Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Bugün İstanbul'da AKP”nin büyük bir gençlik şovu var.
Galatasaray”ın NEF Arena”sını seçtiler bu olay için.
Yanılmıyorsam Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fethullah Gülen”e o tarihi
çağrıyı yaptığı günden beri ilk defa gidiyor oraya…
Yarın ise Ankara”da Altılı Masa”nın, kuruluş ilanını yaptığı 28
Şubat toplantısından sonraki en önemli toplantısını olacak
yapılacak.
Artık yürümediniz halkın çoğunluğu tarafından kabul edilen bu
rejimden, Parlamenter sisteme geçiş Anayasasının ilkelerini
açıklayacaklar.
Seçimlerde, Gayrısafi Milli Hasılası 1 trilyona giden ülkemizi
yönetmesi içini bu iki kutuptan birine oy vereceksiniz.
İşte bu iki büyük olayın hemen öncesinde ben de sizi bambaşka bir
yere götüreceğim…
Amacım aklınızı çelmek değil…
Çünkü birazdan öyle büyük bir haber bombardımanına uğrayacaksınız
ki, kimse aklınızı oradan uzaklaştırmayacak…
Benimki ise öylesine bir şey…Onlar başlamadan aklınıza başlıktaki
küçük soruyu takmak istiyorum…
Bir trilyonluk ülkenizi şimdi anlatacağım iki zıpıra emanet eder
miydiniz…
Moda dünyası geçen hafta şok bir ayrılık haberi ile sarsıldı.
Dünyanın en büyük markalarından Gucci”nin baş tasarımcısı
Alessandro Michele”in ayrıldığı haberiydi bu.
Önce fotoğrafa bakın. İsterseniz soruyu biraz daha şahsileştirerek
sorayım..
10 milyar dolar paranız olsa, fotoğraftaki bu iki “Tipe” emanet
eder miydiniz?
Dünyanın en zengin işinsanlarından biri olan François-Henri
Pinault, 10 milyar dolarlık işini onlara emanet etti.
Hem de öyle üç beş günlüğüne değil tam 7 yıllığına…
Hem de Gucci gibi gurubunun lokomotifi olan bir markayı…
Ama önce fotoğraftaki iki tipi tanıtayım.
Soldaki saç sakal adamın adı Alessandro Michele…
Moda ve tasarım dünyasının dahi çocuklarından biri…
Yanındaki Harry Styles…
O da, şu an dünyanın en ünlü şarkıcılarından biri.
Son şarkısı “As it was” benimki de dahil dünyanın neredeyse bütün
ülkelerinin Top 20”sine girdi ve gelecek yılın Grammy adayları
arasında en şanslılarından biri.
Ama aynı zamanda bir stil ikonu.
Bu fotoğraf birlikte gittikleri Met Gala”sında çekildi.
Alessandro Michele, bugün 49 yaşında.
Fashion dünyasına çok genç yaşta giren dahi bir tasarımcı.
Alexandre McQueen kuşağı sonrasının önde gelen iki üç isminden
biri.
Ünlü Fransız işinsanı Pinault”a ait, Dünyanın 2 numaralı lüks marka
şirketi Kering, grubun lokomotif markası efsane Gucci”nin başına
2015”de baş tasarımcı olarak Alessandro Michele”yi getirdi.
Hersek için çok şaşırtıcı bir haberdi bu ve büyük bir kumardı.
!990”lı yıllarda Fransa ekonomisine damgasını vuran olay, LVMH
Gurubunun sahibi Bernard Arnault ile Kering Gurubu patronu
François-Henri Pinault arasındaki savaştı..
Lüks marka toplayıcısı iki devin patronları Gucci markasını satın
almak için kıyasıya bir hukuk savaşına girmişti.
Kazanan Pinault oldu.
Gucci, o yıllarda başında olan baş tasarımcı Tom Ford”un vizyonu
ile müthiş bir atılım yapmıştı.
Ama marka artık onun çiftliği haline geliyordu.
Pinault”nun Gucci”yi almasında sonra attığı ilk radikal adım
2004”de Tom Ford”la yollarını ayırmak olmuştu. Çok riskli bir
karardı.
Herkes merakla Tom Ford gibi bir ismin yerine gelecek tasarımcıyı
merak ediyordu.
Pinault bir değil iki farklı şey yaptı.
Teksaslı bir erkek olan Tom Ford”un yerine İtalyan bir kadın
tasarımcı.ı getirdi.
Frida Giannini o yılların ancak gelecek vadeden tasarımcılarından
biriydi.
Ancak bunu yapmadan 2 yıl önce daha az gürültüyle daha radikal bir
şeyi yapmış ve Gucci”nin aksesuar bölümünün başına tasarımcı olarak
Alessandro Michele”yi bulup getirmişti.
Tom Ford”dan sonra Gucci”ye, ihtiyacı olan devrimi yaptıracak insan
aslında oydu.
Frida Giannini 2014 yılına kadar o görevde kaldı ve sonunda
işine son verildi.
Tom Ford”un ayrılmasından sonra gelenler aynı başarı çizgisini
tutturamamıştı.
2015 yılında baş tasarımcı koltuğuna, Gucci”ye bir anlamda arka
kadıdan sessizce sokulan Alessandro Michele oturacaktı.
Oturdu ve Gucci”yi uçurdu.
Onu izleyen üç beş yıl içinde bu lokomotif markasının geliri 10
milyar dolara ulaştı.
Gucci kaybettiği gençliğini yeniden bulmuştu.
Michele geçen yıl Billie Eilish gibi genç ve çılgın bir isyankara
bile Gucci giydirmeyi başarmıştı.
Harry Styles gibi genç bir stil ikonunu Gucci”yle sinerjiye
soktu.
Marka yenilendi, gençleşti, yepyeni bir estetiğe kavuştu.
İlginç bir karakter Alessandro Michele…
Konuşmalarında, sosyal medya paylaşımlarında Fransa”nın
1970”yerdeki düşünce akımının öncülerinden Michel Foucault ve
Roland Barthes”e sık sık göndermede bulunuyor.
Tasarım anlayışının işte böyle felsefi bir düşüncenin üzerine
oturtmaya çalışıyor.
Ne saçı sakalı ne fikri yapısı, ne giyim ve hareket tarzı, bir
zamanların İtalyan klasizminin temsilcisi olan Gucci ile
uyuşmuyor.
Ama bu zıtların birleşiminden harika bir yeni marka doğdu.
Ama şunu da kabul edelim.
Lüks markaların bu muazzam dönüşümünde Bernard Arnault ve
François-Henri Pinault gibi iki Fransız işinsanının inanılmaz
vizyondu var.
Birincisi 1990”larda oluşan yeniz dünyada bollaşın paranın lüks
markalara olan talebi arttıracağını görüp, o lüks markaları tek tek
bir yapı altında toplama vizyonu vardı.
Ekonomide 1990”lar sonrasını damgasını vuran en önemli
hareketlerden biri buydu.
İkincisi ise şuydu.
Lüks markalar yaşlanıyor ve 20”ncü Yüzyıl”da kalıyordu.
Bu markalara genç bir vizyon gerekiyordu.
Bu iki lüks marka avcısı dev markalarını çok genç, avant garde
hatta marjinal tasarımcılarla biraraya getirmeleri gerektiğini çok
erken farkettiler. …
Dıor, Galliano”yu, Chanel, Alexandre McQueen”i; daha sonra yine
Dior, Raf Simon”u ve Louis Vuitton, Marc Jacobs”u buldu.
Bu genç marjinal tasarımcılar o eski, yıllanmış, demodeleşmiş dev
hantal markaları hafifletti ve uçurdu.
Yirminci Yüzyılın “Grandiouse” markaları, bir kısmı Uzak Doğu”dan,
bir kısmı Arap ülkelerinden ve Rusya”dan gelen yeni bir tüketici
nesli ile başka tür bir büyüklüğü yakaladılar.
Marc Jacobs”un Louis Vuitton için yaptığı 2008 koleksiyonu, LV”yi
damgalı bir çanta markası olmaktan çıkarıp kadın modasının
Titanları arasına soktu.
Devler bu gencecik insanlarla işbirliğinde o kadar mütevazı bir
tutum sergilediler ki, Louis Vuitton”un Pandemi öncesi Louvre
Müzesinden açılan sergisininin kapısında 150 y.ıllık markanın
kurucusu Louis Vuitton ile 30”lu yaşlarındaki Marc Jacobs”un
kabartmaları neredeyse aynı boyuttaydı.
Burnundan kıl aldırmayan markaları, bu gençlerin epilasyonu ile
gençleşti ve 10 milyar dolarlık cirolara geldiler.
Bütün bunlar iş dünyasının dinozorlarına şunu gösterdi:
Ayakta kalabilmek için, sadece iyi yaptığınıza inandığınız işi
yapmakta devam etmek yetmez.
Bir süre sonra birer Kafka kahramanlarına dönersiniz.
Yani her sabah kalkıp, çantasını alıp, şoförünün açtığı kapıdan
arabasına binip, olmayan bir işe, olmayan bir ofise giden trajik
kahramanlar gibi olursunuz.
Onun için parlak insanlarla iktidarınızı ve markanızı paylaşmayı
öğrenmelisiniz.
O tuhaf dövmeli, yaka bağır açık tipler var ya, işte onlara
güvenip, gençleşmeniz, yenilenmeniz, kök hücre nakli yapmanız
gerekir.
Yani 10 milyar dolarlık işinizi gerektiğinde avant garde, yenilikçi
Foucault”cu gençlere emanet etmeyi kabullenmelisiniz.
Peki ya siyasetçiler…
Bunu onlara anlatmak mümkün mü?
İmkansız olmasa da çok zor.
Türkiye”yi Cumhuriyet”in 100”ncü yılına, “Z “Kuşağını yakalamanın
tek yolunun Tik Tok”ta paylaşım yapmaktan ibaret olduğunu sanan bir
siyasetçi profili götürüyor…
Pinault 10 milyar dolarlık şirketini Foucault”cu bir radikale
emanet etmişti.
Şimdi o bile eskimeye başladığı için yeni birini arıyor.
AKP bugün İstanbul”da NEF Arena”da bir gençlik şovu yapıyor.
Altılı Masa yarın Ankara”da yeni Anaya ilkelerini açıklayacak.
Bunları izleyeceksiniz.
Peki siz 1 trilyonluk gayrısafi milli hasılaya sahip bu ülkeyi kime
emanet edeceksiniz…
Bence Cumhuriyet”in 100”ncü yılına girerken hepimiz bunu iyi
düşünmeliyiz.
Vereceğimiz karar da ortada…
Dombraya devam mı
Tamam mı…
Yanlış anlamayın hem iktidar hem muhalefet için soruyorum bunu…
Zaten şu 48 saat içinde ikisini de göreceksiniz….