Black Jumbo’dan FETÖ' ya uzanan yol!..

Hani hep diyorlar ya " FETÖ nasıl bu kadar bu ülkede yol aldı.Tayyip Erdoğan'ın yanına kadar sokulup devleti dinledi" diye...Ah be sevgili okurlar.Siz Black Jumbo’yu bilir misiniz ?

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com


Hani diyorlar ya…
 
“FETÖ bu ülke de nasıl her kurumun içine bu kadar sokuldu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın en yakınında yaveri nasıl oldu da kimsenin haberi olmadı?”
 
Bir Şehit babası şöyle demişti. "Bu ülkenin kahramanları bitmiyor. Bizler kahraman yetiştirdik, onlar ise vatan haini yetiştirmiş, satılmış insanlar yetiştirmiş. Devletlerine değil hainlere hizmet eden evlatlar yetiştirmişler."

Mesele  işte bu…

Bu dünde vardı bugün de..

Yarın da olacak…

Yeter ki  ders alalım…
 
“FETÖ’ ya Bu iktidar yol verdi” diye suçlamak çok kolay ama  Türk tarihine iyi bakmak gerekir ki ne yazık ki bu vatan topraklarında  işbirlikçi vatan  hainleri hiç bir dönem eksik olmamış ki!.
 
Bir düşünün  işgal yıllarından Kurtuluş Savaşına uzanan yolda  Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yanına  bile sokulmuş bu hain işbirlikçi yapılar!...

Dinlemişler...

Bilgi sızdırmışlar...
 
İşte okuduğum son derece önemli gördüğüm bir tarihi vesika...

Bakın neler olmuş Kurtuluş Savaşı sürecinde...

Ne hainler görmüş bu  vatanı kurtaran Mustafa Kemal ve arkadaşları..

Okuyalım mı?

                                                  ***
 
İşgal yıllarında İngilizler MI6’a bağlı olarak İstanbul ve Anadolu için bir istihbarat teşkilatı kurmuş. Kurtuluş Savaşı yıllarında da her türlü çalışmayı TBMM, Bakanlar Kurulu hatta komuta heyetini içerden takip etmişler.
 
O zamanlar dinleme cihazı olmaması, Kurtuluş Savaşı ekibi içerisinde hiç gayrimüslim bulunmaması bile onlara engel olmamış!
 
Öyle ki TBMM’nin kuruluşu ve çalışmaları ile ilgili her şeyi anında İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanlığı aracılığı ile İngiliz Savaş Bakanlığına rapor etmişler!
 
Mesela TBMM’nin açılışındaki isim tartışmaları, padişaha sunulan Sadakat Arızası, Hıyanet-i Vataniye Kanununun çıkarılması gibi açık ve gizli bütün faaliyetleri hemen ayrıntıları ile raporlarda yer almış.
 
23 Ağustos 1921 tarihinde başlayacak olan Sakarya Savaşının bütün harekat emirleri 20 Ağustos 1921 tarihinde İngiliz Generali Harrington’a ulaştırılmış…
 
Bu olay bile başlı başına İngiliz istihbaratının ulaştığı noktayı göstermesi bakımından korkunçtur.
 
Korkunçluğun nedeni ise Başkomutan Mustafa Kemal, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın emirlerini bile bir şekilde öğrenmiş olmalarıdır.
 
Peki bunu nasıl başarıyorlardı?
 
İşte bugün FETÖ’ ya baktığımız zaman bu acı gerçeği o günlerde de görüyoruz..
 
İngilizler İstanbul’u işgal ettikleri ilk andan itibaren güçlü bir istihbarat örgütü oluşturma çabalarına hız vermişler.
 
Bir örgüt kurmuşlar…
 
Kurdukları örgütün takma ismi “Black Jumbo “
 
Black Jumbo casusları genelde Müslüman Osmanlı vatandaşlarından oluşurdu.Tabi bunların dışında Rum, Ermeni, Yahudi üyeleri de vardı.
 
Black Jumbo’yu binbaşı John Bennet yönetiyordu.
John Bennet kusursuz Türkçe konuşuyordu. Bir Müslümandan ayırt edilemezdi, sırf bunun için sünnet bile olmuştu!..
 
John Bennet’in emrindeki Türk ve Müslüman casuslardan en önemlileri şunlardı;

-Herekeli Terzi Mehmet.
-Diş hekimi Ahmet İhsan.
-Mahmut Hamdi.
 
John Bennet’in üstünde ise Albay Nelson bulunmaktaydı.

Bennet’e bağlı ajanlar ve Black Jumbo üyesi diğer casuslar işte bu albay Nelson’a bağlıydı. Albay Nelson’un bilinen adı ise Ramiz bey’di.
 
İşbölümüne gelince, İstanbul’daki işleri John Bennet, Anadolu’daki faaliyetleri ise albay Nelson idare ediyordu.

Black Jumbo mensubu olan İngiliz ajanlardan biri Wilfred Dunderdale’ydi.

Kim bu Wilfred Dunderdale?


Wilfred Dunderdale, İngiliz yazar İan Fleming’in yarattığı James Bond karakterinin esin kaynağı olan casus…

Yani meşhur James Bond bile Kurtuluş Savaşımızda bizimle uğraşmış, ama baş edememiş işte…
 
Yerli Rum ve Ermenilerden oluşturulan Sahil İstihbaratı adlı örgüt ise yine bu örgütün yan kuruluşu olmuş!..
 
Üst kademesi tamamen tecrübeli İngiliz casuslarından oluşan bu örgüt bilgi toplama işinde yerli Rum ve Ermenilerin yanında, İngiliz Muhipler Cemiyeti üyelerinden de yardım alıyordu.
 
TBMM başta olmak üzere Bakanlar Kurulu ve Genelkurmay Başkanlığı gibi kuruluşların en gizli belgelerine bile ulaşmayı başarmışlardı.
 
(Hiç yabancı değil sevgili okurlar!..
Bunları okurken her açıdan  FETÖ aklınıza gelmiyor mu?)
 
Bilgiler ulaştırılırken bilgi kaynakları olan kişiler ise çeşitli kodlar ile ifade ediliyordu.

Mesela T.25/2 gibi.

TBMM’nin Bütün Çalışmalarını İzlemişler,,,

İstanbul Hükümeti’nin bütün çalışmalarını özellikle buralarda tercüman olarak çalışan Rum ve Ermeniler vasıtası ile kolayca elde ediyorlardı.
 
TBMM’nin ya da Ankara’nın en üst düzey bilgilerinin.,
TBMM’nin gizli oturumları kelimesi kelimesine dakikası dakikasına İngilizlerin eline geçmesi  düşündürücü değil mi?

Peki FETÖ ne yapmıştı?

Aynı yol!..

(Bugünün FETÖ'su dünün Black Jumbosu!..)
 
İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Sir John de Robeck’in İngiltere’ye gönderdiği 22 Mayıs 1920 tarihli raporda HA/928 no’lu ajandan alınan oturum ve karar bilgilerinin aynen yer alması TBMM’de ki sızıntıyı açıkça ortaya koymuş!..
 
Londra Konferansı sırasında TBMM temsilcisi Bekir Sami Bey’in bütün çalışmaları en küçük ayrıntısına kadar elde edilmiş
 
Şimdi sıkı durun daha korkunç bir bilgi ise 26 Ağustos 1921 tarihli İngiliz İstihbarat raporunda karşımız çıkıyor.
 
Raporda aynen şöyle deniyor bilgi kaynağı olarak: ‘’Aşağıda ki bilgi Mustafa Kemal’in yakın bir dostu ve Ankara yönetiminin kıdemli bir yetkilisi olan kişiden oldukça gizli olarak sağlanmıştır.’’
 
(Bir düşünün Tayyip Erdoğan’ın yanına kadar sokulan bu hain FETÖ örgütünün bir benzeri de  Mustafa Kemal Atatürk’ün yanına kadar sokulmuş!.. )
 
Bu bilgi bize şunu açıkça gösteriyor ki İngiliz İstihbaratının başarısı sadece Rum ve Ermeni casusların çalışmaları içimizdeki ajanlarının katkısı ili olmuş..
 
Peki ne olmuş!..
 
Sonunda yine kazanan biz olmuşuz…
 
Tıpkı 15 Temmuz gecesi gibi…
 
İngilizlerin her türlü teknolojilerine rağmen, güçlerine, paralarına rağmen Kurtuluş Savaşımızın istihbarat zaferini tabi ki milli kuvvetlerimiz kazandı.
 
Karakol Örgütü, Mim Mim Grubu, Hamza ve Felah grupları Kurtuluş Savaşı boyunca espiyonaj mücadelesinde İngilizlere karşı büyük zaferler kazandı…

(Tıpkı bugünkü  MİT'imizi, Emniyetimiz, Jandarmamız gibi..Hainlerin kökünü kazımaya devam ettikleri gibi.)
 
Öyle ki…
 
Karakol Örgütü üyesi telgrafçılarımız Sirkeci’deki büyük postane’nin bodrumuna gizli bir telgraf merkezi kurmuş.

2. kattaki muhabere merkezinden buraya kaçak hat çekmişler.
Böylece İstanbul’da uçan kuştan Mustafa Kemal’in anında haberi  olmuş…
 
İngiliz ne yapsa da milletin azmi ve kararlılığının önüne geçememiş..

(ABD, AB,FETÖ,PKK bugün ne yapsa bu milletin azmi ve kararlığıın önüne geçebiliyor mu?)

Yurt içindeki hain ajanlar ve İngiliz ajanları yetmezmiş gibi, Hint ajanları da getirmişler…

Mustafa Sagir ve Bupsy Paury bunların en bilinenleriydi.

Ama espiyonajda yenildiler.

Mustafa Kemal ve O’nun çekirdek kadrosuna bir türlü ulaşamadılar.

Ve son çareye başvurarak Mustafa Kemal ve arkadaşları hakkında idam fermanı çıkarttırdılar…

Ama başaramadılar...

Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bu  milletin azmi ve kararlığı karşısında duramadılar.. (Tengir Budun) 

                                                   ***
 
İşte Türkiye yakın tarihte bu acı gerçeği FETÖ’nun hain darbe girişimi ile yaşadı…
 
Sonuç olarak gücünü korumak için hiçbir etik kural tanımayan emperyalizm karşısında her zaman dikkatli ve tedbirli davranmanın ne kadar önemli olduğunu herkes iyi anladı…

Anlamayanların hala tıpkı Black Jumbo rolünde olduğu tartışılmaz!
 
O nedenle FETÖ sadece bir FETÖ değil…
 
Emperyalizm’ in elindeki Black Jumbo'dur…
 
Tıpkı Kurtuluş savaşı yıllarında İngilizlerin kurduğu  Black Jumbo gibi!..
 
O nedenle sonuna kadar mücadele edilmelidir…
 
O günlerde nasıl Mustafa Kemal’in  işgal güçlerine karşı verdiği mücadele karşısında çareyi idam fermanı çıkarmakla bulanlar kimler di?
 
Yine içimizdeki işbirlikçiler…
 
Ama bu milletin Atatürk’e bağlılığını sekteye uğratamadılar ve başaramadılar…
 
Peki bugün ne oluyor?

Türkiye’nin verdiği bağımsız güçlü bir devlet mücadelesi karşısına dikilenler kimler?

İşte yine o işbirlikçiler…

İşte yine o hainler…

EvvelAllah yine  başaramıyorlar…

Bağımsız güçlü Türkiye Cumhuriyeti Devleti inşa etmek için çalışan Tayyip Erdoğan önderliğinde ki  bu milletin azim ve kararlığının önünde o hainler yine duramayacaklar...

Tarih tekerrür ediyor!..
 
Kyn; (1)https://www.uludagsozluk.com/k/ingilizlerin-istanbul-daki--black-jumbo/ (2) Yeniden Ergenekon/Türk dünyası (11 Ağustos 2020) İngilizlerKurtuluş Savaşı yıllarında TBMM’yi nasıl dinledi? (Black Jumbo)