Bir PKKnın Türkiyeye maliyeti
Abone olAK Partili Çelik, Türkiye'nin önündeki üç engeli açıkladı, bir PKK'lının Türkiye'ye maliyetini söyledi. İşte o ilginç sözler;
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik,
"Demokratik Açılım Projesi"nin bir devlet projesi olduğunu ancak AK
Parti Hükümeti eliyle yürütüldüğünü bildirdi. Çelik, Türkiye'nin
önündeki 3 büyük problemin ne olduğunu da
açıkladı.
Çelik, İstanbul Aydın Üniversitesinde öğrencilere "Demokratik
Açılım Projesi"nin anlattı.
Bir Televizyon programı için çekilen "Söz Kampüsten İçeri"
programına konuk olan Çelik, millet olmak için tek ırktan olmak
gerekmediğini belirterek millet kavramının ortak bir geçmişi, ortak
bir vatanı, ortak bir gelecek planlaması, ortak değer ve paydaları
olan insanların gönüllü birlikteliğinin adı olduğunu söyledi.
Farklı ana diller, farklı etnisiteler, farklı bölgeler, farklı
mezhepler olabileceğini ancak bu durumun sizin farklı millet
olacağınız anlamına gelmediğini belirten Çelik, demokratik toplumun
çoğulcu toplum olduğunu dile getirdi.
Çelik, AK Parti'nin iktidara geldiğinden bu yana çoğulcu,
demokratik yapıyı pekiştirmek, Cumhuriyeti demokrasiyle pekiştirmek
için ortaya konulan hedef doğrultusunda, birçok şeyin yapıldığını,
ancak 4 ay önce bu programın daha sistematik hale getirildiğini
söyledi.
Programda soruları yanıtlayan Çelik, "Bu bir devlet projesi mi?
yoksa AK Parti'nin kendi inisiyatifiyle geliştirdiği bir durum
mudur?" soru üzerine "Bu bir devlet projesidir. Fakat AK Parti
Hükümeti eliyle yürütülmektedir. Olması gereken de budur. Tarihin
hiçbir döneminde devlette bu kadar uyum olmamıştır. Bu ülkenin
Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakanı, Genelkurmay Başkanı,
sivil ve askeri bürokrasisi memleketin kaderiyle ilgili bir konuda
hiçbir zaman bu kadar uyum içinde olmamıştır. Bu Türkiye için
şanstır " diye konuştu.
Bir PKK'lının Türkiye'ye maliyeti
Çelik, "Demokratik Açılımın" bir ayağının Türkiye'de demokrasinin
ve özgürlüklerin standardını geliştirmek, diğer bir ayağının ise 25
yıldan beri devam eden terörü bitirmek ve terörle mücadelenin yeni
bir safhaya girmesini sağlamak olduğunu anlattı.
Bugüne kadar terörle mücadele denildiği zaman akla hep güvenlik
tedbirlerinin geldiğini, sadece polisiye ve askeri tedbirlerle bu
mücadelenin yapılamayacağını ifade eden Çelik, bunun ekonomik,
siyasi, kültürel, sosyal, psikolojik ve sosyolojik boyutunun
olduğunu söyledi.
Çelik, bugüne kadar bir siyasi iradenin bu iş için "oy" ve
"eleştiri alırım" kaygısıyla ortaya çıkmadığını ifade ederek, "Biz
bu işi ne kadar geciktirirsek o kadar daha çok kan kaybederiz. O
kadar daha çok kaynak ve enerji kaybederiz" dedi.
IRA'nın Kuzey İrlanda'daki bir asırlık faaliyetleri sonucunda ölen
insan sayısının bin 800 kişi olduğunu, İspanya'daki ETA terör
örgütünün uzun yıllar süren faaliyetleri sonucundaki insan kaybının
ise sadece 800 olduğunu dile getiren Çelik, "Bizim 25 yıllık terör
sonucu kaybettiğimiz insan sayısı 40 bin küsurdur. Birçok insanın
ocağına ateş düşmüştür. Annelerin gözyaşları sel olmuştur. Babalar
evlatsız, çocuklar babasız kalmıştır. Böyle bir durumla karşı
karşıyayız" diye konuştu.
Çelik, "Türkiye doğrudan 300 milyar dolar bu işe harcamıştır.
Bugünkü kurlarla 450 katrilyon. Bugüne kadar ölü ya da sağ etkisiz
hale getirilen PKK'lı sayısı yaklaşık 30 bindir. Bir PKK'lının
etkisiz hale getirilmesinin bu ülke insanına maliyeti 10 milyon
dolardır. Yani 15 milyon Türk Lirası'dır. Herkes şapkasını önüne
alıp düşünmek zorundadır" dedi.
3 büyük problem
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, uluslararası diplomaside
Türk devlet adamlarının önüne çıkan 3 büyük problem olduğunu,
bunların Kıbrıs meselesi, Ermeni diasporasının propagandaları ve
PKK terörü olduğunu söyledi.
Hükümet'in yürüttüğü aktif bir dış politika sayesinde başta ABD ve
AB ülkeleri olmak üzere PKK terör örgütünün lojistik desteğinin
kesildiğini ve ona olan sempatinin önemli bir kısmının ortadan
kaldırıldığını dile getiren Çelik, Suriye, İran, Irak'la birçok
anlaşma yapıldığını hatırlattı.
Çelik, bu çalışmaları sadece polisiye tedbirlerle değil diplomasi,
bölgenin ekonomik olarak ayağa kaldırılması ve bölge insanının
gönlünü kazanarak yürüttüklerini kaydetti.
Çelik, Habur'dan 34 kişinin gelişindeki görüntülerin herkesi çok
rahatsız ettiğini ve bunun kabul edilebilir ve savunulabilir
görüntüler olmadığını söyledi.
Doktorların bir hastayı ameliyat etmesi gerektiğinde narkozun başlı
başına bir risk olduğunu, ameliyatın ayrı bir risk olduğunu,
sonrasında başka türlü acıların yaşanacağını ve ardından iyileşme
sürecinin geleceğini anlatan Çelik, "Ama siz bu risk ve zorlukları
göze alamazsanız o hastayı iyileştiremezsiniz. Türkiye'de maalesef
gözümüze ve gönlümüze batan bazı problemler olabilir, ama
başkalarının yanlışlarından hareket ederek biz doğrularımızdan
vazgeçemeyiz" dedi.
Çelik, bu süreçte akıllarını duygularının önüne çıkardıklarını,
bazı şeyler gözlerine ve gönüllerine batsa bile sabırlı
olacaklarını ve toplum olarak bunun üstesinden gelineceğini
anlattı.
"Siyasi ve sosyal problemlere askeri tedbir bulamazsınız" diyen
Çelik, siyasi ve sosyal olayların siyasi ve sosyal çözümleri
olduğunu vurguladı. Çelik, "Hiç kimse Hükümetimizden şapkadan
tavşan çıkarmayı beklemezin. Okus pokus yöntemiyle bu sorunlar
hallolmaz. Hükümetimiz, devletimiz doğru yoldadır ve bu süreç devam
edecektir" diye konuştu