Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz: 125 bin kişi, toplum sağlığını tehlikeye attı
Abone olSAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, 125 bin karantina kaçağı tespit edilmesine ilişkin, "İzolasyonda olması gereken bir kişi toplum hayatına karışıyorsa, toplu taşıma araçlarını kullanmaya kalkıyorsa veya markete gidiyorsa sağlıklı insanların hayatını tehlikeye atmış demektir" dedi.
Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Kayıpmaz, koronavirüs
hastalığıyla mücadelede 6 ayın geride bırakıldığını ve halen aktif
vaka sayısının artış eğiliminde olduğunu, ağır hasta sayısının
da gün geçtikçe arttığını belirtti.
Doç. Dr. Kayıpmaz, "Salgının başlangıcından bu yana 7 binden fazla insanımızı bu salgın hastalık nedeniyle kaybettik. Çok hassas olmamız gereken bir dönemdeyiz. Dünya Sağlık Örgütü de (DSÖ) yaptığı açıklamasında kış aylarının salgın hastalık açısından daha sert ve sıkıntılı geçebileceğini bildirdi" diye konuştu.
''125 bin kişi, toplum sağlığını tehlikeye
attı''
Doç. Dr. Kayıpmaz, izolasyonda olması gereken 125 bin kişinin HES
kodu sayesinde seyahat etmek üzereyken yakalandığını Sağlık Bakanı
Fahrettin Koca'nın açıklamasından öğrendiklerini hatırlatarak,
"İzole olmak ne demek? Ya Covid-19 hastasısınızdır ve testiniz
pozitiftir ya da bu hastayla yakın temasınız olmuştur. Üzülerek
ifade etmek istiyorum ki izolasyonda olması gereken bir kişi toplum
hayatına karışıyorsa, toplu taşıma araçlarını kullanmaya kalkıyorsa
veya markete gidiyorsa sağlıklı insanların hayatını tehlikeye atmış
demektir. Özellikle hasta kişilerden ve hasta kişilerin
temaslılarından ricamız sağlıklı insanlara da bu hastalığın
bulaşmasını önlemek için ikamet adreslerinden
ayrılmasınlar" ifadelerini kullandı.
''Temaslı tanıdığım Kapadokya'dan fotoğraf
paylaştı''
Doç. Dr. Kayıpmaz, karantina kaçaklarına ilişkin kendi yaşadığı
olaylardan da örnekler vererek, "Hamile olan bir tanıdığıma yüksek
riskli teması olduğu için 10 gün istirahat raporu verdim. Aradan
bir hafta geçmeden kendisinin Instagram’da Kapadokya’dan fotoğraf
paylaştığını gördüm. Aslında Ankara’daki ikametinde izolasyonda
olması gereken bir kişiydi. Başka bir örnek filyasyon ekiplerinden.
Filyasyon ekiplerimiz hasta kişilerin evlerine kadar ilaçlarını
götürüyor. Bir ekip bir hastamıza ilacını teslim ediyor, sonrasında
o bölgedeki diğer hastalarla ilgilenmeye başlıyorlar. O sırada bir
bakıyorlar ki biraz önce ilaç teslim ettikleri kişi maskesiz bir
biçimde markete gidiyor. Örnekleri bu şekilde çoğaltabiliriz. Hal
böyleyken vaka sayılarındaki artış kaçınılmaz oluyor. Bir de
'temas' denilince sanki hasta kişiye dokunmak gibi anlaşılıyor.
Aslında siz hasta bir kişiyle maskesiz, yüz yüze 1 metreden
kısa mesafede 15 dakikadan fazla temas etmişseniz bu da yakın
temastır. Veya otobüs, tren gibi bir toplu taşıma aracında maskesiz
biçimde 1 metreden daha kısa bir mesafede 15 dakikadan fazla
seyahat etmişseniz bu da bir yakın temastır" diye konuştu.
''Olmazsa olmazlarımız tedbir, izolasyon''
Doç. Dr. Kayıpmaz, salgınla mücadelede olmazsa olmazların olduğunu
bildirerek, "Birincisi tedbirdir. Tedbir dediğimiz düzgün maske
kullanımı, fiziksel mesafeye uyma ve temizlik kurallarına uymadır.
İkincisi izolasyondur, filyasyondur. Hastayı tespit edip, onların
izole olmasını sağlamaktır. Tedavi aşamasına geldiğinizde erken
tanıdır, erken tedavidir. Ve bu tedbirlere uyulup uyulmadığının
denetlenmesidir. Erken tedavide de elimiz güçlü. Ülkemizde üretilen
ilaçlarımız var. Favipiravir isimli virüse karşı geliştirilmiş
ilacı önceden Çin’den ve Japonya’dan ithal ediyorduk. Artık bu
ilacın hammaddesi ülkemizde sentezlenip ülkemizde üretilebiliyor.
Ve böylece hastalarımıza ilacı kolaylıkla ulaştırma şansımız
oluyor. Bu ilaç aynı zamanda virüslere karşı etkili bir ilaç olduğu
için kış aylarında sıklığı artabilecek grip virüslerine karşı da
etkin bir ilaç olduğu için bunun bir avantajını daha önümüzdeki
aylarda göreceğiz" dedi.