Biz bayanlar da maç izleriz! Buyrun notlarım...

Hacer ALKAN hacer1@internethaber.com

Siz erkekler hem bayanların futbola uzak olmasından şikayet edersiniz, hem de yorum yapmaya kalktıklarında "elinin hamuru ile futlbola karışma" der susturursunuz... Kabul ediyorum! Biz biraz daha farklı bakıyoruz futbola...

Ben stada gittiğimde, ilk on dakika sahada olup biten her şeyi kaçırırım... Bunun nedeni gözümü seyirciden alamamamdır...
Malum görüntü bizi cezbeder...
Sadece bu değil... 
Numara yapan futbolcuya tahammül edemeyiz...
Faul almak için kendini yalandan yere atana
-ki benim takımımdansa- fena halde uyuz olurum...
Çirkef futbolcuyu da sevmeyiz biz bayanlar...
Centilmenlik isteriz...
Takımını alkışlayan taraftardan çok, rakibin güzel oyununu alkışlamayı bilen izleyici ile gururlanırız...

İşte farklılıklarımız bunlar bizim...
Ve bunlar bizim futboldan anlamadığımız anlamına gelmez değil mi?
Sadece bizim kriterlerimiz, siz erkeklerden biraz farklı...

MAÇIN YILDIZLARINA GELİNCE...
Buyrun!
Elimin hamuru ile hazırladığım liste;

İlk sözüm Mehmet Aurelio'ya...
Bu kadar mı çalışkan olur bir futbolcu... Bu kadar mı ruhuyla oynar... Bu kadar mı profesyonel, bu kadar mı beyefendi, bu kadar mı mütevazi olur... Mehmet Aurelio ise adı, evet tam da böyle olur...

PSV Eindhoven maçının kahramanıydı...
Hoş kahramanı olmadığı maç da yok ya...
Yorulmuyor, pes etmiyor, tembellik kelimesini bilmiyor...
Alex belki bir hareketi ile maçı alıyor ama Aurelio 90 dakikanın her anına terini akıtıyor...
Milli takıma da işte bu yüzden çok yakışıyor...
Tıpkı Mehmet adının ona çok yakışması gibi...

Orta sahanın diğer yıldızı Deniz Barış'ın Fener'e geldiği ilk yılı hatırlıyorum. Bir maçta takım tam hücuma çıkarken bir top kaptırmıştı...O top dönmüş gol olmuş, Fener seyircisi Deniz'e güvenini yitirmişti... Sonra sihirli bir değnek değdi sanki Deniz'e...
Topu ayağına aldığında yüreğimizi ağzımıza getiren Deniz gitti, güven ile izlediğimiz kendisi ile "Barış"ık Deniz geldi...
Şimdi onu her izlediğimde, o sezonki toleranssız halimden utanırım. 

Ah şu Gökhan Gönül var ya...
Fatih Terim'in gönlünü hala nasıl çelemedi anlamış değilim...
İleri çıkışları, mükemmel zamanlaması ve en önemlisi gönlü ile futbola sevdalı olması onu ayrıcalıklı kılıyor... Fener seyircisi onu çok sevdi, çok da sevecek gibi... 87. dakika Zico onu oyundan alıp, 50 bin taraftara alkışlattı... O da bu alkışı fazlasıyla hak etti...

Semih Şentürk gecenin diğer yıldızıydı...
İddia ediyorum, o golü Kezman atamazdı. 
Semih'in en beğendiğim yönü ise rakip kale önünde dikilip, top gelsin diye bekleyen tembel forvetlerden olmaması... Bir dakika boş durmadı... Presi ilerde başlatıp, PSV'nin oyun kurmasını engelledi. Savunma da ondan çok ama çok çekti...

Roberto Carlos için söylenecek şey yok...
O gerçek bir star... Bu sözüm futbolu için değil...
Sahadaki incelikleri için...
Bir pozisyonda rakip takımdan Farfan, Deniz ile çıktığı kafa topunda sakatlanıp yerde kaldı... O anda yanı başında biten isim Roberto Carlos'du... Tedavisi süresince başında bekledi, sağlık durumuna özel ilgi gösterdi... Aynı şekilde faul yaptığı her pozisyonda, rakip futlolcuların gönlünü alması çok hoştu. Hırs iyi bir şey ama böyle incelikler fair play adına çok daha güzel...

Bir parağrafta Volkan için açmak istiyorum...
Geçen yıl bütün taraftarı sinir hastası etmişti...
O yüzden sezon başından beri ona karşı antipatim olduğunu itiraf etmeliyim... Ama bu maçta kusursuz bir oyun ortaya koydu.
Sonunda o kendine, Fenerliler de ona güvenmeye başladı.

Doğruya, doğru...
Şu Zico'yu geldiği günden beri hiç sevmedim...
Ama transfer döneminde takıma kattığı futbolcuların performansına baktıkça, galiba sevmek zorunda kalacağım... Yasin, Gökhan Gönül, Gökçek Wederson ve Colin Kazım buna sebep olacak...

Fener seyircisi de özel bir alkışı hak etti...
Maç boyunca hiç susmadı, rakibi ıslıkları ile boğdu, takımını çoşkulu sloganları ile ateşledi. 12. adam görevini kusursuz yerine getirdi.
Tıpkı kusursuz bir oyun sergileyen sahadaki 11 gibi...
Bu mükemmel oyunun darısı lig maçlarına diyorum...
Zira o kulvarda hala ecel terleri döküyoruz...