Bilim Kurulu üyesi Hasan Tezer'den maske uyarısı: Sakın yapmayın
Abone olSağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, en önemli bulaş noktasının burun olduğunu belirterek, "Burnumuzun kapalı olması önem arz ediyor. Fakat maskeleri doğru kullanmazsak hastalıktan korumaz aksine belki de bulaş kaynağı olabilir. Maskeyi taktığımız sürece kesinlikle elimizle maskenin dış yüzeyine dokunmayacağız" dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyonları Bilim Dalı
öğretim üyesi ve Bilim Kurulu üyesi Prof.
Dr. Hasan Tezer, koronavirüsün temel bulaşma yolunun
damlacıklar olduğunu hatırlatarak, "1,5 metreden daha yakın
temastaysak bize ağzımızla gözümüzle burnumuzla bulaş olabilir. Ama
en önemli bulaş noktası burnumuz olmaktadır. Burnumuzdan en sık
bize bulaş olur. O yüzden burnumuzun kapalı olması, burnumuzu tam
kapatmış olmamız oldukça önem arz ediyor. Bunun için korunma
yolları mevcuttur. Genel anlamda toplum içinde cerrahi maskelerle
tıbbi maskelerle kendimizi koruyabiliriz. Fakat tıbbi maskeleri
kullanırken de bunun kuralları var. Maskeyi doğru kullanmazsak
hastalıktan korumaz aksine belki de bulaş kaynağı olabilir. O
yüzden bazı kurallara dikkat etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
'İplerden tutarak elimize alacağız'
Prof. Dr. Tezer, maskeyi takmadan önce ellerin temiz olması gerektiğine dikkat çekerek, "Maskeyi ön yüzüne, iç yüzüne dokunmadan kenarlarından, her iki ipinden tutarak elimize almalıyız. Öncelikli olarak burnumuzun köküne gelecek demir bölgeyi ortasından büküp, katlanmış yüzü dışarıda olacak şekilde yüzümüze yerleştiriyoruz. Burun kökümüze doğru yukarı çekiyoruz, burnumuzun yanlarının da açık kalmaması gerekiyor. Çenemizin altına gelecek şekilde tam oturtuyoruz. Altlarda, yanlarda ve üstte açıklığın kalmaması gerekiyor. Tabi maskeyi taktığımız süre içerisinde kesinlikle elimizle maskenin dış yüzeyine dokunmayacağız. Bu bölgeler çünkü en fazla infeksiyonun olabileceği, mikroorganizmanın olabileceği yerler. Kazara dokunduysak ise de elimizi hızlıca dezenfekte edeceğiz, yıkayacağız. Bu sabunla olabilir, suyla olabilir. Maskemiz nemlendi ya da kirlendi veya yırtıldı, diyelim o anda hemen çıkaracağız ve onu atıp yeni maskeyi de tarif ettiğim şekilde kullanacağız. Bu maskeleri de 'Ben bunu gün içinde kullandım; ama bu temiz' deyip tekrar takmayacağız. Bunlar tek kullanımlıktır" dedi.
'Burnumuzu açıp gezmeyeceğiz'
Prof. Dr. Tezer, maskede hiçbir şekilde ortak kullanımın
olmaması gerektiğine vurgu yaparak, "'Biz çok temiz kullanıyoruz'
deyip ortak bir şekilde maskeyi kullanmayacağız. Ve burnumuz da
açıkta kalmayacak. Zaman zaman 'nefes alalım' diye burnumuzu
kalabalık ortamlarda açmayacağız, açıp gezmeyeceğiz. Burnumuzla en
sık bulaşma gerçekleşiyor. O yüzden burnumuzun kapalı olması çok
önemli. Ayrıca biz de enfekte olmuş olabiliriz, hasta olabiliriz;
karşımızdakine de hastalığı bulaştırmamak için yine maskelerin
doğru kullanımı oldukça önemli. Çıkartma işlemini de yaparken yine
hiçbir şekilde ön tarafa dokunmadan iplerinden maskemizi çıkarıp,
çöp kovasına atıp, kapağını kapatacağız. Ondan sonra yine ellerimiz
kirlenmiş olacağı için elimizi su ve sabun ile 20 saniye boyunca
yıkayacağız. Su ve sabun yok ise alkol bazlı antiseptiklerle
elimizi ovalayacağız ve temizleyeceğiz. Bu şekilde de
doğru maske kullanımını gerçekleştirmiş olacağız" diye
konuştu.
Maskeyi burun kısmını tam kapatmadan ağız hizasında takmanın bir etkisi olmayacağını kaydeden Prof. Dr. Tezer, "Aslında mikroorganizmanın bize bulaş yolları burnumuzla ağzımızla gözümüzle olmakta. Ama en sık burnumuzla olmakla. Virüs en sık burnumuza yerleşip oradan da infeksiyonun başlangıcını meydana getirmekte. Bu yüzden burnumuzun kapalı olması çok çok önemli" dedi.