Biraz da rahatlayalım…

Bu süreç daha ne kadar devam eder bilemiyorum ama tebessüm etmeye ihtiyaç duyuyoruz ziyadesiyle.

Mustafa Sabri Beşer msbeser@internethaber.com

Son 3 aydır hem ülke olarak hem de dünya olarak çok gerildik. Koronavirüs haberleri okumaktan ve dinlemekten bir haller olduk. Eve kapanan çocuklarımız ve yaşlılarımız nerdeyse hayatı unutacaklar bu gidişle.

Dün gençlerimiz ve çocuklarımız için 4-5 saatliğine sokağa çıkma izni vardı. Bir dostum 11 yaşındaki kızı ile yaşadıklarını paylaştı benimle. “Kızım sokağa çıkarken özel bir yere gider gibi ya da bayram havası ile en güzel kıyafetlerini giydi. Hayırdır kızım diye sorduğumda; bilmiyorum baba heyecanlandım, bir tuhaf oldum” dedi diye anlattı.  

Bu süreç daha ne kadar devam eder bilemiyorum ama her gün koronavirüs haberleri okumaktan gına gelen insanımızı tebessüm ettirecek birkaç hikâye paylaşmak istiyorum.

Umarım son zamanlarda stresten gerilen yüzleri biraz olsun gülümsetmeyi başarabilirim…

Çocuk, büyükbabasının mektup yazışını izliyordu. Birden,

- Bizim başımızdan geçen bir olayı mı yazıyorsun? Benimle ilgili bir hikâye olma ihtimali var mı? diye sordu.

Büyükbaba yazmayı kesti, gülümsedi ve torununa,

- Doğru, senin hakkında yazıyorum. Ama kullandığım kurşun kalem yazdığım kelimelerden çok daha önemli... Umarım büyüdüğünde bu kalemi sen de seversin, dedi.

Çocuk kaleme merakla baktı, ama özel bir şey göremedi.

- İyi ama bu kalemin benim hayatımda gördüğüm diğer kalemlerden hiç farklı değil ki!

- Bu tamamen nesnelere nasıl baktığınla ilgili. Bu kalemin beş önemli özelliği var ve sen de bu özellikleri kendinde benimseyebilirsen hep dünyayla barışık bir insan olursun.

Birinci özellik, harika şeyler yapabilirsin, ama attığın adımları yönlendiren bir el olduğunu asla unutma. Bizim için bu el Allah'tır ve her zaman kendi kudretiyle bizi o yönlendirir.

İkinci özellik, zaman zaman her ne yazıyorsam, durmam ve kalemimin ucunu açmam gerekir. Bu kaleme biraz acı çektirse de sonuçta daha sivri olmasını sağlar. Bu yüzden bazı acılara göğüs germeyi öğrenmelisin, bu acılar seni daha iyi bir insan yapar.

Üçüncü özellik, kurşun kalem, yanlış bir şey yazdığında bunu bir silgiyle silmene her zaman olanak tanır. Yaptığımız bir şeyi sonradan düzeltmenin kötü bir şey olmadığını anlamalısın, aksine bu bizi adalet yolunda tutmaya yarayan en önemli şeylerden biridir.

Dördüncü özellik, kurşun kalemin en önemli kısmı, kalemin yapıldığı ahşabın ya da dışarıya yansıyan şekli değil, içerisinde yer alan kurşunudur. O yüzden her zaman kendi içine bakmalı, en çok onu korumalısın.

Beşinci ve son özelliği ise her zaman bir iz bırakmasıdır. Aynı şekilde sen de hayatta yaptığın her şeyin bir iz bırakacağını bilmeli ve her hareketinin farkında olmalısın.

**************

Her yıl yapılan 'en iyi buğday' yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi,

- Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor, dedi.

- Elinizdeki kaliteli tohumları rakiplerinizle mi paylaşıyorsunuz? Ama neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? diye sorulduğunda,

- Neden olmasın, dedi çiftçi. Bilmediğiniz bir şey var; rüzgâr olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır. Bu nedenle, komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek, benim ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir. Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyorsam, komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor.

Sevgi ve paylaşmak en yakınınızdan başlar. Sonra yayılarak devam eder. Kin, cimrilik, nefret kimsenin hoşlanacağı davranışlar değildir.

Bu süreç daha ne kadar devam eder bilemiyorum ama tebessüm etmeye ihtiyaç duyuyoruz ziyadesiyle.

En güzel tebessümler daima bizimle olsun, biraz da rahatlayalım...