarda blokların ortadan
kalkması ile BM’nin “yaya” kaldığını ve kendisini yeni ortaya çıkan
duruma adapte edemediğini ifade ederek, bu dönemde bölgesel
savaşların yaygınlaştığını kaydetti. Değişen duruma gerekli
esnekliği gösteremeyen BM teşkilatının evrensel güvenliği
sağlayacak bir yapıya kavuşamadığını vurgulayan Bilhan, “Şu anda BM
yaptırım gücü olmayan bir kurum haline dönüşmüştür” dedi. Bilhan,
BM’nin az aşınan işlevinin ise meşruiyet kavramı için dayanak
olarak halen kullanılabilmesi olduğunu ancak bunun da Yugoslavya
krizinde önemli aşınmaya uğradığını söyledi. BM’de daimi üyeler ve
diğer üyeler arasında çeşitli sorunların çıktığını, bu sorunlar
sebebiyle BM kararlarının tam olarak uygulanamadığına da dikkat
çeken Bilhan, bunun Irak sorununda kendisini gösterdiğini dile
getirdi. Bilhan, “Dünyada güç haktır anlayışı BM kararlarının önüne
geçmiş durumdadır” diye konuştu. BM’NİN HER KARARI HUKUKİ DEĞİL
Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu,
BM’nin aldığı her kararın hukuki olmadığını, çoğu kararın siyasi
olduğunu belirterek, “Meşruiyetten biz ne anlayacağız? Hukuki
meşruiyet mi, yoksa BM’nin aldığı her türlü kararı mı anlamalıyız?”
dedi. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası’nın (AGSP), göreve
geldiği dönemde kendisini en fazla meşgul eden konu olduğunu
belirten Kıvrıkoğlu, AB ülkelerinin, daha önce taahhüt ettikleri ve
Washington zirvesinde imzalanan bildiriye rağmen AB üyesi olmayan
NATO ülkelerine kendi kuruluşları içerisinde yer vermek
istemediklerini söyledi. Kıvrıkoğlu; Amerika’nın, Avrupa’nın kendi
başına iş yapmasını önlemek ve kendi bilgisi dahilinde NATO içinde
kontrol altında bu işin yapılmasını sağlamak için Avrupa Güvenlik
ve Savunma Kimliği’nin (AGSK) geliştirilmesini planladığını, ancak
daha sonra AGSP’nin, NATO dışından müstakil olarak operasyon
yapmasının düşünüldüğünü kaydetti. KIVRIKOĞLU: ÇOK BASKI GÖRDÜK Bu
durumun Amerika’yı korkuttuğunu ve bundan sonra yapılan
pazarlıklarda ABD’nin daima konuya dikkat ettiğini bildiren
Kıvrıkoğlu, “O nedenle ABD kah Türkiye’nin, kah AB’nin yanında yer
alarak ortada bir pozisyon almıştır. Bu 4 yıl içinde pek çok
baskılara maruz kaldık. Bugün nasıl Kıbrıs için baskı
altındaysak...” diye konuştu. Kıvrıkoğlu, bu konuda kesinlikle
taviz verilmediğini ve Türkiye’nin isteklerinin büyük ölçüde kabul
edilmek zorunda kalındığını söyledi. VAKİT