Biber gazının insan vücuduna etkisi
Abone olTürkiye’de toplumsal olaylarda sıkça kullanılıyor ama uzmanlara göre biber gazı, ‘ölümcül sonuçları olan kimyasal silah’ grubunda.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa mitingindeki
olaylarda yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ön
otopsi raporuna göre ölüm nedeni 'Biber gazı ve heyecana bağlı kalp
krizi' olarak açıklandı.Hopa'da yaşananlar ve Metin Lokumcu'nun
kesin olmayan otopsi raporu, gözleri bir kez daha meydanlarda sıkça
kullanılan biber gazına çevirdi.
Sağlık otoriteleri, bu gaza bir kez dahi maruz kalmanın başta solunum sistemi olmak üzere vücut üzerinde önemli sorunlar yaratacağı görüşünde birleşiyor. 'Biber gazı çok hoyratça kullanılıyor ama öyle masum bir şey değil' diyen İÜ. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, gazın, çok yoğun maruziyetlerde bronş sistemini, yani hava yollarını tahriş ve tahrip ettiğini söyledi.
"Bu şekilde yatırdığımız çok sayıda hasta oluyor. İşin
kötüsü bu tür hastaların bir kısmında astım tablosuna benzer bir
tablo hayat boyu kalabiliyor" diye konuşan Tutluoğlu
şunları söyledi:
PROF. TUTLUOĞLU: BRONŞ SİSTEMİ ADETA GAZLA
KAVRULUYOR
"Bu gaza yoğun maruziyet olduğunda bronş sisteminin tahrip
olması sonucu astım tablosu ortaya çıkıyor. Bir kere bronş sistemi
bu gazla kavruluyor gibi oluyor. Bu son Hopa olayında olduğu gibi
hasta yoğun bir gaza maruz kaldığında, solunum sistemi etkilenir,
bronşlarda kasılma olur, kişinin nefes alamamasına ve kalbin
oksijenlenememesine bağlı olarak kalp krizi gelişebilir. Yani biber
gazı masum bir gaz değil, sonuçta bu bir kimyasal silahtır. Yakın
plandan yoğun maruziyet kişilerde hayat boyu kalıcı olabilecek çok
ciddi problemlere ve ölüme neden olabilir. Direkt olarak öldürmese
de dolaylı yollardan öldürür. Yani gaz, solunum sistemini etkiler,
hastanın nefes almasını engeller ve eğer altta yatan başka bir
sağlık sorunu da varsa ölüme neden olabilir. Burada bir de stres
faktörü de var, stres de önemli rol oynar.
ETKİSİ ÖMÜR BOYU SÜRER
Bir kişinin bu gazdan etkilenip sağlığını kaybetmesi için bir kez
kullanılması bile sakıncalıdır. Hassas bünyelilerde bir kez yoğun
şekilde maruz kalmak bile çok ciddi sonuçlar doğurur, hayat boyu
kalıcı problemlere neden olur. Bu adeta sonradan edinilmiş astım
gibidir."
TEDAVİYE CEVAP VERMEYEBİLİR
Prof. Tutluoğlu'nun parmak bastığı önemli bir nokta da gaza maruz
kalan bronşların tedaviye iyi yanıt vermemesi: "İşin
kötüsü; biz normal hastalarda bu tür şikâyetlere ilaçlarla tedavi
ederiz ve iyi sonuç alırız. Ancak bu tip hastalarda tedaviye yanıt
da olumsuz olur. Çünkü bronşlardaki tahribat kalıcı olabilir ve
tedaviye cevap vermeyebilir. Biber gazına maruziyet durumunda önce
iğne veya tablet şeklinde kortizonlu ilaçlar veririz, sonraki
aşamada ise yine nefes yoluyla kortizonlu spreyler ve bronş
genişletici ilaçlar kullanırız ama tedaviden yüz güldürücü sonuçlar
elde edemeyebiliriz."
TTB: ÖLÜMCÜL SONUÇLARI OLAN KİMYASAL
SİLAHTIR
Türk Tabipleri Birliği de yaptığı açıklamada, toplumsal olaylarda
kullanılan gazları 'ölümcül sonuçları olan kimyasal silahlar'
olarak nitelendirdi ve bunların sağlık açısından çok sakıncalı
olduğunu vurguladı.
TTB bu gazların, yalnızca hedef alınanı değil, havayla çevredekileri de etkileyecek şekilde yayıldığını belirtti. Bu gazların, astım ataklarına neden olduğu, yüksek miktarlarda ise solunum fonksiyonunda bozukluk meydana getirdiği ifade edilen açıklamada, ayrıca yüksek miktarda maruz kalındığında kalp yetmezliği, karaciğer hasarı ve ölüme neden olduğunun bilimsel verilerle kanıtlandığı görüşüne yer verildi. Birlik, İçişleri, Milli Savunma ve Sağlık bakanlıklarının kullanılan gazlara ilişkin acilen önlem almasını istedi.
PROF. DAĞDELEN: ALTTA YATAN KALP HASTALIKLARINI
TETİKLER
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen ise şu anda biber
gazının kalp krizi yaptığına dair literatürde kesin veri
bulunmadığını, ancak gaza maruziyetin altta yatan kalp
hastalıklarını tetikleyebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Sinan Dağdelen, "Hopa'daki olayda olduğu gibi bu tür durumlarda kalp krizini provoke eden şey; daha çok hastanın yaşadığı stres ve sıkıntıdır. Bu, var olan, altta yatan sinsi bir kalp hastalığını aşikâr hale getirmiş ve kalp krizini provoke etmiş olabilir. Biber gazına maruz kalmakla, kalbi normal olan bir insan kalp krizi geçirmez ama kalbinde altta yatan sinsi bir damar darlığı veya problem varsa böyle bir stres ortamında ortaya çıkabilir ve kalp krizine neden olabilir. Yoksa kalbi normal olan bir insanda biber gazının kalp krizi yaptığına dair bilimsel bir çalışma yok" şeklinde konuştu.