Bir 'a' yüzünden ayrıldılar
Abone olIMF ile görüşmelerin bozulmasına Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılına yön verecek mali kural formülündeki a katsayısının neden olduğu anlaşıldı.
IMF ile görüşmelerin bozulmasına Türkiye’nin önümüzdeki 10
yılına yön verecek mali kural formülündeki a katsayısının neden
olduğu anlaşıldı. IMF’nin toplam kamu harcamasını tarif eden
formüldeki a’nın içine belediyeleri TOKİ’yi ve KİT’leri de dahil
etmek istediği ancak bütçe dışı harcama yapan kuruluşlarla ilgili
isteğe hükümetin seçim arifesi sıcak bakmadığı öğrenildi
sa=y(a(-1)-a*)+k(b-b*)
IMF’yle bir stand-by anlaşmasının rafa kaldırılmasının ardından
görüşmelerdeki pürüzler de netleşmeye başladı. IMF ile 22 aydır
süren görüşmelerin son evresinde, Orta Vadeli Program ve bu
programda ortaya konulmuş Mali Kural temel alınırken, ilişkileri
koparan temel tartışmanın mali kural formülünde tanımlanmış “a”
değerinden kaynaklandığı ortaya çıktı.
Mali Kural formülünde yer alan ve her yıl için belirli bir kısıta
bağlanacak “kamu harcaması” tanımında IMF’nin istediği
genişletmeyi, hükümetin kabul etmediği öğrenildi. IMF,
belediyelerin, KİT’lerin ve hatta TOKİ ve benzeri bütçe dışında
harcama yapan kuruluşların mali kural hesabına katılmadıkça kamu
açığına dayalı bir Mali Kural’ın etkin olmayacağını savundu. Bu
nedenle “a”ya sadece Maliye’nin merkezi yönetim bütçesi değil,
diğer unsurların da eklenmesini istedi. Ancak hükümet, özellikle
seçime giderken kamunun tüm harcamalarına Mali Kural baskısı
getirecek böyle bir yaklaşıma olumsuz baktı.
Genişletilmiş ‘a’ya izin yok
Edinilen bilgilere göre, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı
Babacan başta olmak üzere ekonomi yönetimi Mali Kural’ı Türkiye
ekonomisinin geleceği için çok önemsiyor. İçerikle ilgili
tartışmaya da bu kapsamda açık durdu. Hatta Babacan’ın bir süre
önce “mali kural formülünde kamu açığı değerlendirmesinde
belediyelerin ve KİT’lerin bazı unsurlarının da yer almasının
mümkün olduğunu” söylediği biliniyor. Ancak Başbakan Erdoğan başta
olmak üzere hükümet bu yaklaşımı kesin olarak reddetti. Hükümet bu
yıl olası bir referandum ile en geç 1.5 yıl sonra gerçekleşecek
genel seçime doğru giderken, belediye harcamalarını da kısıtlayacak
böyle bir yaklaşıma yanaşmadı.
Formüldeki tanımlar:
Kamu açığındaki değişim
Yakınsama hız katsayısı
Bir önceki yıl gerçekleşen kamu açığı
Hedef kamu açığı
Konjonktür etkiyi yansıtma katsayısı
Reel büyüme
Reel büyüme hızının uzun vadeli ortalaması
‘a’ niye önemli?
Hükümet Türkiye’nin gelecek 10 yılına şekil verecek formülü Eylül
ayında açıklamıştı. Babacan’ın, “İyi günde kötü günde, hastalıkta
sağlıkta bu formüle bağlı kalarak uluslararası piyasaların ve kendi
piyasamızın güvenini kazanacağız. Bu formül, Türkiye ekonomisinin
önümüzdeki 10 yılının yol haritası olacak” dediği Mali Kural
formülünde “a” ile ifade edilen kamu açığı tanımı, sonucu
belirlemesi açısından büyük önem taşıyor. “a” sadece merkezi
yönetim bütçesini dikkate alırsa sonuç başka, eğer belediyelerin ve
bütçe dışı harcama birimlerinin harcamaları da dahil edilirse başka
olacak.
FT: AKP seçim öncesi Fon’un denetiminden kurtulmaya karar verdi
IMF ile stand-by görüşmelerinin kesilmesi dış basında da geniş yer
buldu. Financial Times Gazetesi, Türkiye’nin IMF ile yeni bir
anlaşma yapmayacağı açıklamalarını, “Kendine güvenen Türkiye, IMF
ile görüşmelere son verdi” şeklinde yorumladı. Gazeteye konuşan BCG
Partners’dan bir ekonomist de, “Türkiye, dış şoklara daha yatkın
olacak” uyarısını yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin “Artık kendi ayakları
üstünde durabilen bir ülke olduğu” yönündeki açıklamalarını
yansıtan gazete, “Yatırımcılar, Ankara’nın küresel finansal
krizinin etkilerini azaltmak amacıyla olası bir finansman paketine
ilişkin görüşmeleri başlattığı Ekim 2008’den beri diken üstüne
bırakıldı” yorumunu da yaptı.
Buna karşın “Az sayıda yatırımcı anlaşmanın gerçekleşmesini
bekliyordu” diyen gazete, anlaşmanın yapılmayacağı duyurulduğu
Çarşamba günü tahvil faizlerinin yükseldiğini ve liranın biraz
zayıfladığını ancak ilk başta yüzde 1.6 bir düşüş yaşanan İstanbul
Borsası’ndaki gerilemenin sabah bitimine doğru yüzde 0.2 ile
sınırlı kaldığını bildirdi ve “Analistler, yapılan açıklamaları,
Türkiye’nin artık dış fonlarına acil bir ihtiyacının olmadığına
göre, iktidardaki AK Parti’nin 2011 seçimi öncesi Fon’un
denetiminden kurtulmaya karar verdiğinin işareti olarak
değerlendirdi” diye yazdı. Eski bir IMF görevlisi olan Barclays
Capital’ın ekonomisti Christian Keller ise, “Türk hükümetinin,
artık durum gerektirdiğinde piyasaları potansiyel IMF programını
anımsatma olanağı olmayacağı” nı vurguladı.
İlk sınavı Hazine verecek
Hazine 2010 yılı dış borçlanma programı çerçevesinde 2021 vadeli
dolar cinsi tahvil ihracı için Bank of America, Merrill Lync,
Barclays Capital ve RBS’ye ortak lider bankalar olarak yetki verdi.
Satışın 1-2 milyar dolar seveyisende olması beklenirken. getiri
beklentisinin ise yüzde 5.75 civarında tahmin edildiği ihale, IMF
ile stand-by’ın yapılmayacağı açıklamasının gölgesinde
gerçekleşecek. Bazı analistler, bu ihalenin açıklama öncesi
yapılması halinde maliyetinin yüzde 5.60-5.70 civarında
olabileceğine dikkat çektiler.
Dış şoklara açık, tamamen dış piyasa endeksli Türkiye
ANALİSTLER, IMF beklentisinin sona ermesi ile büyüme üzerinde aşağı
yönlü risklerin arttığına dikkat çekiyor. IMF anlaşması olsaydı
2010 büyüme tahminlerini yüzde 5’in üzerine çekme potansiyeli
olduğunu belirten analistler, şimdi yüzde 3.8 büyüme beklentisinin
aşağı yönlü riskler taşıdığını söyledi. Türkiye’nin artık dış
şoklara daha açık hale geldiğini belirten analistler “Türkiye’de
artık piyasaların yönünü dışarısı belirleyecek. IMF beklentisi
batıda işler kötü gittiğinde Türkiye’yi ayakta tutuyordu” dedi.