Bir avuç marjinal grup ülkeyi esir alamaz
Abone olUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye’deki sokak eylemlerine değinerek, “Bir avuç marjinal grup bu şehri esir ...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,
Türkiye’deki sokak eylemlerine değinerek, “Bir avuç marjinal grup
bu şehri esir alamaz. Bu ülkeyi kimse esir alamaz” dedi.
Bakan Yıldırım, Perpa Ticaret Merkezi’ni ziyaret ederek, esnafla
kahvaltıda buluştu. Burada yaptığı konuşmada gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulunan Bakan Yıldırım, yeni havalimanı ve
üçüncü köprüyle ilgili eleştirilere değindi. Yıldırım, “Sosyal
medyada milleti kışkırtıyorlar. Üçüncü köprü yapılmasın, havalimanı
yapılmasın, o yapılmasın, bu yapılmasın… Brezilya’da, Şili’de
olaylar oluyor. Türkiye’de de aynı anda olaylar oldu haziran
başında. Olaylara baktık. Onlar sokaklarda parayı çarçur etmeyin,
futbola, futbolcuya harcamayın, yol ve havalimanı yapın diye
bağırıyorlar. Bizdeki kardeşlerimiz ise havalimanı, yol köprü
yapmayın diyor. Akla ziyan bir iş. Ticaret, üretim bekler mi? 3.
köprüyü yapacağız, bunlar gece gündüz çalışacaklar. Siz de köprüden
rahat geçeceksiniz. Ama unutmayın köprüye karşı çıkanlar en önce
geçecek. Bu geçmişte de böyle oldu. Kargaşa, kavga istemiyoruz ama
bir avuç marjinal grup bu şehri esir alamaz. Bu ülkeyi kimse esir
alamaz. Herkesin sesine kulak vereceğiz, mecburuz ama aklıselimi de
elden çıkarmayacağız” diye konuştu.
"KİM YANLIŞ YAPARSA ENSESİNDE OLACAĞIZ"
“Kim yanlış yaparsa ensesinde olmaya devam edeceğiz” diyen Bakan
Yıldırım, şunları söyledi;
“Bu bizim hırsımız değil, sizden aldığımız yetkinin, görevin bir
gereğidir. Siz ülkede huzur olsun diye, istikrar olsun diye,
geleceğimizi verelim diye bize destek verdiniz. Verdiğiniz bu
yetkiyi, verdiğiniz bu bayrağı yere düşürmemek bizim vazifemiz. Bu
bayrağı sonuna kadar taşıyacağız. ‘Yeter artık ver bayrağı
başkasına’ dendiği zaman ‘baş üstüne’ deyip kenara çekilmesini
biliriz. İktidar sokakta elde edilmez, sandıkta elde edilir.
Türkiye artık darbelerle, sokak karmaşalarıyla iktidar değiştirme
alışkanlığını mutlaka terk etmek zorundadır. Hiç kimse Türkiye’yi
böyle anılacak, gelişmemiş, demokrasisi geri kalmış bir ülke olarak
nitelendiremez. Buna asla müsaade etmeyiz.”
Bakan Yıldırım, barış sürecine de değinerek, “Ülkemizde bir barış
süreci yaşanıyor. Ama bu çözüm sürecini bazıları hala yanlış
okuyor, örgüt yanlış okuyor. ‘Biz mücadele ettik, istediğimizi
aldık’ yok böyle bir şey. Bu topraklar bin yıldan beri kardeşliğin
tapusudur. Aramıza hiç kimse nifak tohumu sokmaya kalkmasın.
Kimsenin inancıyla, mezhebiyle, yaşamıyla uğraşacak konumda
değiliz, böyle bir görevimiz de yok. Herkes bildiği gibi yaşacak.
Doğusuyla batısıyla tek bir devlet, tek bir millet ileriye doğru
devam edecektir. Özet budur, bunun dışındaki hayaller boştur. Bu,
Doğu’da, Güneydoğu’da, Batı’da, Trakya’da insanların ihtiyaçları,
gelenekleri, görenekleri göz ardı edilecek anlamına gelmez. Herkes
kendini nasıl ifade ediyorsa, o şekilde ifade etmeye devam edecek.
Geleneğini de yaşayacak, ana dilini de yaşatacak ama bu ülkenin tek
bir resmi dili olacak, o da Türkçe. Herkes her dili öğrensin,
itirazımız yok” dedi.
Terörden sadece bölge insanı değil, ülkenin tamamının zarar
gördüğünü kaydeden Yıldırım, “Bu ülkenin 600 milyar kaynağı
buralara gitti. 40 bin insanı hayatının en verimli çağında
kaybettik. Bu devlet hiç kimseyi kasten öldürmedi. Bu kadar zor
mücadeleyi titizlikle yürüttük. Etrafımızdakiler gibi
vatandaşlarımızın üzerine silah doğrultup, göz kırpmadan kimyasal
silah kullanarak bebekleri, anaları, masum insanları katletmedi bu
devlet” şeklinde konuştu.
(İHA)