Bir selam vermeden geçip gidersin

Hacer ALKAN hacer1@internethaber.com

Her sabah karşılaşıyoruz...
İş yerimizin olduğu sokağın çöpçüsü...
Hep içimden diyorum...
"Kolay gelsin, günaydın" sözünü... 

Yaklaşık 7 yıldır aynı bakkala gidiyorum...
Küçük ihtiyaçlar için...
Ama hala adını bilmiyorum...
Bizim bakkalın bir adı olacaktı...

Her gün önlerinden geçiyorum o polislerin...
Uyanıklık yapan arabaları çevirmelerini keyifle izliyorum...
Her defasında "bravo" diyorum...
Ama hiç selam vermiyorum...

İş yerimizdeki binaya yeni taşındılar...
3 ayı devirdiler...
Her sabah yüzyüze geliyoruz...
Onlar bana, ben onlara "günaydın" demiyoruz...

Abim yeni bir kiracı almış...
Yok sanırım o da artık eski oldu...
Ama benim için yeni...
Çünkü 8 aydır onlara hiç selam vermedim...
Adlarını dahi öğrenmedim...
Yüzlerine de bakmadım...
Yolda görsem tanımam eminim...

Bizim bir komşu var...
Mahallenin ayaklı gazetesi...
Hiç sevmem kendisini...
Adı neydi sahi onun...
Melahat mı yoksa Şaziye miydi?
Hiç merak etmedim...

Sahi ben neyden söz edecektim...
Tamam sanırım hatırladım...
Ben döndüm, selam dostlar diyecektim...
"Selam" vermenin erdeminden dem vuracaktım...