Biz Kıbrısı satmadık

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''(Kıbrıs elden gitti, AK Parti Hükümeti Kıbrıs'ı sattı) dediler. Bizim Kıbrıs'ı kimseye sattığımız falan yok. Kıbrıs, Türkiye'nin milli davasıdır'' dedi.

Çelik, çeşitli açılış ve toplantılara katılmak üzere geldiği Bursa'da, merkez Yıldırım ilçe belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi'nde ''Küreselleşme ve Ulusalcılık'' başlıklı bir konferans verdi.

Globalleşen dünyada ülkelerin kendi içlerine kapanmalarının mümkün olmadığını ifade eden Çelik, Türkiye gibi büyük bir devletin ve Türk milleti gibi büyük bir milletin, dünyanın büyük devletleri arasında büyük bir güç olması için küreselleşmenin ne olduğunu çok iyi kavraması gerektiğini söyledi.
Çelik, insanların sevseler de sevmeseler de küreselleşmenin etki alanı dışına çıkamayacaklarını dile getirerek, ''Küreselleşmenin biz ya yönlendirilen ve yönetilen pasif bir nesnesi olacağız, ya da yöneten ve yönlendiren iradenin bir parçası olacağız. Şüphesiz ki ikincisini tercih etmemiz gerekiyor'' dedi.

Bir düşünürün ''Esas kaptan geminin ucunu gören değil, ufku görendir'' sözünü hatırlatan Bakan Çelik, Türk insanının, ufku ileriyi gören insanlar olması gerektiğini belirtti.

-''KIBRIS TÜRKİYE'NİN MİLLİ DAVASIDIR''

Çelik, Türkiye'nin dünyaya açılan, kendisini kabul ettiren, ürünlerini dünyaya satabilen, üreten, dünyanın tecrübesini ülkeye getirebilen bir yapı içinde olması gerektiğini kaydederek, şunları söyledi:

''Şimdi bunu yaparken bizi eleştiriyorlar. (Kıbrıs elden gitti, AK Parti Hükümeti Kıbrıs'ı sattı) dediler. Bizim Kıbrıs'ı kimseye sattığımız falan yok. Kıbrıs, Türkiye'nin milli davasıdır. Dün neyse, bugün de odur. O çok milliyetçi geçinen (Kıbrıs elden gidiyor) diyen insanlara söyleyeceğim şudur; 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 32 yıl geçti ve bu mesele çözümsüz kaldı. KKTC'yi Türkiye'nin dışında tanıyan yok. Azerbaycan bile tanımamış ve bu çözümsüz olarak duruyor. Annan Planı'nın ardından Kıbrıs'ta ilk kez Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve KKTC halkı savunma konumundan çıkmıştır. İlk defa dünya arenasında haklı bir konuma geçmiştir. Bu mudur Kıbrıs'ı satmak? Diplomaside, uluslararası ilişkilerde duygusallık diye birşey olmaz. Ülkenizin menfaatleri vardır ve siz onlarla farklı bir durum söz konusu olmayıncaya kadar dostluk ilişkileri kurarsınız. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz.''

En vatanperver insanın, işini en iyi yapan insan olduğunu dile getiren Çelik, sloganlarla bir yere varılamayacağını vurguladı.

Bakan Çelik, küreselleşmenin bir yarış olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

''Biz bu yarışta eğer ceylansak, yem olmamak için koşmak zorundayız. Eğer aslansak aç kalmamak için koşmak zorundayız. Dolayısıyla nasıl bir dünyada yaşadığımızın da farkında olmamız gerekiyor. Eğer televizyon yayınlarını yok edemiyorsanız, ulaşım araçlarını, interneti ortadan kaldıramıyorsanız, siz küreselleşmeyi yok edemezsiniz. (Ben yok ederim) iddiasında olanlar da kendilerini kandırırlar. Küreselleşme akan bir su gibidir. Eğer (ben bunun akışını durdururum) gibi bir tavır içinde olursanız sizi de yer, götürür. Ama ondan yararlanmasını bilmeniz lazım. Biz, küresel bir dünyada yaşıyoruz. Dünya avuç içi kadar küçülmüştür. Gündüz ortasında gözünü kapayanlar sadece ve sadece kendilerine karanlık yaparlar. Sizin başkasını görmemezlikten gelmeniz onun yok olduğu anlamına gelmez.''