Bir yazarın tükeniş hikayesi
Abone olEngin Ardıç'ın son günlerdeki çıkışları, eski oda komşusu Ali Sami Alkış'ı fena halde üzdü. Alkış'ın üzülmesinin nedeni, Ardıç'ın, Akşam'a giderken oynadığı oyun...
Bir yazarın tükenişi... Engin Ardıç’ın, gazeteden (Hoş olmayan bir
üslupla) ayrılışından sonra; ona sitem eden bir yazı yazmaya
niyetlenmiştim. Çünkü ciddi, hatta çirkin hataları vardı. Bizim
yazıişlerinden Süleyman Perol; ‘Bence yazma’ dedi, ‘Sanki gazete
yönetimi tarafından kurgulanmış, tetikçi bir yazar konumuna
düşebilirsin. Hem yönetim hem sen, yara alabilirsiniz’ Bu korkuyla
yazamadım. Sonradan Halit Kakınç, bunu kaleme aldı ama; o denli
seviyeli yazdı ki, tetikçilikle hiç ilgisi olamazdı. Çünkü tetik
için, önce silah gerek... Oysa Kakınç’ın elinde, sapan bile yoktu.
Dostça eleştirdi. Engin Ardıç; buna bile sinirlendi, hatta tehdit
etti. Küfürler gene havada uçuştu. İş, mahalle kabadayısı ağzına
varınca; Halit Kakınç bu çamurda güreş tutmayacağını söyleyip,
tartışmayı kesti. Bence şık bir final yaptı. Engin Ardıç’la
gazetede komşuydum. Odalarımız yan yanaydı. Bu açıdan mutluydum.
Küfürbazlığı kendine yaktıştıran, bu üslubu çok kimseye de aykırı
gelmeyen bir çelebiydi... Can Yücel de çok küfürbazdı ama, iyi bir
şairdi. Engin Ardıç da iyi bir yazar. Ama bizden ayrılışı; bir
yığın defoyla dolu oldu. İyi yazar olmanın, iyi insan olmağa
yetmediğini gördüm; üzüldüm. Herkese yalan söyledi. Önce İnternet
sitelerine... Akşam gazetesine geçeceğini yazdıklarında, sert bir
şekilde ve ısrarla yalanladı. Ben gördüğüm de sordum; ‘Evet
konuştum ama, kesinlikle gitmeyeceğim’ dedi. Kısa bir tatile çıktı.
Tatile çıkmadan önceki yazısında da, her zaman olduğu gibi
‘Hakkımda dedikodu yapmayın’ dedi. Dönüşünde, bombayı patlattı. Ama
daha önce; ‘Emekli tazminatımı verirseniz, onların teklifini geri
çeviririm’ demiş... Yönetim anlayış gösterdi, dediğini yerine
getirdi. Ama parayı alır almaz, gazeteyi terketti. Bu bir açık
aldatma değil mi? Adam gibi adamların yapacağı iş mi? *** Engin
Ardıç gibi, yanlışlıkların üstüne sert giden gözüpek birisinin;
etik açıdan tam bir facia olan son davranışı beni yıktı. Hakkını,
hileyle almak; hangi yiğidin hamurunda vardır? Engin Ardıç; bu
tavrını eleştiren internet okuyucularına da; ‘O.... Çocukları’
diyerek, sert tepki verdi. Suçluluk duygusuyla, küfürbazlığı azdı.
Kendisini seviyeli bir üslupla eleştiren Halit Kakınç’a da; ‘İlk
karşıma çıktığında ağzını burnunu kıracağım kişi’ dedi.
İnanamıyorum... Gözümde büyüttüğüm, sabah yatağımdan kalkar kalkmaz
ilk onun yazısını okuduğm Engin Ardıç; kendini tüketme yolunda
rekor kırıyor. Artık onu okuyamıyorum. Çünkü, ruhum ve beynim
reddediyor. Kendi menfaatleri soz konusu olduğunda... Yalan
söylemekten, aldatmaktan ve tehdit savurmaktan çekinmeyen birisi;
süper yazar olsa ne olur, olmasa ne olur? Bitmiştir! ALİ SAMİ
ALKIŞ: STAR